0.05 Not Like This...

25.5K 151 4
                                    

MULTI DE ELEN'IN İÇ ÇAMAŞIRLARI!

Bir plan kurmaya çalışıyordum ama Öylece Donmuş kalmıştım. Ve bir anda bam! Aklıma gelen planla kafamın üstündeki ampul patladı herhalde...

Neyse Yavaşça bana oldukça büyük olan tişörtü çıkardım ve Michael ayağa kalktı ve Yanıma geldi. Göğüslerime baktı ve boynuma doğru yöneldi. Erkekliği o kadar çok kabarmıştı ki neredeyse pantolonu patlayacaktı.

Bir anda kocaman ellerinin kalçamı sıkması ile resmen Çığlık atmıştım.

"El- ahh , bebeğim anın tadını çıkarmaya çalış -ahh , beni ne hallere soktuğunun farkında mısın?"

Dediğinde psikopat gülüşümü takındım ve kollarımı boynuna Doladım. Sonra elini aldım ve sağ bacağımı beline kadar kaldırdım ve eliyle bacağımı okşamaya başladım.

"Işini biliyorsun güzelim"

dedi ve bacaklarımı beline doladı. Kalçamdan destek verip beni yatağa yatırdı. Uzun bir öpüşmeden sonra ben de onun tişörtünü çıkardım ve diliyle göğüslerime doğru bir yol çizdi ve orada durdu.

O anı fırsat bilip şifonyerin üstündeki vazoyu aldım ve Kafasına geçirdim. Evet! Bayılmıştı ben de hemen bana aldığı kıyafetlerden bir pantalon ve kazak aldım.

Ve onları Üstüme geçirdim. Bir tane Çorap aldım ve odadan çıkmadan önce Anahtarı aldım ve dışardan onu odaya kitledim. Girişe gittim ve spor ayakkabı aramaya başladım. Nike kutusunu görünce bir oh çektim ve hemen onları ayağıma geçirip evden çıktım.
Güvenliğe kadar koştum ve beni durdurdular.

"Buyurun hanımefendi yardımcı olalım."

"Lütfen kapıyı açın noolur yoksa beni öldürecek!"

"Konuştuğumuz kişinin Bay Clifford olma olasılığı yok. İyi olduğunuza emin misi-"

" eğer çıkmama izin verirsen daha iyi olacağım!"

" kusura bakmayın ama Bay Clifford    izin vermediği sürece kimse buradan çıkamaz."

Lafını duymama kafama kaynar sular boşaldı. Ne yani tüm bu masum insanlar onun oyununa inanmış mıydı? Tanrı'm sen bana yardım et!

Evin arkasına doğru koşmaya başladım ve Bayan Wilson'ın kapısını kırarcasına çalmaya başladım...

MİCHAEL'IN AĞZINDAN

Şu lanet olasıca sürtüğü bulup ona iyi bir ders vereceğim. Salak kendisini akıllı sanıyor ama buradan çıkış yok! Zaten kapısını da zorla kırmıştım. Ayakkabılarımı giyerken güvenliği aradım.

"Efendim Ba-"

"kız nerede!"

"Bayan Wilson'ın evine doğru koştu." Dedi.

Kabanımı da Alıp hızlı adımlarla yanına doğru ilerledim. Eve geldiğimde kapıyı açtım ve kapıyı açan Bayan Wilson'ı itip Elen'ın yanına gittim.

"Yürü benimle geliyorsun!" Diye bağırdım.

"Michael kızı bırak ve ona dokunma!"

Emily'nin dedikleri beni şaşırtmıştı

"şimdi de bu sürtüğü öz oğluna mı tercih ediyordun?!"

ELEN'IN AĞZINDAN

Nasıl yani? Bayan Wilson Michael'ın annesi miydi?

"Eğer oğlun adam olsaydı belki! Şu kızlara yaptığına bir bak! Aynı baban gibi olmaya başla-"

"Babamı bu işe karıştırma!"

"Şimdi de sen onu Koru aynı onun gibi cehennemin dibinde yanacaksın!"

"kapa çeneni ve bu saatten sonra hayatımın içinde olmayacaksın. Kovuldun!"

Diye bağırdı ve ben şoktayken beni omuzuna aldı. Poposuyla bakışıyordum. Ne kadar vursamda fayda etmedi.

Odama gelince beni yatağa bildiğiniz fırlattı ve kendi ayakkabılarını ve paltosunu çıkardıktan sonra benim Islak kıyafetlerimi yırtarcasına çıkardı ve etrafa fırlattı.

"Inan bana ölmeyi dileyeceksin ama durmayacağım!"

Psychopath // m.c.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin