Tüm katları gezmeye karar verdim ama en çok merak ettiğim onun odasıydı...
4. ve son kata çıktım ve koca koridorda Karşımda tahminimce onun odasına çıkan tek Kapıya doğru ilerledim. Neden bilmiyorum ama kapıyı Yavaşça araladım...
Oda siyahlar içindeydi. Duvarlarda siyahtı ve kırmızı boya ile çizilmiş
" x, ihanet, lanet, ölüm"
yazıyordu aynı zamanda birkaç değişik resim de vardı. Yatağının arkasındaki duvarda yazan Yazıyı görmemle donup kalmıştım.
"Ihanet edenler Ölüme mahkumdur!"
Bu da ne demekti şimdi!
Daha yeni fark ettiğim duvarla bir gibi gözüken siyah bir kapı vardı ve 1 metreden biraz uzundu.
Kapıyı açtım ve Eğilip içeri girdim. Ama girdiğime lanet ettim.
İğrençti, bir Sürü işkence aleti vardı ve hepsi de kadınlar içindi! İnanamıyorum yoksa bana da mı böyle yapacaktı! Lanet olsun!
Gözlerim yaşlı bir şekilde oradan çıktım ve fark etmesin diye kapısını sonra da odanın kapısını kapatıp aşağı indim.
Odama gittim ve kapımı kilitleyip yere çöktüm ve ağlamaya başladım. Ben o Şeyler için çok güçsüzdüm. Daha ilk öpücüğümü bile almamıştım!
Birkaç dakika sonra ayağa Kalktım ve Yüzümü yıkayıp aşağı indim.
Televizyonu açtım ve boş boş bakmaya başladım.
...
Bir anda kapının çalması ile irkilmiştim. Herhalde uyumuştum. Kapıyı açmadan önce televizyondan saate baktım 10 Dakka geçmişti.
Hemen koştum ve kapıyı açtım. Iki eli de bir Sürü poşetle dolu olan Michael ile karşılaştım.
Aklıma duvardaki yazıların gelmesiyle donup kalmıştım. Düşüncelerimi
"hadi yürüsene bunlar göründüğünden ağır!"
Diye homurdanan bir ses bozmuştu. Hemen çekildim ve geçmesine izin verdim. Poşetleri kenara Bıraktı ve kendini koltuğa Attı.
"Ee ben yokken ne yaptın?"
"Hiç televizyon izliyordum uyuya kalmışım bir kaç dakikalığına sen kapıyı çalınca uyandım."
"Hıı iyi. Neyse sana birbiri Kıyafet ve ayakkabı aldım. Istersen dene ben de bakayım nasıl duruyor diye?"
"Tamam olur. O zaman odamda deneyeyimde hem sonra yerleştiririm."
"Iyi hadi çıkalım."
Ona poşetleri taşımasına yardım ettim ve Tanrı'm bunlar gerçekten göründüğünden ağrımış!
Neyse odama geldik ve
"önce iç çamaşırlarını dene. Burada, benim yanımda!"
Demesiyle şoka girdim...