Siparislerimiz geldiginde yeme isine gömüldük ama fazlasıyla gürültü vardı kafede. Çarprazımızda bir masa vardı. Iste gürültünün kaynagı o masa olmalıydı. Bizim yaslarımızda bir grup genc vardı.
Acayip derecede ses cıkarıyorlardı ve ben sestan nefret ederdim kendim yapardım fakat failleri baskaları olunca nefret ederdim. Masada iki kız ve üc erkek vardı. Kızların ikiside sarısındı. Ve gercekten güzellerdi. Yani tas desen tas catlardı o derece yani. Ama biraz ukala gözüküyorlardı.
Erkeklere gelince onlarında giderleri vardı yani haklarını yememek lazımdı. Buradan erkeklerin sadece ikisi gozukuyordu. Digerinin sırtı bana donuk oldugu icin yuzu belli olmuyodu.
Artık sabrımın son demlerine dogru geliyodum karsımızdaki guruba hitaben tam birsey soylicekken selin benden erken davrandı ve o masaya dogru yol aldı.
Oda benim gibi sesten hic haz etmezdi canm yaaaw . Herneyse selin gürültü sorununu halleder diye hiic istifimi bozmadım. Buradan onları rahatlıkla duyabiliyordum.
"Biraz sessiz konusurmusunuz rahatsız olanlar var burda örnegin ben gibi kücük harflerle konusmayı deneyin"
Selin bunu sakin bir sekilde soylemisti ama ukala dedigim kızlardan biri beni hic sasırtmayıp zeytin yagı gibi üste çıkmaya calısıyordu.
"Yok canım ya kusura bakma susamayız rahatsız oluyosanız burdan defolup gidebilirsiniz." Bu kızda tamda sinir oldugum tipten vardı.
"Yapma ya buraya dinlenmeye gelenlerin kafasını sisiremezsiniz kendinize gelin." İste selin sinirlenmeye baslıyoooo haydeh.
"Ben zaten kendimdeyim asıl sen kendine gel yoksa ben sebi kendine getirmesini bilirim"
"Yapmaya bak korkudan gercekten elim ayagım titriyo .Gerizekalı kendine gelmis sen kimsin lan kapa o ceneni anladın mı? "
"Yapmaya kapamazsam ne olurmus ?"
Ortamın fazla kızıstıgını anladıgımda masaya dogru yol aldım. Tabi badede arkamdan geldi.Birbirleriyle bagıra cagıra konusmaya devam ediyolardı. Ortam asırı sekilde karısmıstı. Masaya gittigimde tüm gözler bana cevrilmisti ben ise sadece demin biricik arkadasıma cemkiren aptal sarısına bakıyordum.
"Hayrola bu ne gürültü kafeyi inlettiniz resmen bi susun be " diye cemkirirken aradan sesine aşina oldugum birses beni hitaben konustu.
"Haydaaa yine mi sen??" Bana hitaben kurulmus bu cümlenin sahibine baktıgımda sok oldum. Bu oydu ego yığınıydı. Fazlasıyla sasırmıştım bu yüzden birak buraksadım. Sonra alaycı bi bakıs takındım ve konusmayaa devam ettim.
"Ne diye karsıma çıkıyorsun sen ya??"
"Ben mi ? Asıl sen ne diye karşıma çıkıyorsun, yoksaaa..."
"Yoksa ne!"bu cümleyi aşırı siddette sinirli ve ciddi bir biçimde söylemistim. Ve elimi de havaya kaldırıp hayırdır hareketini yaptım. Bilirsiniz iste...
"Yoksa sen benimi takip ediyosun " bu cümleyi söylerken yüz7nde adı bir sırıtıs vardı.
"Ne diyosun be sen brn ne diye seni takip edicekmisim ???"
"Orasını bilemicem artık. Belkide karsındaki bu yakısıklıya aşık olmuşsundur. Eeee sende haklısın tabi takip etmekle bidaha bu yakısıklılığı nerde görüceksin digilmi ama "
Sinir katsayım sanki mümkünmüs gibi dahada cok artmıstı. Resmen kan beynime sıçradı bu ne kadar havalı bi çocuk ya. Neyseki kendime engel oldum ve yalancı,zoraki bir kahkaha patlattım.
"Ooof ne yaptn ama sen yaa beni deşifre ettin. Ben belli eymemeye calışıyodum yaa çok mu belli oluyo ama neyse madem ögrendin söyliyim evet seni ilk gördüğüm andan beri hafif sakalların kasların boyun posun beni benden aldı sana nasıl aşık oldum bi bilsen. Her neyse iste dedimki kendi kendime ben bu cocuğu bidaha göremicem en iyisii onu takip ediyim iste boylee ."
Tüm bunları tabikide dalgalı bir bicimde söyledim. Hani su ikoncanların ağızlarını yaya yaya konusma sekilleri varya hıh iste öyle.
"Bu kadar çabuk itiraf ediceğini bilmiyodum ama aferin cesur kızmışsın :)" bir elini kaldırıp omzuma koydu tabi bende basımla kolunun onzuma deyme sürecini izledim sonra devam etti.
"Bak canm ama ben senin gibilerle ilgilenmiyorum yani tipim diğilsin anladn mı?"Hah salak sanki ben saba bayılıyom. Neyse ego yığıını böyle havalı havalı konusunca kendimi daha fazla tutamadım ve bitane gecirdim. Ohhhh içimin yağları eridi. İyi yapmışım dimi.
Ego yığını aldığı darbeyle tabi sendelendi. Bir eliyle düsmemek icin masayı tutarken diğer elinide dudağına götürüp kan konturolü yaptı. Tabi ego yıgınımızın dudağı patladı. Eeee yumruklarım sağlamdır benim biz boşuna mı tekvandoya gittik. Evet evet yumruk attım. Onun yanındayken yumruktan baska bisey kesmez beni. Sonrada lafıma kaldığım yerden devam ettim
"Sen kendini ne sanıyosun ya. Seni takip ediyomuşum. Hayvan gibi sesleriniz olmasa buraya gelmicektim. Hem suçlu hem de güçlü ya terbiyesiz manda . "
"Ne yaptığını sanıyosun sen ya"
"Belli olmuyo mu ne yaptığım? Bitane daha geciriyim anla istersen ha nedersin? GERİZEKALI EGO YIĞINI MANDA"
Diyip öküzün trene baktığı gibi çocugun surata bakındım tabi elim havada ağır abi tavırlarında hahaha. Demin avazı çıktığı kadar seline çemkiren kız şimdi ahlayıp vahlayıp ağıtlar yakıp ego yığınının dudağındaki hasara bakınıyodu. Zaten belliydi bu aptal sarışının egoist hayvanımıza aşık olduğu.
Aman sanane cansu ya dimi ama. Dogru söylüyosun cansu banane ki . Herzamanki gibi ic sesim benimle muhabbeti kesmiyordu. Masanın etrafnda yavas yavas insanlar toplanıyordu. Daha fazls uzamasn diye mevzu madadakilerin hepsini alaycı bi bakısla süzdükten sonra " Yazık be!!!" diyip havalı bir sekilde oradan uzaklastım kızlara ne olduysa ağîzlarını bile acmadılar. Masamıza dogru gittik esyalarımızı aldık ve hesabı ödeyip oradan uzaklaştık. Bu sefer arkadan bagırma isi ego yığınının olmuştu.
"Bu is burda bitmedi görüceksin!!"
"Hı hı tabi canm tabi"
Kızlar başka bir kafeye gitmek icin cok ısrar ettiler ama ben yinede başımın ağrıdığını söyleyip onları ekmeyi basardım. Bu gün olanlar yüzünden gercekten başım zonkluyordu. Eve gitmek icin kızlarla ayrıldık onlar alış-verise yapmaya gidiceklerdi . Sabah benim aptallığım yüzünden şu anda yarım saattir yürüyorum. Hava alırız ferahlarız diye arabaları zorla evde bıraktırmıştım. Suan cilesini cekiyorum neyseki sonunda evin önüne geldim anahtarımla kapıyı açtım ve iceri girdim.
Odama çıkım kendimi yatağa fırlattım. Bi ara canı acayip derecede buz gibi koca bir bardak dolusu meyve suyu çekmişti. Ama kıpırdayaxak halim yoktu. Anneme seslensen diye düşündüm sonra hemen vazgeçmek zorunda kaldım çünkü annem işte olmalıydı bu saatte. Gene is başa düştü. Yataktan oflaya oflaya kalktım ve mutfağın yolunu tuttum.
Mutfağa geldiğimde buzdolabının kapağını açıp meyvesuyu kutusunu aldım dolapta sadece vişne suyu kalmıştı tabi oda güzeldi ama ben çileğe ve onunla yapılan herseye bayılırım. Neyse şimdilik bununla idare edicez . Düşüncelerimden sıyrılıp bardakların bulunduğu raftan büyük bir bardak aldım ve vişne suyunu bardağa boşaltmaya başladım. Bardak dolduğunda kutunun ağzını kapattım ve buz dolabına yerlestirdim. Yorgun bedenim ve biricik bardağımla birlikte basamakları çıka çıka odama geldim.
Bardağı yarıladığımda uyku çoktaan beni ele almıştı. Ve işte.... uykunun pençesindeyim .
Bugün olanları düşünerek ve sinirle uykuya dalmıştım. Saat daha etkendir 19:46 ydı ama uyku geliyorum demezdi dimi... :)
******************
VOTE bu bölümü yanlışlıkla sildim ve bidaha yazdım o yüzden yaklaşık 30 oy boşa gitti. Neyse lütfen olayın ve yorum yapın ne düşündüğünüzü merak ediyorum. Byyy

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERCAN
RomanceOkulun ilk gununde bir yumruk ile tanıstıgı adama asık olan baslarından belaların eksik olmadıgı bir cift. Kızımız cansu arkadasları ile kazandkları üniversiteye giderken densizlikler sonucu kendini her türlü zorluga karsı korunacagını dusünen erkek...