"Kendini onunla mı kıyaslıyorsun?" dedi arkamdan koşarken.
Az sonra kolumdan tutup, sokak direğine sertçe yapıştırdı.
"Ne yapmak istiyorsun , ha? Seni seviyorum diyorum, tek gecelik bir kevaşeyle kendini kıyaslıyorsun. Sen varsın diyorum! O veya bir başkası yok. Senden başkasını..." dedi ve dudaklarıma uzandı.
"Böyle öpmüyorum." dedi ayrılırken.
Az sonra sabır dilenir gibi gökyüzüne çevirdi gözlerini.
''Tamam konuşma benimle. Hatta susarım ben. Ama şunu bil, seni gördüğümden beri hiç kimseye dokunmadım."
Hafif bir gülümsemeyle kollarımı açtım. Çok bekletmeden girdi kollarıma.
-
"Yakalayamazsın" dedim daha hızlı koşarak.
Yaklaşık bir buçuk saattir, boş bir arazide delicesine koşturuyorduk. Tam yakalayacakken, ayağım takıldı ve düştüm, arkamda olduğundan o da benimle birlikte düştü. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
"Sana zarar vermemek için, kendimi ne kadar zorladığımı bilemezsin" dedi ve yanıma uzandı.
"Anlamadım" dedim yüzümü O'na dönerek.
"Zor tutuyorum kızım kendimi" dedi, sinirlendiğini belli ederek.
Yüzümü hızlıca gökyüzüne çevirdim.
"Küsme hemen, inan zor tutuyorum kendimi. Buradasın.." dedi elini yanağıma koydu ve devam etti.
"Dokunamıyorum. Öpmekle yetiniyorum." dedi ve ayağa kalkıp kolumdan tuttu ve arabaya doğru yürümeye başladık.
"Nereye gidiyoruz?" dedim adımlarına yetişmeye çalışarak.
"Sen evine gidiyorsun, annenler yeni geldi ve sen onlarla oturmadın doğru dürüst. Git biraz ev ortamına ayak uydur. Benim de işlerim var. Yarın, saat on gibi gelir alırım seni.
-
"Görüşürüz" dedim arabadan inerken. Eve girdiğimde, gülüşmeler duyunca doğrudan mutfağa girdim.
"Oo Songül Hanım da geldi."
"Teyze" dedim koşarak kollarına atlayarak.
''Yavaş, boğuluyorum galiba" dedi gülerek.
"Büyümüşsün" dedi kollarımdan ayrılırken.
"Biraz öyle oldu" dedim gülerek.
"Sofra hazır, masaya geçin siz, ben de suyu alıp geliyorum." dedi annem, dolaba doğru ilerlerken.
-
"Mesaj atsana ya, duramıyorsun işte yerinde" dedi Melike telefonuyla uğraşırken.
"Atamam. Yani hiç öyle yazışmadık biz uzun uzun. Tersler falan, hem bana işi olduğunu söyledi. Atarsam kızabilir."
"At işte, en fazla ne diyebilir ki?" dedi yatağa yayılarak yatarken.
Telefonu elime aldım ve yazmaya başladım.
"Naber?"
Yaklaşık bir on dakika sonra mesaj geldi.
"Kimsin?"
"Ayberk, ben Songül. Numaramı sildin mi sen?" yazdım sinirlerimi yatıştırmaya çalışarak.
"Ben Sude. Ayberk meşgul. Yazmazsan seviniriz ;))"
Sinirden telefonu yatağa fırlatıp, odada turlamaya başladım.
''Ne oldu kızım? Cevap mı vermedi?" dedi Melike ayağa kalkarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•ÖLÜM•
Romans-Canımı yakıyorsun! -Kızıllar acıyı daha fazla hisseder. canını yakmıyorum kızıl. Sen öyle hissediyorsun.