2.BÖLÜM

318 13 0
                                    

TUGCE

Korkudan hala titriyordum o adamın söylediği şeyden bu yana tam 1 hafta olmuştu. Boş yere kuruntu yapmışım deyip salaklığımı bir kez daha kanıtladım. Şimdi bir elimde dondurma bir elimde telefon karşımda televizyon üçlü koltuğumda keyif yapıyorum. Bu benim nadir keyif yaptigim günlerden biridir. Normalde harıl harıl çalışiyorum ve bugün birazcik kafa izni yapıyorum.

"-İnstagrama gireyim  bakalim kimler neler var"

instagramda insanların fotoğraflarına bakip kendimce yorumlar yapmaya baslayayim o zaman.

''-Hmm yunusa bak beğenmediği kiz fotografi kalmamis. Ben nasil hoslaniyorum bu çocuktan ya''

evet doğru duydunuz. Yunustan hoslaniyorum. Yunus yakisikli bir çocuk değil kızlara sürekli mesaj atan kimseyi önemsemeyen bencil bir insan ama ama ben onun gülüşünü, güldugunde o kisilan gözlerini, ailesine gösterdiği şefkate asik oldum. Simdi siz bana EE yani sonuç diyeceksin sonuç pek iyi değil platonik sanirim. Onun bana karsi olan duygularını pek kestiremiyorum. Ben bunları düşünürken yukarıdan öksürme sesleri geliyordu. Çok şiddetli öksürüyordu. Kendime gelir gelmez annemden geldiğini anlamak çok sürmedi. Yukarı ciktigimda annem hic iyi görünmüyordu.

"-Anneeeeee!! Anneeee!! İyi misin? Birşey söyle nolursunn!!"

Hastahaneye gelmiştik. Hastahane koridorunda oturmuş ağlıyordum. 1 saat olmuştu kimse yardimci olmuyordu. Bekliyordum ama kimse yoktu. Çılgına dönmüştüm. Kolay kolay insan içinde ağlamazdım ben. Ağlayan insanlardan da nefret ederdim. Benim tam tersimdi ablam. Tam bir sulu gözdü. Çoğu kavgamizda bu yüzden olurdu. O sulu göz ben duygusuz .. Ama artık bana duygusuzsun diyecek bir ablam yoktu. Ben her zamanki gibi çook derinlere dalmışken önünde beklediğim kapı açılmıştı. Doktor çıktığinda koşarak yanına gittim.

"-Doktor bey annem annem na-nasıl"

ağlıyordum hem de hıçkırıklara boğulmuştum.

"-Simdilik durumu iyi ama odamda konuşsak daha iyi olacak sanırım"

doktor bey simdilik iyi dediğinde biraz içim rahatlamıştı ama simdilik derken büyük bir şüpheye düşmüştüm. Doktor da odasında konuşmayı teklif etmişti. Odasına girdiğimizde bakışlarında gizlemeye çalıştığı bir üzüntü sezmistim. Konununda ne olduğunu biliyordum

"Annenin bize geldiğinde durumun pek iyi değildi. Annenizin kanser olduğunu biliyorsunuzdur durumu ilerledikçe dahada kötüye gidiyor ciddi bir tedavi uygulamamız gerekiyor eğer annenizin sağlığının düzelmesini istiyorsanız tedavi şart ama yinede siz daha iyi bilirsiniz karar sizin"

Annemi taburcu etmişlerdi eve gelmiştik. Anneme yalan söylememistim soyleyememistim. Anlayacagini biliyordum. Oda hastaliginin ne derece olduğunu biliyordu.

"-Kizim dersin yok mu bugün senin"

"-şaka yapıyorsun dimi anne bugün hayatta gitmem."

"-hayir gidiyorsun yazgul ablada birazdan gelecek çay felan icicez"

"-ama an.."

"TUGCEE!!!

annem kesinlikle hasta olamaz o nasıl bir bagirmaydi ya. Hemen hazirlanip okulun yolunu tuttum. Otobüsüne bindim hemen. Çok sıkışıktı. Adım atılacak yer yoktu. Artık bunalmaya başlamıştım. Otobüs aniden fren yaptı. Birinin üstüne düşmüştüm. Düştüğüm kişinin göğsüne vurmustum kafamı. Kafamı kaldırıp baktiğımda ooolamazz!! Kesinlikle bu bir şaka olmalı. Evet oydu o gece gördüğüm adamdı bu. Kulağıma fısıldayan mafyaydı. Ben donmuş kalmıştım yine. Tepki veremiyordum. Onun yüzüne baktigimda gözleri ifadesizydi ama ama masmavi gözleri vardı. Uzunca bir boy. Yüz hatları çok sertti. O mavi sağ gözünün altında minicik bir beni vardi ancak bu kadar yakından bakan biri görebilirdi. Birden beni üzerinden atınca kendime geldim. Gerçekten ne kadardır yüzünü inceliyordum.

PAPUCUMUN MAFYASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin