NELER GÖRDÜM ÖYLE

33 14 2
                                    

Multi Kemal Amca'nın Audi'si :)) iyi okumalar :)

Taner şaşırmış gibi bana bakıyordu. "Sen-sen ciddi misin?" Dedi. Duyduklarımla büyük bir şok geçirmiştim. Nasıl olurdu? Yuh!! Demek beni seviyormuş. Peki ben onu seviyor muydum? Tabi ki sevmiyorum. Ben sadece parayı seviyorum. Taner'in bana dediği gibiydi. Paragözdüm ben olsam olsam paraya aşık olurdum. Kalbim bile paradan oluşuyordu belki de. Parakalp. Evet ben parakalpdim. Taner'e baktım. "Ben aşka inanmıyorum. Kusura bakma. O anın etkisiyle ağzımdan çıktı o sözler. Ben sadece çıkar için daha doğrusu para için birisiyle sevgili olurum. Yanlış anlama orospu değilim. Ama sevgiliyken cüzdanını arakladığım sevgilim çok oldu. Seninle bunun için birlikte olmak istemem. Seni mutlu edemeyeceğimi düşünüyorum. Lütfen kendin gibi birini bul!" Dedim. Sinirlenmişti. O da bana " Peki madem sen gelirsin ayağıma bu sefer!" Dedi ve çekip gitti. Onu düşünemezdim şimdi yorgundum. Vurdum kafayı yattım. Tabi rüya alemi beni yine yalnız bırakmamıştı. Rüyamda yanımda Çınar var. Adam rüyada bile karizmatik ya. Neyse ben Çınar'la konuşuyorum. Ama ben ben değilim. Yani nasıl anlatacağım bilmiyorum. Bedenim Çınar'ın yanında ruhum Taner'in yanında. Yarabbi ne biçim rüya bu böyle? Taner'in yanında bir kız var. İkisi birlikte oluyorlar. Töbe Allah'ım ben ne biçim rüyalar görüyorum. Kız çok güzel ama aynı orospu gibi. Ben onları izlerken kız benim onları izlediğimi görüyor. Yanıma gelip saçımı çekiyor. Öyle bir çekiyor ki sanki saçım elinde kalacak. Zaten çıplak. Bıraksın diye memesini sıkıyorum. Bırakmasıyla bir rahatlıyorum bir hafifliyorum. Fakat rahatlık kısa sürüyor. Bir bakıyorum saçlarım kızın elinde kalmış. Ben 'Saçlarııım!!' Diye feryat ederken kevaşe karı elindeki saçlarımı Taner'e gösterip "Bak hayatım yoldum onu. Sadece senin için." Beraber gülüyorlar. Kevaşe tekrar bana dönüp "Kel bana gel. Dayak yemek istersen eğer!" Etrafı kahkaha sesleri doldururken her yerim şu içinde uyandım. Uyandığımda ellerim başımdaydı. Parmaklarımın aralarında saçlarım vardı. Acaba uyurken saçlarımı mı çekmiştim? Olabilirdi. Sonuçta güzel bir rüya gördüğüm söylenemezdi. Hatta kabustu. Evet evet kabustu. Saate baktım. Yediye geliyordu. Etraf aydınlıktı. Allah'tan iş saati gelmişti. Borcum yoktu artık aslında. Yani borcumu bir oyun oynayarak ödemiştim. Ama yine de çalışmalıydım. Kendimi aşırı derecede hasta hissetsem de çalışmalıydım. Kalkıp yatağı topladım. Yastıktaki saçlar beni bir hayli korkutmuştu. Bu ne ya? Saçlarımın çeyreği yastıkta kalmıştı. Bugün gördüğüm rüya geldi aklıma. Elim istemsizce saçıma gitti. Oh! Yerindelerdi. Ama elime normal karşılanmayacak kadar saç geldi. Kel olurum diye korktum bir an. Yüzümü yıkamaya gittim. Yıkadıktan sonra elimde kalan kaşları umursamamaya çalışarak makyaj yapmaya başladım. Rimel sürerken rimelin fırçası üzerinde kalan kirpiklerimi görünce telaşım tavan yaptı. İş çıkışı doktora görünmeyi kendime farz sayarak evden çıktım. Evim restorana yakındı. 5-10 dakika falan sürüyordu. Yağmur çiselemeye başladı. Daha sonra ise iyice hızlanmıştı. Tabiri caizse bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Tek fark bardaktan değil sürahiden boşanırcasına yağıyordu sanki. Şemsiye almadığıma lanet ederken bu aralar şansın bana kıçını dönüp yattığını düşündüm. Yanımda bir Audi durdu. Sizce kimdir? Taner mi yoksa Çınar mı? Bilemediniz. Tabi ki de Kemal Amca. Ah be Kemal Amcam senden başka beni düşünen yok. Araba da jilet gibiymiş Audi A6. Maşallah benim mütevazı Kemal Amcam ne kirli çıkıymış. Bunları düşünürken iyice ıslandım. Kemal Amca "Kızım gelsene! ıslandın iyice. Hasta olacaksın." Ah Be Kemal Amca bilmiyorsun ki ben zaten hastayım. Bir kere daha güldüm. Gerçekten Kimsesizdim. Bir Kemal Amcam vardı. Arabanın ön koltuğuna oturdum. Gerçekten her yerim ıslaktı. Aklıma dün Taner'in söyledikleri geldi sırılsıklam aşığım sana demişti. Deli adam ya. Çok tatlı ama ben aşık olamam ki. Kalbim yok kalp yerine para isteyen bi organ var. Ama bende anlamadım. Kemal Amca "Kızım arka koltukta battaniye var al istersen?" Dedi. Hemen aldım valla. Daha fazla üşüyemezdim. Sımsıkı koala gibi sarıldım battaniyeye. Kemal Amca güldü bu halime. Ama ne yapayım? Üşüyordum. Hem de çok. Bayağı ısınmıştım. Battaniyeyi katlayıp arkaya koydum. Çünkü gelmiştik ve ben bütün gün bu battaniyeyle dolaşamazdım. Daha fazla ıslanmamak için Kemal Amcayla koşarak içeri girdik. Kemal Amca da yaşına göre çok çevikti. Maşallah benden hızlı koşuyordu. Hemen işime başladım. Ama artık ayakta duracak halim yoktu. En iyisi Çınar'cığımla konuşup hasta olduğumu söylemek ve Kemal Amca'dan beni hastaneye bırakmasını istemekti. Artık hep başkalarının yardımına muhtaç kalmıştım. Neyse gidip Çınar'cığımın kapısını çaldım. Kimse gel demedi. İçeride kimse yoktu anlaşılan. Ben de içeri girdim. O çok övdüğüm, Çınar'ın koltuğu boştu. Hemen gidip kasıldım. Ohh! Ne rahat koltuk ya. En iyisi maaşımı alır almaz evime bu koltuktan yaptırmalıydım. Koltuğa iyice gömüldüm. Çınar nerde acaba? Beni bu halde koltuğuna kasılmış olarak görürse kesin kıçıma tekmeyi yerdim. Aman banane bende zaten çalışma potansiyeli yok ki ben ne yapayım. Çalıp çırpmaya iyi alışmışım. Borcum da yok yatarım evimde. Hem ben hamileyim. Çalışmamam lazım. Kendi kendime gülerken dışarıdan sesler geldi. Gülüşme sesleri. Hemen korkudan masanın altına girdim. Beklemeye başladım. Önce sesler yakınlaştı. Sonra kapı paldur küldür açıldı. Yuh amk bu ne! Diye söylenmeden edemedim. Bir kadınla -tıpkı bir kevaşe gibi davranıyordu adamı yiyordu neredeyse- bir adam - tıpkı Çınar'a benziyordu. Babası olabilirdi.- içeri sevişerek girdiler. Oha lan ne yapıyor bunlar? Kadın adamı duvara yasladı ve hem öpmeye hem de soymaya başladı. Adamın da ondan aşağı kalır yanı yoktu. Kadının söyledikleriyle gözlerim ve ağzım istemsizce faltaşı gibi açıldı. "Ahh! Hayatım... Ohh! Çınar'la nasıl seviştim ben sen varken. Ahh! Robot gibi sevişiyor. Şimdi çiftlikte inekleri beceriyordur kesin. Ahh!" Adam güldü. Yuh lan bu orospu hem oğlunu hem babasını mı ayartmış. Hemen aklıma gelen fikirle çantamdan telefonumu çıkardım ve video moduna alıp çekmeye başladım. Kadının dediği ne laflar şuan elimdeydi. Keşke düşmanım olsaydı bu şırfıntı. Anasını sikerdim bu videoyla. Gerçi Çınar'ın sevgilisiyle zaten benim düşmanım sayılırdı. Ben de anam gibiyim he! Ne bok yediğim belli değil adama gelen telefonla adam nefes nefese konuşmaya ve hızla giyinmeye başladı. "Yeğenim ben restorana geldim. Burada Alara ile karşılaştık. O da seni görmeye gelmiş. Ama bulamamış seni. Tamam ben bırakırım evine kadar. Evet evet restoranda her şey yolunda merak etme. Lan Çınar yok yeğenim bir şey. İçin rahat olsun. Tamam hadi kapatıyorum. " Yuh amk bu adam nasıl bir oyuncu. Yeğenim dediğine göre amcası heralde Çınar'ın. Ah Çınar'ım bir bilsen neler çeviriyorlar arkandan. Ben göstercem sana gerçeği diye düşünürken videoyu kaydettim. Adam kıza "Yavrum bozma moralini. Ben seni eve bırakacağım daha. Orada devam ederiz. " deyip dudağından öptü. Kız da adama "Tamam aşkım." Dedi. Kız önden adam arkadan çıktılar. Keşke burayı da kaydetseydim. Aman neyse asıl önemli olan şey elimdeydi ya ona da şükür. Ben de telefonumu cebime atıp biraz bekledim. Ne olur ne olmazdı sonuçta. Bir de gelirler benim başım yanar. Videoyu izledim. Lan psikolojim bozuldu. Bu ne? Söylene söylene Kemal Amca'nın yanına gittim. Kemal Amca "Nerdesin kızım? İyi misin?" Dedi. Ben de "İyi değilim Kemal Amca. Eve gidip dinlenebilir miyim? Hasta oldum galiba." Dedim .Kemal Amca telaşla "Kızım hastaysan gel hastaneye gidelim." Deyince "Yok Kemal Amca. Nane limon içip ağrı kesici alırsam geçer. Geçmezse gideriz. " Dedim. Sanırım az önceki gördüklerim yüzünden hastaneye gitmeye mecalim kalmamıştı. Başıyla onaylanıp işine döndü. Ben de restorandan çıkıp eve gittim. Of ne yoruldum bugün yaaa uykum da var saatime baktım. Saat 10 olmuş daha 10 ve ben çok şey yaşamıştım bugün. Nane limon yapıp yatağa oturdum. Ne biçim tadı vardı bu meretin ya. Bu ne ıykk gidip klozete kustum. Sifonu çekip tekrar yatağa oturdum. Noluyo lan? Hayır saçmalamayın hamile değilim. Üşüttüm heralde. Nane limonun kokusu burnumu yakarken zorla bir yarım saatte anca bitirdim. Yatağa yatıp düşündüm. Len ben bugün neler gördüm öyle?

------------------------------------------------------
Arkadaşlar bu bölümü 3.ye yazıyorum. 2 kere silindi. Eğer bu bölümü okuyabildiyseniz şanslısınızdır. Bundan önceki bölümün de yarısı silindi 2 kere kafayı yesem de sinirden sizi düşündüğüm için yazdım defalarca. Neredeyse kitabı yazmayı bırakacaktım. Ama canım kardeşim Ümran Emiroğlu için ve sizin için devam ettim. Şimdiye kadar ki yazdığım en duygusal yazı bu.:') Belki ilki kadar uzun olmadı ama ben de aynısını yazamazdım. Bu bölüm için çok uğraştım. Lütfen emeğime karşılık yıldız tuşuna basın. Bir de neden silindiğine dair fikriniz varsa lütfen söyleyin. Sizi Çok Seviyorum ♡♡

PARAGÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin