*Medyadaki müzikle okumanız tavsiye edilir.*
Başlangıçta çok fazla Jibaek moment var ama bunun için okumayı bırakmayın. Sürpriz sürprizdir ;)
Ha birde ilerde tarih atlaması var ama sadece 30 gün falan.
İyi finaller.....
"*Arkaya doğru taranmış uzun saçların ve beyaz tişörtün var, aha!*" Baekhyun sokağı inleten sesiyle sözleri haykırırken kollarıyla hayali dalgalar oluşturuyordu. Bu sırada onu izleyen Jian ise kahkahalarını bastırmaya çalışıyordu. "*Bende de iyi kız inancı ve dar mini bir etek var, eveeet! Ve her parçalara ayrılışımızda tekrardan birleşiyoruz. Çünkü modamız asla geçmiyor, modamız asla geçmiyor!*"
"Yah!" Elinin tersini dudaklarının üzerine bastıran Jian kahkahalarından fırsat bularak bağırdı. "Döner dönmez neden bu kadar içtin?" Baekhyun sarhoş olduğu için tuhaf hareketler yapıyordu ve bu Jian'ı oldukça eğlendiriyordu. Minik Taylor Swift konseri de buna dahildi.
"Sadece iki şişe içtim!" diye mızmızlanan çocuk kaşlarını çattı.
"İki şişe mi içtin yoksa ikincisinden sonra saymayı mı bıraktın?"
Bacon bir kahkaha patlattı. Tüm gücünü kullanarak güldüğü için zorlama bir şey gibi çıkmıştı ses tellerinden, ama öyle değildi. O da en az Jian kadar eğleniyordu. Her ne kadar sarhoş olsa da...
Kafası bir o yana bir bu yana giden Baekhyun hızla Jian'ın önüne geçti ve havalı bir hareketle elini göğsüne yaslayıp çocuğun durmasını sağladı. Sarışın şaşkın gözlerle Baekhyun'un komik yüzüne bakarken çocuk "Sen..." diye homurdandı. "ve ben."
Baekhyun'un kelimeleri tuhaf ve komik bir atmosfer oluşturuyordu. "İkimiz de Chanyeol'ün eski sevgilisiyiz, ikimizi de üzdüğünü var sayıyorum bu yüzden."
Jian sırıtarak Bacon'un bileklerini kavradı ve ellerini göğsünden uzaklaştırdı. "Ne olmuş öyleyse?"
"O halde biz..." Bacon bir süre gözlerini kısıp boşluğa baktı ve düşündü. Ardından kafasının üzerindeki hayali ampulle birlikte işaret parmağını kaldırıp sırıttı. "Sevgili olmalıyız!"
Sarışının pürüssüz yüzü bir anda yanmaya başlamış, kıpkırmızı olmuştu. Gündüz gözüyle bakılacak olsa gözlerinin akı kırmızı yüzünün ortasında neon bir renkmiş gibi parlardı. Yutkunurken adımlarını sabit tutmak için zorluyordu kendini, ne demesi gerektiğini bilmiyordu. O sarhoş diye geçirdi içinden. Büyük ihtimalle sarhoşluğun etkisiyle asla söylemeyeceği şeyleri söylüyordu.
Burnunu çekerek homurdandı. "Ne saçmalıyorsun?"
"Hadi ama Jian-ah! Haklı değil miyim?"
Aralarında garip bir sessizlik oluştuğunda duyulan tek şey birkaç sokak ötedeki caddeden geçen arabaların yarattığı uğultuydu. Sarışın boğazını temizleyip yürümeye çalıştı ama Baekhyun onu tekrar durdurup yanaklarını şişirdi ve gözlerini kapatıp dudaklarını çocuğa sundu.
Yine az önceki sahne yaşanıyordu. Tek fark Jian'ın yüzünün kırmızının daha koyu bir tonuna ulaşmış olmasıydı. Nefesini tutarak işaret parmağını Baekhyun'un alnına yasladı ve kafasını kendisinden uzaklaştırdı. "Yarın bu yaptığından utanacaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Cry Tonight ☆ İkinci Kitap ☆ ChanBaek
Fanfiction''Bunca zaman sorun değilmiş gibi davranmaya çalıştım. Derinlerde biliyorum, eğer gidersen bir gün için bile hangi yöne gideceğimi bilemem. Çünkü sensiz kaybolurum.'' DON'T CRY TONIGHT | İKİNCİ KİTAP