Annemler o gece eyalet dışına çıkmışlardı. Ben evde yanlızdım. Televizyon izlemeye karar verdim. Genelde de yaptığım gibi korku filmi açtım. Filmin ilk 30 dakikadında yağmur yağmaya başladı. Şimşekler çakıyordu. Seçtiğim korku filmi çok ilgimi çekmemişti. Uykum gelmeye başlamıştı. Evin içindeki -klasik olarak görülen- gölgeler daha korkunçtu. Televizyonun arkasında boydan boya cam vardı. Arka bahçeye bakıyordu ve cam bir kapısı vardı. Arkadaki cama bakarken şimşek çaktı. Elinde kanlı bir bıçak olan psikopat görünümlü biri vardı. Hemen örtüyü kafama çektim. Cam kapıyı kilitlemeyi ututtuğumu hatırladım ve ışık hızıyla kalkıp kilitledim. Hemen polisleri aradım. Tanrı'ya şükür nöbette gezen polisler 2 dakika içinde geldiler. İncelemeye başladılar. Bayan polis bana sorular sorarken bay polis koltuğun arkasına bakınca donakaldı. Ve bana sordu:
-Katili nerede gördün?
-Televizyonun ve camın arkasında neden?
-Sanırım orada değildi.
Koltuğun arkasında kanlı bir bıçak ve kanlı bir maske vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Horror
HorrorOkurken ödünüzün patlamasına hazır mısınız? Sakın gece yanlız okumayın. Korku dolu bir maratona hazır olun. Ve bir hatırlatma hikayelerimi başka bir dilden çevirip size aktaracağım. Kesinlikle kopya olmayacak. Korkulu günler...