Part -16-

269 28 8
                                    

Artık bende bu belalı mafyanın bir üyesiydim.Ya da kölesiydim.
Her dediklerini yapacaktım.Başka çarem yoktu.
Zaten ne zaman normal bir hayatım oldu ki. Bunada alışırım ben .Gözümden sessizce akan yaşlarla televizyona bakmayı sürdürdüm.

Arkama birinin geçtiğini hissettim.Refleksle arkamı döndüğümde biriyle kafa kafaya çarpıştık.Ben birkaç küfürle kafamı tekrar önüme çevirdim.Arkadaki kişide birakç küfürle geriledi.Acıyan kafamı ileri geri sallamaya başladım.

+"Vay başıma gelenler !Başıma baş damı gelecekti!!Kafam kırılsalydı da bu günü görmeseydim!" ah bu kafa kafaya çarpışmalarda neden hep ben kazazede olurdum ki?? Yada en çok hasarı ben alırdım ki???

Ben böyle ağıt yakarken omuzuma bir el kondu.Ağıtı kesip elin sahibine baktım.
Kafamı çevirdiğimde sarışın 20 - 21 yaşlarında uzun ve kalıplı biri omuzuma elini koymuştu.
Ve yüzünde masum bir sırıtma vardı.

+"Korkuttuğum için özür dilerim kızz!!.Sadece ipleri çözecektim kusura bakma ayol" bu kız mı yoksa erkek miydi?? Ne biçim ses tonuydu bu böyle ne biçim konuşuyordu.

+"Yok yok fazla acımadı ama birdahaki sefere haber versen iyi olur" dedim.Burnunu kıvırarak+"durda iplerini çöziyim ayol" Bu çocuk ne biçimdi böyle bir erkek ayol felan saçmaydı.Yoksa gay felan mıydı????

Ellerimi çözdükten sonra bileklerimi ovaladım.Hafif kızarıklık vardı o kadar.Gözüm televizyona kaymıştı.Televizyon çoktan kapatılmıştı.Derin bir nefes aldım sanki birdaha gerek olmayacak gibi, sanki bana oksijen kalamyacakmış gibi...

+"Artık o yok be ayol" ses az önce beni çözen sarı çocuktu.Hiç cevap vermeden televizyona baktım anlamsızca televizyona baktım.
+"Beni uyuymabileceğim bir odaya götürür müsün?"kafasıyla olumlu anlamında salladı.

Yavaşça merdivenlerden çıktım.Önde o çocuk arkada ben gidiyorduk.Beni en köşedeki bir odaya götürdü.Kapıyı açıp gözüyle birakaç haraket yaptı 'içeri gir' anlamına geliyordu galiba bu kaş göz haraketleri.

Bende birşey demeden içeri girip kapıyı örttüm.Kendimi direkt yatağa attım. Üzerime yorgan çekip ağlamya başladım.Kendimi tutmak istemiyordum.Özgürce ağlamak istiyordum.

Küçüklük aşkım olan Ateş'i bir mafya tarafından kaçırılması ve bu kaçırılmasının sebebi benim..
Eğer kabul etmeseydim belkide Ateş şuan hayatta olmayabilirdi.
O bilmesede ya da hatırlamasada Ateş benim mavi kaprili siyah saçlı mavi t-hsirt'lü hep beni koruyan, benimle oynanayan biri, ağladığımda güldüren biri, olarak kalacak.

İlk parkta tanışmıştık.Bizim evin yanındaki parkta.Ben kaydıraktan kayarken yüz üstü düşmüştüm.Kolum ve bacağım soyulmuştu.Parkta tek başıma oynadığım için kimse bana yardım etmemişti.Kendime kuytu bir yer bulmuştum.Orada oturup bir koluma bir de kanayan diz kapağıma baktım.
Yavaşça ağlarken yanıma biri gelmişti.Koluma ve bacağıma bakıp gitmişti.Ben ise hala ağlıyordum bir koluma bakıp bir ayağıma bakıp...

İki üç dakika sonra o çocuk tekrar gelmişti yanıma ama bu sefer tek değildi yanında bir kadın daha vardı.Ve ikisi bana doğru yaklaşıyorlardı.
Ben ağlarken kadın yavasça bana yaklaştı.
+"İyimisin canım?" dedi.Ben ağlayan gözlerim ve akan burnumu kolumla silerek
+"Dizim acıyo"demiştim.Ağlak ses tonuyla.
Kadın yanında getirdikleriyle bana pansuman yapmıştı.Pansuman yaparkende yanımda işte o mavi kaprili mavi t-hsirt lü siyah saçlı beyaz tenli Ateş vardı.Benim yanıma oturmuş oda benimle ağlıyordu.
Ve o an yanımda Ateş hariç kimse yoktu.Hiçbir arkadaşım yoktu.O zaman anladım benim sadece şu hayatta güvenebileceğim tek kişi bu çocuk olacaktı.Ve hiç kimseye birdaha güvenmeyecektim.

Pansuman bittikten sonra Ateş'te ağlamasını kesti.Beraber ağlamaklı gözlerle birbirimize baktık.Oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi
+"Oyun oynayalım mı?" belli ki Ateş'te benim kadar ağlamıştı burnundan sümük aka aka konuşuyordu benimle.
Kafamı olumlu anlamda sallayarak+"Ne oyunu?" dedim.Bende de ağlamaklı bir ses tonu ve akan bir sümüklü burun vardı.
+"Seni salıncakta sallamacılık?"
Kahkaha atmıştım.+"Böyle bir iyun olduğunu bilmiyordum"? Kafasını olumsuz anlamda sallayıp bilmişlik taslayarak+"Ben buldum zaten " bende kafamı olumlu anlamda sallayarak yerden kalkmıştım.

Beni elimden sürüyerek bir yere getirmişti.Burası ağaçlık bir yerdi.Bir sürü minik ağaç vardı.
Biraz daha ilerledikten sonra bir sürü minik ağacın ortasında kocaman bir çınar ağacı gördüm.
Vr çınar ağacının bir dalına kurulmuş lastıkten yapılmış bir salıncaktı.Ben gözleri kocaman olmuş bir sekilde Ateş'e bakarken +"hadi oturda seni sallıyım"dedi.Kafamı olumlu anlamda salladıktan sonra salıncağa oturdum.Beni yavaş yavaş sallamaya başlarken

+"Ben parktaki salıncak sanmıştım" dedim.Beni sallarken.+"İstersen oraya geri götürebilirim"
+"Yo.. yo !! Hayır burası daha güzel ben sadece saşırdım.Neden beni buraya getirdin benim gibi sümüklü bir kızı?"
Burası gerçekten çok güzel bir yerdi.Küçük ağaçlar içinde bir dev ağaç ve bu dev ağacın dalında sallanan minik bir kız..

+"Aslında ben seninle tanışmak istiyordum ama buna cesaretim yoktu.Biraz utangaç birisiyimde .
Seni buraya getirmemin tek bir amacı var sana güven sağlamak ilk defa annemden başka yaptığım salıncağı gören ilk ve tek kişisin." dediği şeyle neye uğardığımı şaşırdım.

+"N..Nasıl yani?" dedim şaşırdığımı belli ederek

+"Senin kimseye güvenemediğini biliyorum.Bu yüzden hiç arkadaşın yok.Bu yüzden kimseyle oynamak istemiyorsun.Çünkü sevdiğin birini kaybetmek yada onların seni sevmedigini düşünmek seni hayal kırıklığına uğratıyor"
Şaşkın şaşkın Ateş'in dedikleriyle gökyüzüne baktım.Hava kararıyordu.Salıncağın hızı gittikçe azalıyordu.
+"Bunları nerden biliyorsun??" sesim biraz sinirli çıkmıştı.
+"Bende aynı durumdayım seni anlayabiliyorum" söyledikleriyle gözlerim dolmuştu.Salıncak tamamen durunca tam önüme geçip+"Biliyorum bana güvenemeyebilirsin ama ben sana herzaman güveneceğim" Söyledikleriyle göz yaşlarımı tutamamıştım.Gözlerimden yavaşça akan yaşlarla gökyüzünden usulca yağan yağmur çoktan birleşmişti.Ateş'e sıkıca sarıldım yağmur yağarken.
+"Senden baska hiç kimseye güvenmeyeceğim"

Bu yaşıma kadar da Ateş'ten başkasına da güvenmedim.Ne annem , ne babam, ne gülşah , ne de cansu hiçbirine güvenmemiştim.Şimdi güvenebildiğim tek kişiyide kaybedersem eğer bunu bünyem kaldırmazdı , kaldıramazdı.

Tam ateş'i bulmuşken onunla vakit geçirmeye başlarken onu tamamen kaybetmek.....
Çok acı verici bir durum...
Göz kapaklarım yavaşça kapanırken bunları düşünmem daha acı bir durumdu....

Artık bir mafya üyesiydim.Masumluğu tamamamen yok olmuş bir kıza dönecektim.İnsanların aleyh'ine iş yapan çirkin bir kız.Aslında bunlardan daha önemlisi Ateş'in benim hakkımda artık ne düşüneceğiydi.

Ateş beni masum bir kız olarak bilirdi.Kimseye zarar vermeyen , her zaman sevdiklerini koruyup kollayan bir kız olarak...
Ama en önemlisi beni dürüst bilirdi.Zaten benimle arkadaş olmasının ikinci nedeniydi.

Söz vermiştim ben hayata ve Ateş' e .Kimseye yalan söylemeyeceğim diye.Ama hayat işte...Hep kötüler mi kazanacaktı ki bu hayatta??Neden bir sözümü bile tutamadım hayata karşı..Neden böyle ...Hayat neden böyle...Neden iyi masum bir hayatım olmayacak..Bu kadar mı kötü bir insanım...Hayat bana neden bu kadar acımasız davranıyor ki..Ben ne yaptım...

Anladım ki mutluluk bana haram kılınmış ,

Umut bana imkansızlaşmış,

Aşk ise ; bana umutsuzluk kavramıymış.....

Gözlerimden yavaşça yastığa akan yaşlarla kendimi uykuya teslim etmiştim artık.


Bölüm kısa oldu kusura bakmayın lütfennnn.
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyinnn :*:*

Masum Mafya(Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin