5. Bölüm - Eğer Öyle Diyorsan

92 9 2
                                    

Multimedya Zeynep. Umarım bölümü beğenirsiniz. Şimdiden vereceğiniz voteler için teşekkürler.

/Zeynep\

Kuru temizlemeden okul üniformamı aldıktan sonra odama gittim ve üzerimi değiştirdim. Şu bir kaç gün içinde sıkıntıdan Testere'ye başlamış ve bitirmiştim. Resmen beynim uyuşmuştu. Bu dinlenme bana hiç iyi gelmemişti. Okul çantamı hazırladım. Bugün tam 4 tane sınavım vardı. 2 tanesi Emre yüzünden kaçırdıklarım diğerleri ise dinlenmem sayesindeydi. Bu arada başıma gelenleri, tabii ki Emre'nin uyuşturucu işi dışında, her şeyi Eylül'e anlatmıştım.

Okulun içine girdim ve yavaş adımlarla ilerlemeye başladım. Ne kadar dinlenmiş de olsam hala biraz ağrılarım vardı. Koridorda ilerlerken dolabına yaslanmış Emre'yle gözlerimiz birleşti ama hemen gözlerini kaçırıp karşısındaki gruba işaret kafasıyla anlayamadığım bir işaret yaptı. Bu Cemrelerin grubuydu. Bana doğru yürümeye başladıklarında istemsizce bir adım geriledim.

''Zeynep kaçma biz sadece özür dilemek için buradayız.''

Kızlarının suratlarına baktığımda her birinin yüzü kireç gibiydi ve benim gibi bileklerinde bandaj vardı. Kollarımı bağdaştırdım. ''Dileyin o zaman.''

Hepsi birbirlerine göz ucuyla baktıktan sonra ''Özür dileriz.'' dediler teker teker.

İstediğimi aldığıma göre artık yanlarından gidebilirdim. Yanlarından geçecekken Cemre kolumdan yakaladı ve çaresiz bakışları ile bakmaya başladı. Bütün okul film izler gibi bizi izliyordu. ''Bizi affettin mi?''

Kolumu sertce elinden kurtardım ve gömleğimi düzelttim. ''Affettim.'' dedim. Cemre gülümsedi. ''Teşekkür ederim, teşekkür ederim.'' diyerek uzaklaştılar. Bunların neyi vardı böyle?

Onların uzaklaşırken bakışlar hala üzerimdeydi. Üzerimde kötü bir şey mi var? diye düşünüp kendime bakmaktan alıkoyamadım. Eylül hemen yanıma geldi ve tek koluyla belimi kavradı. ''Ne bakıyorsunuz! Dağılsanıza!'' diye bağırdı. İnsanlar kendi işlerine dönünce birlikte yürümeye başladık.

''Bunlar niye senden özür diliyor ki?''

Yüzümdeki sırıtışa engel olamadan ''Emir yüzünden,'' diye mırıldandım.

''Ona bir teşekkür borçlusun.''

''Biliyorum.'' dedim. Eğer Emir beni oradan kurtarmasaydı bütün geceyi orada geçirecektim. Etrafa baktığımda Emir'i göremedim. Eski yerinde de yoktu. Omuz silktim ''Neyse sonra dilerim. Bugün tam 4 tane sınavım var onlara odaklanmam gerek.''

Sınavlardan çıktım. Öğle arası vaktiydi. Bahçeye çıktım ve etrafa bakındım. Cidden biraz rahatlamaya ihtiyacım vardı. Ağaca yaslanmış Kasım'ı görünce gülümsedim ve yanına gittim.

''Merhaba Kasım.'' dedim gülümseyerek.

''İşte burada. Fotoğraf çekim ustası.''

''Evet, o benim. Seni her zaman ki gibi rahat gördüm, Kasım.'' dedim ve gülümsememi genişlettim.

''Tarabya Koleji'nde gelişen bir yetenek. Özellikle de Morie kulübünün patronuyken. Övünmek gibi olmasın.''

''Morie kulübü de neyin nesi? Çok elitist duruyor.''

Elitist: Toplumu daha iyi bi seviyeye taşıma sorumluluğu içinde anlamındaki kelime.

''Sadece katılacak kadar iyi değilsen öyle. Ve korkma öz geçmişine bir zarar vermez.''

''Eğer öyle diyorsan..''

''Öyle diyorum. Bir gece gelip bize takılmalısın. Böylece bu dedikodulara bu kadar takılmazsın.''

MORFİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin