YALANCI

1.Bölüm »Yeni okul«

@DefoluSeytan a kapak için teşekkür ederim .

Bu kitapta yanımda olan Yasemin , Betül , Ayşenur a teşekkür ederim .

Bu kitap ilk kitabım ve bu nedenle yazım yalnışlarım olabilir şimdiden kusura bakmayın .

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

" Uyannnnn! "
"Uyansana be kızım hayvan
gibi uyuyosun yahhh! Bugün üniversite ye başlıyosun ve sen hala uyuma derdindesin inanılır gibi değil"

Üzerimden çekilen yorganla üstümde bir ağırlık hissettim ahh hadi ama Çiçek yinemiii!

" en yakın arkadaşım olman üzerimde tepin me hakkı vermiyor " dedim gözlerimi zar zor açarak.

"Heeey g*tella senii düzelt bakayım o kaşları bugün senin için çok önemli birgün ne bu suratt " bunları tekrarlarken üzerimde tepinen kızı mı çok seviyorum demiştim ben ! Tamam o benim en iyi arkadaşım olabilir peki ben ona acıyacak mıyım? HAYIR!
Karnına geçirdiğim tekme sayesinde yere günün ilk öpücüğünü veren Çiçeğe gülümseyerek " Ah tatlım gülmemi mi istemiştin " diyerek ona en sahte gülümsememi sundum ve " Şimdi defol da hazırlanayım. " dedim.
Kaşlarını çatarak bana bakan bayan susmayı bilmez o kadar süre nasıl sessiz kaldı diye düşünürken.. "evet acıyorum " dedi.

Yine herzamanki saçmalıklar.
Oflayarak dolabımın kapağını açıp açık renk mavi kotumu yatağımın üzerine fırlattım askıdan aldığım küçük mavi çiçekleri olan beyaz sıfır kol gömleğime göz gezdirdikten sonra onuda kotumun yanına koydum. Evet bu benim tarzım dı işte hiç bir zaman saatlerce ayna başında ne giyecegini düşünen kızlardan olmadım. Ben güzellikten daha çok rahatına düşkün olanlardanım. Düşüncelerimden sıyrılıp Çiçeğin son kurduğu cümleye cevap vermediğimi farkettim. Dolaba sırtımı yaslayıp ellerimi göğsümde birleştirdim.
"Neyden bahsediyosun sen ? "

" yeni arkadaşlarından bahsediyorum onlara şimdiden acıyorum. Ee tabi sana benim gibi katlananı bulabilirsen."

" Tamam pek cana yakın olmayabilirim ama bu etrafımdakilerle kötü anlaştığım anlamına gelmiyor hatta pek çok yerde sevilen ve takdir edilen bir genç olduğum gerçeğini atlayamayız değil mi ?! "

" Fazla gevezelik yapmada biran önce hazırlan ilk günden okula geç kalmak istemezsin değilmi " deyip kapıyı çarpıp gitti.

Üzerimi giyinip mutfağa annemin yanına gittim.
"Ohh melekk sultan döktürmüşsün yine.. o geveze nereye kaçtı "
" Hayduta yemini vermemiş siz kahvaltı yapın ben bahçedeyim dedi "
" Tamam melek sultan ben kalhvaltı yapmıcam yalnız okula geç kalıyorum daha ilk günden azar yemek istemiyorum " bahane mi anneme sunduktan sonra çatık kaşlarıyla bana."İskelet gibi oldun hala yemiyeceğim diyorsun, otur şu sofraya!"

Hadi ama sabah sabah kahvaltı yapamayan birtek benmiyim..
Herzamanki yerime oturup ortadaki patates kızartmasını tabağıma boşalttım. Demin aç değilim diyen benmiydim? Tamam patates kızartmasına karşı koyamadığım bir gerçek..

**

"Kızım yemeğini bitirdiysen kalkalım"

Tamam bu sefer itiraz etmiyecem çünkü yeni okulumun hakkında pek güzel şeyler duymadım ve müdürümüzün babamın yakın arkadaşı Rıza amca olduğu gerçeği bugünlük babamın beni okula getirmesine galip gelir ..
" Olur babişkom " babamın şaşkın bakışlarını geride bırakıp mutfaktan koşar adımlarla banyoya çıktım dişlerimi firçaladıktan sonra merdivenlerden aşşağı indim spor sırt çantamı sırtıma taktım. Bahçeye çıkmadan önce anneme yanağından öperek kendimi bahçeye attım demir kapıyı açmadan önce babamın nerede kaldığına bakmak için arkamı döndüğümde gördüğüm manzara karşısında.

Hadi ama evlilik aşkı öldürür saçmalığını kim çıkardıysa bu kesinlikle benim aileme ters
evet birbirine AŞIK bir anne ve babam var mutlu bir aileyiz tek çocuk olduğum için çok mutluyum. Bi kardeş mi? asla! Şımartılmış olabilirim ama ev dışında bunu pek belli etmem tersine kendi halimde yaşayan biriyim. Geç kalıcağım bir kere daha aklıma geldiğin de

"Baba artık şu sarılmayı bırakıp gelir misin" babamın haraketlendiğini görüp siyah BMW nin kapısını açıp öne yerleştim.

Babamın gelmesiyle araba harekete geçti. Babam kısa bir süreliğine bana bakıp tekrar önüne baktı " bak kızım buseferki okulun Ankaradaki okuluna benzemez Rıza amcanında dediği gibi pek iç açıcı arkadaşların olmıcakmış " babam derin bir nefes alıp kısa bir süreliğine gözlerini bana çevirdi gözlerindeki endişeyi görüp devam etmesi için hafifçe kafamı salladım. "Aslında Rıza amcanın kardeşide bir okul yönetiyor orda daha akıllı başlı insanlar varmış ama ne yazıkki taşındığımızdan dolayı sene ortasına denk geldik ve bu nedenle okulda yer yokmuş sene başında olmazsa kaydını oraya ayırabiliriz"

Babamın endişesini anlayabiliyorum ama benim öyle insanlarla işim olmıcağını bilmesi gerek. Herkesin dediği gibi ben tam bir ineğim. Erkek arkadaşım bu güne kadar olmadıysa bugünden sonrada olmaz. Yani okulda ismimin çıkmasını istemem.

Babamın cevap bekleyen bakışlarıyla karşılaşıp " Gerek olucağını pek sanmam için rahat olsun" dedim tüm samimiyetimle. Hoşuna gitmiş olucakki dizinin üstünde olan elimi alıp dudaklarına götürdü küçük bir buseden sonra "ben kızıma guveniyorum sadece bilgin olsun istedim."

Arabanın durmasıyla geldiğimizi anlayıp başımı yeni okuluma çevirdim 20 dk kadar kısa sürmesi beni mutlu etmişti hiç olmazsa Ankaradaki okulum gibi 45 dk sürmüyor.

Kapıdan adımımı atıp bahçeye göz gezdirdirdim oldukça büyük bir bahçesi vardı okula baktığımda süt kahve rengiyle oldukça lüx gözüken okuluma gülümsedim etrafta tek tük insanlar vardı acaba ders vaktimi ?

"Nasıl buldun" diyen babam arkadaşça kolunu omzuma attı.

"Fena sayılmaz" babamın yönlerdimesiyle müdürün odasına doğru yürüdük hafifçe kapıyı tıklatıp babamın içeri girmesini izledim bide müdür nasihati dinliyemem kapıya yaslanıp etrafı incelemeye başladım oldukça temiz bi kolej geniş bir merdivenleri olan ve bolca tarihten pano olan resimleri incelerken aradan 5 dk geçmişti kapının açılmasıyla kafamı çevirip rıza amcaya baktım pardon müdürümüz dicektim sevecen gülümsemesiyle bana yaklaşan normal kilolarda saçının yarısı kel olmuş müdüre bende gülümsedim.

" Nasılsın kızım"
" iyiyim efendim" beni uyaran bakışlarıyla konuşmaya başladı "Aslında seni o sınıfa vermek hiç içimden gelmiyor ama imkanlar gereğiyle öyle olması gerekti sen akıllı bir kızsı onlara uymayacağını umuyorum."
Tam ağzımı açacaktım ki müdürümüz
" Sema öğretmen geldi sana sınıfa kadar eşlik edilecek. "

Arkamdan gelen topuk seslerine dönerek beyaz kumaş pantolonun üstüne siyah salaş yelek giyen esmer öğretmene dönüp kırmızı ince dudaklarına odaklandım " Buyrun" bumuydu yani neyse hiç olmazsa gülümsemesini sayarsak pek itici durmuyor.

Babama küçük bir bakış atıp orta yaşlı öğretmenimi takip ettim.
Çiçeğin dediği kadarda umursamaz değilim çok heyecanlı olmadığım kesin ama müdürün söylediklerinden sonra heycanımı geride bırakarak korkuma yenik düştüm.

Adının Sema olduğunu öğrendiğim öğretmenin kapıya doğru yönelmesi ile derin bir nefes aldım.

Hoca kapıyı açtı ve içeri girmem için yol verdi bir kaç adım atarak sınıfa girdim başımı kaldırıp baktığımda
İster istemez dudaklarından şu kelimer döküldü.

" SÜRTÜKLER CEHENNEMİN DE OLABİLİR MİYİM? "