16. Bölüm

139 6 0
                                    

Multimedia'da Berk var.

************************

Gözlerimi açtığımda bana bakan gözleri umursamadan ayağa kalkmaya çalıştım. "Emre sen çık, Melisa'yla bir şey konuşacağım." Emre'nin karşı kaymasını beklerken o boyun eğip odadan çıktı.

Gözlerimi duvara dikip izlemeye başladım. "İyi misin?" Kafamı Berk'ın olduğu tarafa çevirip gülümsemeye çalıştım.

"Be-ben iy... Ah kimi kandırıyorum ben! Nasılım biliyor musun? Berbat, perişan, göt gibi, ölü gibi, bok gibi!" Sesim yüksek ve sitemliydi. "Orada beni kurtaranın herşeye rağmen sen olmanı istedim. Orada beni kurtarıp herşeyin düzelmeyeceğini söylesen affederdim seni ama beni kurtaran kimdi biliyor musun? Senin yapamadığın şeyi yapıp beni seven kardeşindi, onun beni hakettiğini bilmeme rağmen ben hala seni seviyorum ve ona bir şans bile tanımadım." Berk söylediklerim karşısında kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

"Hiçbir şey göründüğü gibi değil ufaklık. Sana başından beri anlatmalıydım evet ama yapamadım herşeyi planlanmıştım ve bozmak istemedim. Bak Sinem'i gerçekten sevmiyorum, hatta ondan nefret ediyorum. Almam gereken bir intikam var ve seni buna alet edemem. Şimdi kendimi aptal gibi hissediyorum, sana anlatmalıydım. Ben sadece korktum. Bir kişiyi daha kaybetmekten korktum. Hayatım çok karışık ve seni o karışıklığa sokup daha fazla yormak istemedim, seni kaybetmek istemedim küçügüm. Emre'yi oraya yollayan bendim. Kendim gelmezdim çünkü sana değer verdiğimi anlayacakları ve sana zarar vermeye çalışacaklardı. Ailemi Sinem'in babası öldürdü ve bunun intikamını almak istiyorum Melisa. Sana ihtiyacım var. Sabrına, aşkına, kalbina ve aklına ihtiyacım var." Dedikleri kalbime vururken beynim çoktan ağlama emri vermişti. Elimde olmadan kollarımı boynuna doladım ve o çok özlediğim kokusunu içime çektim. Elleri belimdeki yerini alırken beni daha çok sıktı. "Sana sarılmayı, kokunu içime çekmeyi o kadar fazla özledim ki... Özür dilerim, bende hatalıyım. Ön yargılı davrandım ve konuşmana izin vermedim. Tamam sende üzülmüşsündür ama benim bir parçam gitti. Baştan beri söylemeni isterdim ama sanırım buna şans tanımadım üzgünüm. Sadece merak ediyorum intikamın benden daha mı önemliydi?" Yelkenleri biraz çabuk indirdiğimi farkedip kollarından çekildim ve yüzüne baktım.

"Hayır değildi bunu geç farkettim ama farkettim. Sadece bana bir şans tanı, son bir şans." Sesindeki yalvarış beni fazlasıyla etkiliyordu.

"Peki, bir şartım var. Bana yardım edeceksin. Annemi kimin öldürdüğünü bulacağız, eğer intikam almama yardım edersen bende senin intikamini almana yardım edeceğim ve seni affedeceğim."

Berk tereddüt bile etmeden cevap vermişti. "Kabul," Yüzümde ifâdesiz bakışlar yerine sevinç alırken iç sesim beni azarlıyordu ve bu kadar çabuk yumuşamamdan yakınıyordu.

Yüzünü benimkine yaklaştırdı. Gülümsedim ve bende biraz yaklaştım. Dudağı benimkine değiyordu ama öpmüyordu. "Seni çok özledim." Tam öpeceği sırada geriye çekildim.

"Üzgünüm, seni hala affetmiş değilim." Yüz ifadesine gülmemek için caba sarfediyordum. Onu öpmeyi özlemiştim ama bu kadar çabuk yumuşayamazdım.

*************

Berk gideli birkaç saat olmuştu. Dün bana herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmıştı. Odamın kapısı açıldığında gülümsedim. "Pizzamız hazır." Elimdeki dosyaları kenara itip hemen ona doğru koştum.

"Bir şey bulabildin mi?" Gözlerimi elimdeki pizzadan çekip ona diktim ve sırıttım.

"Sinem'in babası avukatmış ama haklı olanı değilde parası çok olanı savunan birine benziyor. Bir keresinde bir çocuğu öldüren bir adamın tutuksuz yargılanmasına neden olmuş bu piç kurusu. Anlamadığım şey aileni neden öldürdü?" Berk birkaç saniye sessiz kalıp soruma cevap verdi.

Siyah YasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin