2.Bölüm-Yıldızlar

119 9 2
                                    


Ek müzik önerisi :Charlotte OC-Cut the Rope


Evet arkadaşlar yeni bölümle karşınızdayım.İyi okumalar ,yorum yapmayı unutmayın lütfen.


Arkasından koşuyordum ama bir türlü yakalayamıyordum.Ara sıra arkasına dönüp bana baktığında o keskin kahve gözlerini görüyordum.Bir göz nasıl bu kadar derin bakabilirdi ki?Sanki ruhumun bilinmeyen bilmecelerini çözüyordu. Üzerimdeki beyaz elbise çamur sıçradıkça kirleniyordu.Tıpkı onun gözleri gibi kahverengi olmaya başlayan elbisem,tükenen umudumun göstergesiydi.Ona yaklaşmıştım sanırım ama hala benden kilometrelerce uzakta gibiydi.Hem ruhen hem bedenen.Yan yana kırlarda koşma şansımız varken,neden mezarlıkta kovalamaca oynuyorduk ki?Oyunlardan nefret ederdim zaten sırf onun yüzünden.Kaybederdim de zaten hep.Şimdi de kaybedeceğimi bile bile oynuyordum onunla.Tekrar bana döndüğünde gelme peşimden kaybedersin dedi ama gözleriyle.Uçurumun kenarına geldiğimizde son kez baktı bana ve kaybedeceğini söylemiştim dedi.Sonra birden bire bıraktı kendini sonsuzluğa.Tam onun arkasından bırakacakken kendimi,birden bir çift kol sardı bedenimi.

Çığlık atarken,aynı zamanda ağlıyordum.Beni saran kolların ona ait olmasını dilerdim.Onu özlemiştim her bir hücremle .Kim babasını özlemezdi ki onu bırakıp sonsuzluğa gidince?Yıldızlar sadece yol göstermez aynı zamanda umut da verirdi.Babam da bir yıldız olmuştu artık.Ama varlığını her an hissettiren bir yıldız.

"Arya sen iyi misin?Ne gördün anlat bana."

Ceren'in seslenmesiyle gerçek hayata dönmüştüm.Gerçek ve berbat hayata.Burnumu çekmemle bir gözyaşı daha yanaklarımdan aşağıya yuvarlandı.Sahi babamı en son ne zaman rüyamda görmüştüm?Hatırlamayacak kadar zaman geçmiş miydi ?

"Yok bir şeyim.Sadece kabus gördüm."derken bile hala titriyordum.Olası bir ağlama krizini Ceren'in yanında gerçekleştirmek istemiyordum.Derin bir nefes alıp Ceren'e döndüğümde bana bakıyordu.Gözlerinde inanmadığını gösteren bir bakış vardı.Ben gerçekten iyiyim temalı konuşmamızı yaparken sırtımı sıvazlıyordu.Bir anda yataktan kalkıp gözlerini pörtletti.

"Unutmuş olamayız ,hayır unutmuş olamayız!" derken odayı turluyordu.Neyi unutmuş olamazdık anlamamıştım.Ayın kaçı dediğinde telefonumdan tarihe baktım.8 eylüldü.8 eylül dediğimde Ceren ufak bir çığlık attı.

"Bugün son sınıf yazısı var!!!"

Tanrım o sesi nasıl çıkarıyordu gerçekten??!! Ben yastığa başımı geri koyup yatmıştım.Son sınıf yazısı beni ilgilendirmiyordu.Zaten çokta önemli bir olay değildi.Sadece adımızın ve soyadımızı raflara yazıyorduk.Bu kadar kutsallaştırmalarını anlamıyordum.Ceren yastığımı çektiğinde

"Arya hemen kalkıyorsun,saat neredeyse öğlen oldu."

"Tamam Cerencim ,sen çık "

"Aa çok kolay oldu bu sefer ama neyse, çabuk gel aşağıya."

"Tamam tamam çok çabuk geleceğim."

Ceren odadan çıkar çıkmaz yerdeki yastığı alıp geri yattım.ne yani beni söz dinleyen kızlardan mı sandınız? eğer öyleyse az önce sizi yanılgıya uğrattım bay ve bayanlar.Hayır o kadar senelik arkadaşız,hala öğrenememiş benim bu kadar erken kalkmayacağımı.Gözlerimi tekrardan kapattığımda aklıma rüyam geldi ya da kabusum mu demeliyim?Uzun zamandan sonra babamı tekrar rüyamda görmüştüm.Çok zordu,ona rüyada bile dokunamamak.Acıtıyordu.Dün o kahve gözleri neden bu kadar hayranlıkla sevdiğim şimdi aklıma gelmişti.Onun gözleri babamın gözlerinin kopyasıydı.Tek farkla,babam asla o kadar keskin bakmazdı.Onun bakışları yumuşacıktı.Hep şevkat taşardı o kahve gözlerinden.Babam gözleriyle insanın ruhunu okuyanlardandı.Gözlerimin yanmasından ağlayacağımı anlamıştım.Göz kapaklarıma ellerimi götürdüm ve bir süre orada tuttum.Ağlamayacaktım.Yataktan kalktığımda saat daha 10:15 ti.gerçekten mi Ceren bu senin öğlenin miydi? içimden cerene saydırırken dünkü yabancıya da hakkını vermemek olmazdı.Neden onun gözlerine bakmıştım ki? babamı hatırlatmıştı.lanet adam bula bula bu sitenin küçük kafesini mi bulmuştu?Yatağımı toplamayı bitirdiğimde alt kata indim.Dedem ve Ceren kahvaltı yapıyorlardı.

KızıliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin