Bu tatilimizin yaklaşık üçüncü günüydü ve beraber birsürü şey yapmıştık. (Bu kısımda fesat düşünmezseniz sevinirim :D ). Evdeki her işi Kenan yapdığı için alışveriş yapmama bile zor razı oldu. Aslında beni neden sevdiğini hala anlayabilmiş değilim. Ne öyle abartılacak kadar güzel biriyim ne de saf ve temiz. Aksine görüp görebileceğiniz en pis geçmiştir belkide geçmişim. Bir taraftan alışverişi tamamlamaya çalışırken bir taraftanda bunları düşünüyordum. Yaklaşık bir saat içerisinde alışverişi tamamlamış bir şekilde evin yolunu tuttum. Kapıyı açtım ve elimdekileri mutfağa bıraktım. Kenan mutfakta değildi. Nerede olduğunu düşünürken misafir odasından seslerin geldiğini farkettim. Yavaşça kapıya yaklaştım ve konuşmaları dinlemeye çalıştım. Kenan'ın yanı sıra bir kadınında sesi geliyordu içeriden.Kenan;"yeter! Neden anlamak istemiyorsun ki! Arif bey öldükten sonra mirasın tamamı ona kaldı. Eğer onunla evlenirsem mirası kendi üzerime geçirebilirim" ardından kadın konuşmaya başladı." Ama hayatım biz nasıl birlikte olcaz ben seni çok özlüyorum". Kenan:"biliyorum canım..biliyorum ama eminol az kaldı" Arif denen piçin adını duymak kasılmama neden olmuştu evet ondan bana bir miras kaldığı doğruydu ama ne ben bu mirasa elimi sürmüştüm nede bir başkasının haberinin olmasına izin vermiştim. Ağlamak bir şeyleri kırmak ve bağırmak istiyordum. Ama bu öyle bir durumduki bunları yapacak gücü bile kendimde bulamıyordum. Yapabileceğim tek şeyi yaptım ve yukarıdan tüm eşyalarımı topladım. Bir taraftan onların karşısına çıkıp yüzlerine tükürmek isterken diğer yandan bir anda sonsuza dek kaybolmak istiyordum. Elimde bavulumla kapının başında beklerken sanki bir anda hayat yavaş çekime girmiş gibi hissettim. İçimden gelen ağlama hissine rağmen kendimi tutuyordum zaten işin en zor kısmıda buydu. Uzun bir yolculuktan sonra. Kendi evime geldiğimde kapıyı Derya açtı. E tabi haliyle beni darmadağın görünce büyük bir şok geçirdi. Hemen beni içeri aldı ve koltuğa oturttu.sesi fazlasıyla endişeli çıkıyordu."ya kızım noldu sana ne bu halin?" Zaten akıtmamak uğruna içimde derin savaşlar verdiğim göz yaşlarım ona sarılmamla kendisini bıraktı. Artık sadece ağlıyordum.Sanki zaten yavaşlayan zaman iyice durmuş gibiydi sadece ben vardım..... ben,gözyaşlarım ve bağırışlarım.
