5. Bölüm » Kanıtlayalım o zaman.. «

227 23 26
                                    

Evettt işte ben geldim biliyorum bölümü yayınlamadığım epey uzun zaman oldu ama inanın elimde olan birşey değildi telefonum bozuldu ve yapılmasını bekledim herneyse.... :)))

Telafi amaçlı uzun ve güzel bir bölüm yazmaya çalıştım umarım beğenirsiniz..

Yorum ve vote yapmayı unutmayınız arkadaşlar... :)))
Hepinizi çok çok öpüyorum. .)

Keyifli okumalar

Nefret ve Heycanı aynı anda yaşandığımı şu dakikaya kadar anlamamıştım. Onu gördüğümde Nefreti hissetmem çok normal ama heycan ? karnımdaki kelebekler yine harekete geçmiş bide ekstra korku eklenmisti..

Korku, heycan, nefret, kavramında yaşarken gözlerimi inatla buz mavi gözlerden ayırmadım bu kadar sinirli bakmasının açıklaması gerçekten sınıfıta olan Tufan olmazdı değil mi?

İçeri doğru bir adım atıp kapıyı var gücüyle kapattığı zaman hayat durmuş gibiydi benim için nefesimi tutmak yerine hızlı hızlı nefesimi almayı tercih ettim. Bu sefer gözlerimin maviliklerinden gözlerinin hiç ayrılmaması sinirimi bozmuştu ah bide bu kavrama merak eklenmişti acaba ne demeyi düşünüyordu? hangi sıfatla hesap sormayı? gözlerimi içimi ürperten buz mavilerinden ayırıp birazdan azıyla burnunun yer değiştireceği Tufana çevirdim. Benim kadar olmasada onun gözlerinde de korkuyu görebildim. Ağır hareketlerle oturduğu sıradan ayaklarını zemine bıraktı arkasını bana doğru dönüp Teomanla burun buruna durdu. Tufanın aksine Teoman'ın gözlerini benden ayırması seslice yutkunmama sebep oldu.

" Tufan dışarı! " sesi ile şok geçirdim diyebilirim ne yani ağız burun dalmıcaklarmı? bu kadar sinirli olmasın sebebi Tufan değilse benmiydim?

Benim aksine Tufan biraz daha rahat tavırlar sergiliyordu. Bu sefer aynı soğukluk la konuşan tufan oldu. " kuralları unuttuğunu farz ediy...."

Teomanın "Dışarı" diye gürlemesi demin ki kadar nazik olmamıştı. Tufanın derdi neydi? gitmek için neyi bekliyordu acaba?

"Teoman" bu sefer Tufanda Teoman kadar yüksek sesle konuşmuştu "birinin sana kuralları...." Demeden Teoman Tufanı tuttuğu gibi duvara yapıştırdı dirseğini Tufanın boğazına doğru bastırmış " siktiğimin kuralları umrumdaymış gibimi laan " deyip Tufanı kapıya doğru fırlattı.

Ben mi ? Çığlık atmak yerine ellerimi ağzıma kapamış olacaklara kendimi hazırlamaya çalıştım ama küt küt atan kalbim buna müsade etmiyordu.

Ellerinden destek alarak kapının önünden kalkmaya çalışan Tufandan gözlerimi ayırıp bana doğru yaklaşan Teomana odaklandım bi kaç adımda tam dibime girmiştiki

" Oyun bozanlık yapıyorsun Teoman" sesiyle tekrar arkasına döndü.

Teomanın arkaya dönüp Tufanın yüzüne indirdiği yumrukla demin tutmaya çalıştığım çığlık benden kopup sınıfın boş duvarlarında yankılandı ayaklarım harekete geçip titrek adımlarla Tufana doğru yol aldı "Tufan? " dedim kendimin bile duymadığı sesimle

Yerde boylu boyunca yatmış burnundaki kırmızı sıvıyı tutmak için elini burnuna bastırmış Tufana bir adım daha atmıştım ki sert bir şekilde kolumdan tutulup Tufandan uzaklaştırılmam bir olmuştu.

Şuan ne buz mavisi gözler nede kolumun koparırcasına sıkılıyor olması umrumda değildi tek derdim yerde burnundan boşalırcasına kan akan Tufandı.

YALANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin