Muhtemelen,dünyanın en küçük noktası kadar saçma gözüküyorum.Dünyanın en minicik ve anlamsız noktası.Bu noktadan bile küçüktü,Yağmur damlası gibi , yağmur bulutlar sayesinde yere doğru düşer ve aradan zaman geçtikten sonra toprağa karışırdı.Ben her ne kadar toprağa karışmasam da,geçmişime karışıp yok oluyordum. Saçma bir hayatım olduğuna inanıyorum.Her gün macera yaşıyormuşum gibi hissediyorum.Filmlerin içerisine girmiş ve kurgunun ne zaman biteceğini bekler gibiyim.Beklemek,zor.Bekletilmek daha da zor.
Yaşadığım yer, zevklerim,düşüncelerim değişti.Küçük yaşlarda, böyle bir kız olacağımı düşünememiştim.Masum,sevimli veya nazik bir kız hayal ederdim.Sadece hayal etmekle yetinirdim.
Kaç saattir aynanın karşısında oturuyordum,farkında bile değildim.Kendimi izleyip aklımdaki sorulara cevap veriyordum.Defnenin burada ne işi vardı?.Ailemin beni neden küçük yaşta yetimhaneye bıraktı? Soruların tek bir çıkış yolu vardı,aşağı inip neler olduğunu öğrenmekti.Aklım aşağı in derken,ayaklarım ve kalbim inmeme söylüyordu.Beynimin içindeki düşünceler susmak bilmiyordu,aksine daha şiddetli konuşuyordu.Düşüncelerimden kurtulmak için aşağı doğru inmeye başladım.Merdivenleri inme işlemi bitirip,evi gezmeye çalıştım.Herkes nereye gitmişti,ortalıkta kimseler yoktu.Evin her köşesini ezberleyecek kadar gezmiştim.Etrafıma baktığımda,'toplantı odası' yazan bir kapı vardı,içeriden de sesler geliyordu.Kapıya doğru eğilip kulağımı yaklaştırdım,Sesleri sinek vızıldaması gibi anlaşılmıyordu.Kulağımı iyice yaklaştırıp dinlemeye başladım.Sesin tonunu fark edemediğim kadın sesi duyduğumda kapı açılmıştı.
"O buraya ait değil,soyadımızı taşımıyor,taşıyamaz.O kızı burada istemiyorum."
Kapını açılmasıyla cümleyi söyleyen kadına baktığımda,Kendince sinirliydi.Bende sinirliydim,sanki keyfimden bu evi bu aileyi istedim.Onlar yetimhaneden son çıktığım gün yanıma geldiler.Biraz daha geç gelseler ölürlerdi!
"Bakın hanımefendi,adınızı bilmiyorum.Fakat sizin bu yaptığınız saygısızlık.Ben ailemi,paranızı,evinizi istemiyorum.İstediğim tek şey buradan kısa sürede ayrılmak." dediğimde öksürerek cümleme devam ettim
"Ben,ailemin bana yaptığı ihaneti istemiyorum,onlar benim hayalimi bütün duygularımı aldılar.Onlar bir hırsız.Duygularımı çalan bir hırsız.Önemsizler.O yüzden bu evden gidiyorum,gideceğim.Siz buna vesile oldunuz,istenmediğim yerde kalmayacağım.Her şey için teşekkürler.Yaşadığımız yirmi dört saati unutalım ve bitsin.Sizin kızınız hiç olmadı benimde ailem." Konuşmamı bitirdikten sonra kapıyı kapatarak odama doğru yol aldım.sormak istediğim sorular çoktu,soru sormak yerine burayı terk edip gitmek daha iyi olur.Kalırsam biyolojik anne ve babamı affedebilirdim ve bu isteyeceğim en son şeydi.Bavullarımı hiç açmadığım için şanslıydım.Bavulumu merdivenlerden aşağı indirdiğimde karşımda Eylül Hanım,Mehmet Bey ve adını bilmediğim kadın vardı,adını bilmiyordum ama konuştuğum kadındı."Ne dememi bekliyorsunuz,elveda veya hoş çakal mı? dediğim gibi yirmi dört saat yaşanmamış gibi olacak .Bu kapıdan çıktığımda her şey bitecek" Bavulumu tutup dış kapıya doğru yöneldiğimde Mehmet beyin sesiyle yere çakılı kalmıştım.
"Sen benim kızımsın,nereye gidersen git seni bulurum.Seni bu evde istemeyen kadın asıl gider sen değil.Sen gidemezsin,İzin veremem.Anladım mı?"diye sorduğunda tepkisizce kalakaldım.Böyle bir çıkış beklemiyordum.Beklediğim şey sakince evden çıkıp gitmeme izin vermeleriydi.
"O kadın senin için önemli birisi ben ise senin için önemsizim.Daha bir gün bile olmadan tanımadığınız kızı evine alıyorsun.Belki ben senin gerçek kızın değilim.Veya ben hırsızlık için bu eve geldim.Sen beni tanımıyorsun,Mehmet bey.Hemde hiç"
Tanımıyorlardı,bu eve intikam almak için gelmiştim.Hayallerimi çalan aileyi, darmadağın ederek bırakacaktım.
"Nerden çıkarttın seni tanımadığımızı"diye soru yönelttiğinde sakince nefesimi dışarıya doğru soludum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NİSAN
Romanceİlkbaharın başlangıcı Nisan'dı.Çiçeklerin açtığı,kuşların cıvıldadığı sabah, kız çocuğu dünyaya gelmişti, gün yüzüne gözlerini açmıştı.Anne ve babası onun iyiliği için küçük yaşta yetimhaneye bırakmıştı.Her ne kadar zengin ailesi olsa bile,paranın...