8. Bölüm - Araba Yarışı

88 6 3
                                    

Multimedya Miray. Bölüm Şarkısı; Mans Zelmerlow - Heroes.

Sabah yaprakların hışırtısıyla gözlerimi araladım. Gece yağmur yağmıştı. Camı üst tarafından açtığım için odaya toprak kokusu hakimdi. Temiz havayı içime çektim ve kollarımı iki yana açarak esnedim. Yorganı üzerimden atıp küçük lavaboya girdim. Yurt iki katlı küçük bir yerdi. İlk katta yatak odaları vardı ve ikinci katta yemekhane vardı. Bu sabah daha erken kalktığım için küveti doldurup içine elime gelen losyonu döktüm. Sıcak suya yavaşca girdim. İçimi rahatlama hissi kaplarken olanları düşünmemek için kafamı suyun içine soktum ve durabildiğim kadar durdum. En sonunda pes edip nefes nefese sudan çıktım. Üzerimi kuruladıktan sonra okul formamı giydim ve saçlarıma dağınık bir örgü yaptım. Dün geç geldiğim için oldukca bitkindim.

Odadan çıkıp kapıyı kilitledim ve Eylül ile Beyda'yı odalarından alıp beraber okula gitmeye başladık. "Beyinsizlikte marka olan müdiremiz bana ceza olarak 1 hafta boyunca soyunma odalarını temizleme cezası verdi." diye söze başladım.

"Ne cezası?" dedi Beyda şalını düzeltirken.

"Yurda geç geldiğim günleri tespit etmiş. İşsiz."

Eylül tiksintiyle, "Erkeklerin soyunma odası çok ter kokar." dedi. Ani mide bulantısını umursamadan yürümeye devam ettim. "Arkadaşlar, İlker hoca bu sabah ona uğramamızı söylemişti." dedim.

"Mız derken?" dedi Beyda. "Miray ile birlikte." diye yanıtladı Eylül.

"Neyse görüşürüz." diyerek yanlarından uzaklaştım. İlker hocanın boş ofisine girip beklemeye başladım. Etraftaki kupaları ve fotoğrafları incelerken Miray geldi. Birbirimize delici bakışlarımızı gönderirken Miray gözlerini benden ayırmadan koltuğa oturdu. İlker hoca'da içeri girince mecburen Miray'ın yanına oturmak zorunda kaldım.

"Günaydın kızlar." dedi İlker hoca önündeki dosyaları toparlarken. İkimizde aynı anda "Günaydın." diye karşılık verdik.

"Lafı uzatmadan konuya geliyorum. Sahada şiddet istemiyorum. Eğer bu olay tekrarlanırsa sizi takımdan atarım. Aslında çoktan atardım ama ikinizde iyi oyuncusunuz. Anlaşılmayan birşey?"

Kafamı olumlu anlamda salladım. ''Şimdi derse gecikmeyin.'' dedi ve elinin tersi ile gitmemizi işaret etti. Miray benden önce davranıp ayağa kalktı ve odadan çıktı. ''İyi günler.'' deyip bende odadan çıktım. Derse geç kalmıştım. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. ''Hocam geç kaldığım için özür dilerim.'' dedim ve Eylül'ün yanına oturdum.

''Evet Zeynep'te geldiğine göre sözlüye başlayabiliriz.'' Sınıftan aniden uğultu yükselmeye başlayınca hoca elini kaldırıp sınıfı susturdu. ''Evet Zeynep'ciğim ilk senle başlayalım.'' deyince öfkeden kudururken yerimden kalktım.

Önümde Alpert Einstein vardı. Aslında adı Alper'di ama biz ona çok zeki ve çalışkan olduğu için Alpert Einstein diyoruz. Tüm sınıf bana bakarken sakin kalmak için tırnaklarımı avuç içlerime bastırdım.

''Hücre bölünmelerini anlat bakalım.''

Hücre bölünmelerinden banane! Bölünüyor işte! diye bağırmak istesemde kendimi susturdum. ''Hocam hücre bölünmeleri..'' diye başladım ve çaresizce Alpert Einstein'a bakmaya başladım. Cevabı kağıda yazıp alt taraftan Eylül'e uzattı ve Eylül hocanın göremeyeceği bir şekilde bana gösterdi.

''Hücre bölünmesi, çoğalması, büyümesi, erkek ve dişi meydana gelmesi için gerekli biyolojik olaydır.'' Hoca şaşkınlığını gizlemeye çalışsa da becerememişti. Yüzüme zafer sırıtışı yayılırken ''Pekala, otur yerine.'' dedi ve yoklama kağıdından başka bir isim seçip onu kaldırdı.

MORFİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin