17. Bölüm

79 8 0
                                    


"Bir keresinde de yolda yürürken kendi ayağıma takılmıştım ama düşmekten kurtulmuştum sonra bir adım attım ve yerdeki taşa takılıp düştüm." Kahkahalarım tüm barı doldururken Berk'te bana katılmıştı.

Yarım saattir bitmek bilmeyen sakarlıklarımı anlattığım Berk'in birden yüzü düştü.

Kafamı baktığı tarafa çevirdiğimde sürtük gibi buraya gelen Sinem'i gördüm. Berk bir şeyler fısıldadı.

"Rol yap güzelim." Rol yapabileceğimden emin değildim çünkü fazlasıyla sarhoştum. Berk'in gerildiğini görüyordum.

"Aşkım, burada üvey yiğeninle eğleniyorsunuz ve beni çağırmıyorsun. Dua et trip atan bir kız değilim." dedi ve süpürge makinesi gibi Berk'in dudaklarına yapıştı.

Yumruk yaptığım ellerimi masanın altında sakladım. Tırnaklarım avuç içlerime batıyordu ve yavaş yavaş kanıyordu. Tırnaklarım uzundu ve kanaması normaldi. Berk karşılık vermiyordu ama yinede canım yanıyordu. Bakışlarımı başka tarafa çektim. Sinem Berk'in hemen dibine oturdu ve ben yokmuşum gibi kulağına bir şeyler fısıldıyordu ve Berk gülüyordu.

Elime aldığım içki bardağını ne kadar sıktığımı elimin içinde parçalara ayrılırken farketmiştim. Tüm dikkat benim üzerimdeyken gözlerimi Berk'ten çektim ve kanlar akan elime baktım. Berk hızla yanıma gelip elimi tuttu. Sinirle ona baktım ve elimi çektim. "Bırak!" o şaşkınca bana bakarken tuvalete doğru ilerledim. Bana bunları yaşamasından nefret ediyordum. Alıp onu başka yere götürse bu kadar koymazdı ama gözlerimin önünde... Siktiğimin sürtüğü. Elimi suya tuttuğumda hafif bir acı hissettim. Kapı gürültüyle açıldı ve içeriye Berk girdi. Onu umursamadan elimi suya tuttum ve kırmızı suların yok oluşunu izledim. "İyi misin?" Berk'in sesindeki endişeyi hissediyordum. Yanıma yaklaştı ve ellerimi tutup avuç içimi öptü. Gözlerimi sımsıkı kapattım. Vücudum sinirden titriyordu. Neden böyleyim anlamıyorum, sanki sinir vücudumu ele geçiriyor. Gözlerimi birkaç saniye kapattım. "Neden böyle bir şey yaptın?" Berk'in sesindeki endişe gitmiş yerine soğukluk almıştı. Ona baktım ve yumuşayan sinirimi hissettim. "Bilmiyorum, uhm... Şey sadece kıskançlık ve sinir birleşince böyle tepki verdim. Berk lütfen bana dokunan o dudakların o kıza dokunmasın. Ben böyle yapamam, canım acıyor. Sizi öyle görmek ve bir şey yapmamak canımı yakıyor. İntikamın için beni bu duruma düşermen canımı yakıyor. Ben artık dayanamıyorum, beynim patlayacak gibi. Gözlerim durmadan kararıyor ve yorgunum. Beni yoruyorsun, tam geçti derken daha dibe çekiyorsun. İstediğin zaman geliyorsun ve ben hayır diyemiyorum. Kendimi hasta hissediyorum." Kulağına yaklaştım ve fısıldadım. "Kendimi ölü hissediyorum." Berk tam ağzını açıp bir şey diyeceği sırada içeriye birkaç kız girdi ve bize dikdik bakmaya başladı. Elimi Berk'ten kurtarıp tuvaletten çıktım.

Buraya benim arabamla gelmiştik, Berk o sürtüğün arabasıyla dönebilirdi. Arabama bindim ve radyoya uzandım, arabayı çalıştırdığımı belirten ses yankılanırken sürmeye başladım. Radyoyu gezerken tanıdık ses kulaklarımı doldurdu. Lana Del Rey... İşte kraliçem. Sesi beni rahatlatıyordu, o benim idolümdü.

Rahatlatıcı sesi arabada gezinirken mırıldanmaya başladım.

Kiss me hard before you go

Gitmeden önce beni iyice öp

Summertime sadness

Yaz üzüntüsü

I just wanted you to know

Sadece bilmeni istedim

That baby you're the best

En iyi olduğunu bebeğim

Çalmaya başlayan telefonuma baktım. Arayan Elif'ti... Sızlayan elimi umursamadan telefonu açtım.

"Alo?"

"Alo Melisa?"

"Ah Elif.."

"Sen iyi misin tatlım?"

"Be-ben bilmiyorum... Elif geri dön lütfen sana ihtiyacım var. Ne bokuma gönderdim ki seni?"

"Bebeğim yarım saate oradayım sakin ol."

Birkaç onaylama sesinden sonra telefonu kapattım ve yerine koydum. Aptaldım, ileri düzeyde bir aptal. Tek istediğim değişmek. Tek istediğim iyi bir kız olmak. Arkamdan gelen korna sesiyle irkildim. Tanrım bu adamin derdi neydi? Koca yol boşken benim arkamdan korna çalıyordu. Sinirle bende korna çalmaya başladım, adam benimle aynı hizaya gelip camını açtı. İçinde benden belki birkaç yaş büyük fazla yakışıklı birisi göründü. "Arabayı süren sen miydin minik?" Dedi alaycı sesiyle, hafifçe bağırıyordu.

"İçeride başkasını görüyor musun?" Dedim ciddi bir şekilde.

Adam kahkaha atıp. "Üzgünüm, senin gibi kızlar genellikle arabanın üstünde değilde erkeklerin üstünde olurdu." dediğinde zaten çıkmak için yalvaran sinirim ortaya çıktı. Arabayı hızlandırıp oğlanın önünü kestim ve durmasını sağladım. Gülerek arabadan indiğinde ne kadar yapılı bir vücudu olduğunu gördüm. Aferin sana Melisa boku yedin! Minik korkumu belli etmeden adamın üzerine doğru yürüdüm ve her zaman yanımda taşıdığım bıçağı kontrol ettim. Evet yanimda tam olarak üç tane bıçak taşıyorum. Eğer sizinde mafya babanız olsaydı bu çok normal olurdu. Adamın dibine kadar gittim. "Sen bana ne dedin?" Sesim sinirli ve sesliydi.

Oğlan sırıtıp daha fazla yaklaştı. "Bence gayet iyi duydun bebeğim." sinirle boynumu yana yatırıp dişlerimi birbirine bastırdım ve kasıklarına sert bir tekme attım acıyla iki büklüm olmuş sırtına dirseğimle vurup ayaklarıma düşüşünü izledim. Evet her seferinde işe yarayan tekme işi baya iyiydi. Adam bir kaç küfür savurdu ama ben arkamı dönüp gidiyordum. Ayağıma takılan bir şeyle yeri boylamam çok kısa sürede olmuştu. Sızlayan elimi umursamadan ayakta bana bakan kızgın bir suratla karşılaştım. "Sürtük!" sesi kızgındı ve karnıma indirdiği tekme de öyle. İnleyip yerde kıvrılırken bu sefer beceremediğimi düşünüp bir kaçış yolu aramaya başladım ama tüm kaçış yolları adamın bacağını bir delik açmaya çıkıyordu. Hızla cebimdeki bıçağı alıp adamın ayağına sapladığımda acı bir bağırış duyuldu. Karnımın ağrısıyla ayağa kalktım. Sinirlerim en üst seviyedeydi ve ne yaptığımı anlayamıyordum. Zorla adami kaldırıp arabasinin arkasına yasladım ve kulağına yaklaşıp fısıldadım. "Bir daha canı yanan ve sinir hastası bir kıza bulaşmamanı öneririm." diyip elimdeki bıçağı birde beni ayağımdan tutup düşüren koluna sapladığımda tekrar bağırdı. Gülerek arabama bindim ve gaza bastım. Gülen yüzüm saniyeler içinde ciddi bir ifadeye bürünürken iç sesim bağırıyordu. Sen ne yaptın? Tam bir hastasın, kendine gel! Sinirle direksiyona birkaç kez vurdum. Ben hastaydım. Ben psikopatın tekiydim ve değişemeyecektim...

***********

Arkadaşlar kısa bir bölüm biliyorum ama idare edin bazı sorunlar var ve zaman bulamıyorum. Özür dilerim. Elimden geldiği kadar yazacağım. Okumalar artmış çok mutluyum, teşekkür ederim. Demek istedigim bir şey var. Bu bölüm biraz sıkıcı olabilir, bu hikâye öylesine bir şey değil. Bu hikaye hayatımdan parçalar taşıyor ve benim için önemli bir hikâye. Okuyanlara minnettarım. Yorumlarınızı bekliyordum.

Siyah YasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin