Uyku tutmamıştı ve dümen tarafına geçtim bian aklıma titanik geldi yanda teknenin ışıkları hala yanıyodu üzerimde yaşlım hafif temmuz meltemi vardı havada baktım dümen tarafında elleri başının atlında ayak ayak üstüne atmış uzanıyodu oda benim gibi sessizliği seviyodu yıldızları izlemeyi hep sevmişimdir..onu görmemiş gibi yaptım ama alttan alttan süzüyodum yani tam ona bakarken onunda bana baltığını gördüm bir ayagı minderde diğer ayağıda yerde başını bir aşağı bir yukarı çevirip gülüyodu o anda bende gülmeye başladım yavaş yavaş bizim tekneye doğru yürüyodu aramızda sadece demir vardı o andan sarılıp boynuna öpmek istedim yılardır yapmak istediğim gibi bizim aramızda hep bir engel var..
- gözlerini kaçıramıyosun - anladığım kadarıyla sizde öylesiniz-ben diğer teknelere bakıyodum :D - bende -dürüstte olamıyosunuz -sizde yalan söyliyemiyosunuz :)-hı evet :D uyku tutmadı galiba -hem ondan hemde gece denizi sessizliği severim huzuru-anladığım kadarıyla siz diğer gençler gibi bangır bangır müzik eğlence sesi sevmiyosunuz :) -evet sevmedğim bazı yönlerde var tabi her insan gibi-ne güzel tam benim kafadan :D -galiba biraz öyleyim-türkü severmisiniz peki genç bayan ;) -bayılırım desem -gerçekten çok ilğinçsin :) -biraz öyleyimdir ama bunun yaşla bir ilğisi yok çoçukluğumdan beri severim -meselah ;) -meselah ? niye çattın kaşlarını -Aaaa benim en sevdiğim türküdür -ne tesadüf benimde :) ( aslında tesadüf değildi onun o türküyü sevdiğini biliyodum ve bende dinlemeye başlamıştım )-o zaman açıyorum :) - olur :)
o bi sandalye getirip dümenin oraya koydu ve türküyü açıp geldi ben de bi ahşap sandalye getirip ayaklarımıda demire uzattım türküyü dinlemeye başladık buğün benim doğum günüm ama bizimkiler erkenden kutlamıştı o gece 4 e kadar oturmuştuk bol bol sohbet ettik meger ne ortak yönümüz varmış 3 saat sorna bodruma gidicektik çünkü sabah deniz çarşaf gibi oluyor anlaştık oda o saatte çıkacak ara ara koylarda duracaktık...
sabah 6.30 gösterdiğinde alrmım çaldı zaten pekde uyumamıştım artık bloga girmiyor daha doğrusu giremiyordum kızları uyandırıp bir kahvaltı hazırladım aşçılıkta üstüme yoktur ve onun için tekneye aşçı almadık mutfağa gidip ne yaptıysam yerleştirmeye başladım biber kızartması,omlet,sucuk,ohoo elimden her iş gelirdi benim ve yapmayıda çok severdim içeri gidip sıktığım portakalı da aldıktan sorna bitmişti. Masanın yanında elim belimde hazırladığım masaya bakıyodum herşey tamdı..yandan burnu önde koku alarak bizim tekneye doğru yaklaştı elinde gazetesiyle bian duruşum değişti yüzüm kızardı kan şekerim düştü onun tek yaptığıysa bu kokunun nerden geldiğini bulmaktı ,:) çok geçmeden bizim tekneye doğru baktı günaydın dedim ve bana gülümseyerek günaydın dedi
-bu koku sizden mi geliyor :D -hangi koku :D-yani işte sucuk kokusu -galina evet :)-yapma ya -buyrum sizde gelin :)-valla hayır diyemicem - diyemezsiniz zaten bizim türklerin bir lafı vardır davete icabet etmek gerekir :)-doğru...:) abooo..aşçınız muhteşem valla ne güzel bir sofra bu ;) kendisiyle tanıştırmanız gerek -olur tabi (elini uzatarak) Ben Gizem Sancak memnun oldum :)-nasıl yani sizmi hazırladınız bu sofrayı :D -evet hazırlayamam mı çokmu zengin züppelere benziyorum-yok estafurlah da ne biliyim şaşırdım :) ama bu sayede isminizi öğrendim - tabi ya :D 3 gündür konuşuyoruz nerdeyse ama ben ismimi söylemeyi unuttum buyrun siz oturun ben kızları çağırayım -tamam teşekkür ederim bu jestiniz için - ne demek komşuyuz nasılsa :D
artık hayatım dialok halinde geçiyordu yanımda aşık olduğum adamla kahvaltı yapıyoduk... :) kızlar arada kikirdiyor ve o bizim bu halimize gülüyor du çok geçmeden telefonu çaldı ve arkadaşlarını karşılamaya gitti bizde o sırada masayı topladık çok teşekkür etti ve elimin lezzetli olduğunu söyledi. O herzaman hep kibardı o kadar yakışıklıydı leylaydım resmen onun karşısında o arkadaşlarınla tekneye geldiğinde ben de iskele başında oturmuş kitabımı okuyodum kürk mantolu madonna hep sevmişimdir roman okumayı onun geldiğini fark etmedim çünkü kitap okurken o dünyaya keşife çıkarım bana hey diye seslenince anladım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuzum Ol
Fanfictionİnsanlar ne ister.. Sevilmek sevdiği kadar ... Mahur ünlü bir mimardır yıllardır aşık olduğu tek bir adam vardır. oda ''Oktay Kaya'dır '' Ama aralarında ki yaş farkı ve onun ünlü bir oyuncu olması, önlerinde bir engel olacak mı, ama mahur oktayla ol...