10. bölüm: Weasleyler

2.4K 143 16
                                    

Medya alakasız ama bayıldım bu caps'e

Dumbledore neye uğradığını şaşırmış bir durumda bana bakıyordu. Demekki benden bu hareketi beklemiyordu. Bende kendimden beklemiyordum.

"Yavrum sen eminmisin!"

"Ben bir caninin kızıyım profesör, bir melez ve safkandan doğmayım, çağın en zeki cadısıyım. Ama masum insanları acımasızca katledebilecek vicdansızlığa sahip değilim. Bir ölüm yiyen işaretim var! Bakın"

"Hermione sen iyi olduğundan eminmisin?"

"Sanırım değilim profesör! Annem hala orda ve o adama inanıyor! "

"Sevgili kızım! Hemen müttefiklerimden birini senin için çağıracağım. Merak etme ama bu soruyu tekrarlıyorum. Eminmisin?"

"Korkmayın profesör! Ne demek istediğinizi anlıyorum bana casusluk yapıp yapmayacağımdan emin olamadığınızı söylüyorsunuz ama merak etmeyin kesinlikle casusluk yapmayacağım ben neyi düşünerek bu savaşa katılacağımı bile bilmiyordum. Amacım yoktu ama artık var milyonlarca masum aile öldü ve ölmeye devam ediyor. Herkes yeterince acı çekti ve çektirdi. Ben kimseyi kan statüsüne göre yargılamadım profesör herkesi aşağılarken muggle'dan doğmalara bulanık derken bile ne için olduğunu bilmeden yaptım bunu fark ettim. O insanların hiçbirini benden aşağıda görmedim ama onlara benden aşağıda olduklarını hissettirdim. Bir bulanığın melezin yada safkanın benim gözümde değişik yanları yok! uzun zamandır düşünüyorum. Ama Kaçıp gelecek cesareti kendimde ancak buldum"

"Senden bir iki dakika isteyeceğim kızım. Senin için biri ile görüşmem gerekiyor..."

Bir mektup yazıp yolladı ve biz konuşmaya devam ettik bir iki saat sonra kızıl saçlı uzun ama hafif göbekli biri içeri girdi.

"Bay weasley davetimi kabul ettiğiniz için teşekkürler işte bahsettiğim bayan black"

"Ama o? "

"Evet sirius black'in yiğeni."

"O... o... o voldemortun kızı!! Bellatrix black'in kızı "

Daha fazla tutamadım göz yaşlarımı adam ne diyebilirdiki her aile babam ve annem yüzünden çok yara almıştı. Weasley'ler de öyle adam bana baktı. Acıyormuş gibi! Acınacak bir böcekmişim gibi. Buna izin veremem.

"Biliyormusunuz profesör. En çok bana acınmasından nefret ederim yardım etmek istediğiniz için beni düşündüğünüz için teşekkürler profesör ama ben sanırım kendi başımın çağresine bakmalıyım. "

Ayağa kalktım ve yürüyebileceğim. Kadar dik ve grurlu adımlarımı attım. Ama bay weasley beni durdurdu.

"Kimse sana acımıyor bayan black. Sen merhamet ve acımayı karıştırıyorsun. "

Daha sonraki dakikalarda profesöre yaptığım konuşmayı bay weasley'e de yaptım.

"Vay canına albus. Kız senin minyatürün gibi!"

"Bunu gördüğüm için senden ona yardım etmeni istedim arthur . Herkes ikinci bir şansı hak eder. "

"Onu siriusun evine götüreceğim. "

"Nasıl istersen."

Bay weasley bana kolunu uzattı. Koluna girdim ve cisimlendik. Geldiğim yer bir merkezdi. Beni kısa orta boylu hafif şişman bir kadın karşıladı buradaki herkes beni tanıyor ama benim kimseden haberim yok ! İçeri ginny girdi.

"Baba onun burada ne işi var?"

"Anlatacağım ama herkesin burada olması gerek."

Fark ettimde. Kimse benden nefret etmiyor sadece neden yanlarında olduğumu sorguluyordu. Hak vermiştim. Bunca yıl geçmesine rağmen ben hiçbir safkan gibi grynfindorlulara direkt saldırmamış. İnsanları ezmemiş. Onları aşağılamamıştım. Bazen hakaretler ediyordum ama hiç bir zaman direkt yüzlerine hakaret etmemiştim. Beni sevmiyorlardı. Ama nefrette etmiyorlardı. Her yoldaşlık üyesi odaya girdi en şok olmuş ifade potter'a aitti. Burada olmam en çok onu şaşırtmıştı. Bay weasley neden orada olduğumu anlattı. Sonra ben neden karanlık taraftan ayrıldığımı anlattım. Herkes uzaylı görmüş masum köylü gibi bakıyordu bana ama sonunda bay weasley ginny'e beni çıkarmasını söyledi. Giniy beni çıkardı arkamızdan ikizler ve ron weasley çıktı ve son olarakta potter içerden zorla atıldı. Ona güldüm. Aslında herkes gülmüştü ama...

"Sen gülebiliyorsun!"

"Evet ben insanım"

"Hayır onu demedim. Alaycılıktan uzak ve sıcak gülebiliyorsun! Seni bellatrixin yetiştirdiğine eminmisin?"

Ginny ağabeyi rona bir dirsek attı . Sanırım gülümsemem yüzümde soldu çünki ikinci dirsekte harryden geldi. ginny bana giyecek bişeyler vereceğini söylediğinde sevindim ve kabul ettim üzerimdeki elbise çok ben buradayım diyordu. Bana bir tayt ve t-short verdi. Giydiğimde rahatlığı tüm vicudumda hissettim. Açıkçası bu güzeldi. Ginny beni alıp harry ve ronun olduğu odaya götürdü. Çay ve kurabiye için gittiğinde ronda annesiyle konuşmak istediğini söyleyip çıktı. Çabuk kabul edilmiş gibiydim.

"Burada olduğuna sevindim mione! "

"Sağol ama..."

"Bize katıldığını görmek güzel"

"Imm sağol"

"Sen iyisin değilmi?"

"Aslında hayır bunca yıl yanı başımdaki caniyi göremedim harry insan babasından nefret edemiyor ondan neftet edemiyorum ama kızıyorum çok kızıyorum harry. "

Tekrar göz yaşlarıma boğuldum. Ginny ve ronald weasley'in amacını anlamıştım sonunda bizi yanlız bırakmak için çıkmışlardı...

Harry benim kolumu tutup kaldırdığında ona bakamadım bile bana sarıldığında kollarımı boynuna doladım ve ağlamaya devam ettim potter en çok böyle anlarda beni sevdiğini kanıtlıyordu acaba draco şimdi nerede?

Bölüm sonuuuu ... arkadaşlar vote ve yorum sayısı çok az ve ben kendimce buna çok üzülüyorum. Biraz yorum ve düşüncelerinizi almak hiç fena olmaz aslında...

ŞEYTANLARIN KIZI (HARMİONE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin