3. Bölüm - Soğuk ve Gizemli

115 9 1
                                    

Multimedya Eylül. Keyifli okumalar.

Bileğimden tuttu ve beni peşinden sürüklemeye başladı. Ne kadar direnip bağırsamda umursamadı ve okulun otoparkına kadar sürükledi. Arabanın kilidini açtım ve resmen beni içine fırlattı.

Aşağı inmek için hamle yapacaktım ki benden önce davranıp arabayı kilitledi.Kilidi açtığında hemen kapıya yapıştım ve açtım. İneceğim sırada kolumdan yakaladı ve içeri çekip kapıyı kapayıp kilitledi.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Gaza aniden yüklenince kafamı cama çarpmıştım.

"Sende kemerini taksaydın!"

Güvenlik, Emir'in arabasını görür görmez kapıyı açtı. Emir daha da gaza yüklendi sürmeye devam etti.

"Nereye gidiyoruz bari onu söyle!?" Korkudan göğüsüm hızlıca inip kalkıyordu. Bunu kontrol altına alamıyordum.

"Aslında.." dedi. "Aslında beni bu kadar sinirlendirmeseydin seni bağımlı yapmayabilirdim." diye devam etti.

"B-ben özür dilerim. Emir yalvarırım yapma bunu."

Kısa bir kahkaha attı.

"Yalvarıyorsun öyle mi? İşte sen busun Zeynep.. Bu kadar acizsin! O yüzden kiminle uğraştığına dikkat etmelisin!"

Emir'nin sözlerine karşı göz devirmekle yetindim. Rahatsız derecede haklıydı.

Araba aniden durdu. "İn!" diye emir verdi. Kapıyı ürkek bir şekilde açtım. En azından ıssız bir yere gelmemiştik. Camlarla kaplı bir apartmanın önündeydik. Çığlık atsam büyük ihtimal etraftaki dairelerden biri duyardı sanırım.

Elimden tuttu ve apartmanın kapısını hızlıca itekleyip içeri girdi. Asansörün tuşuna basar basmaz kapı açıldı ve beni içeri itekledi. Normalde biri buna yapsa ona öldürücü bakışlarımı yollardım ama Emir'den aşırı derecede korkuyordum.

Kapı açıldı ve büyük bir stüdyo daireye girdik. Çok güzel döşenmişti. Tekrar elimi tuttu ve koltuğa oturttu.

"Sakın yerinden kalkma ve bir yere kıpırdama! Hemen geliyorum." dedi ve merdivenlerden yatak odasına çıktı. Koltuğun tam karşısındaki manzara büyüleyiciydi. Sanki bütün şehir ayaklarının altındaydı.

Emir yanıma geldi ve avucunu açtı. İki tane mor renk hap vardı. 'Hayır' dercesine kafamı salladım.

"İç dedim!"

"Emir lütfen. Özür dilerim. Bir daha böyle bir şey olmayacak. Etrafında olmayacağım. Seni rahatsız etmeyecek kimseye şikayet edip kimseye anlatmayacağım. Söz veriyorum."

"Sözlerin umurumda değil. Bunları zaten istesende yapamazsın. Bir tanesini dahi yapacak olsan başına gelecekleri bilirsin. Şimdi iç!"

Bütün cesaretimi toplayıp "Hayır!" dedim.

Üstüme yürümeye başlayınca arkama iyice yaslandım. Kaçacak hiç bir yerim yoktu. Saçımı yakaladı ve yüzlerimizi yakınlaştırdı. Vücudum donakalmıştı ama elimde olmadan dudağımı ısırdım. Ardından bunu yaptığıma pişman oldum çünkü Emir bakışlarını gözlerimden ayırdı ve dudaklarıma kaydırdı.

Emir beni öpecek miydi?

Tam öpeceği sırada saçlarımı biraz serbest bırakınca kafamı geri attım ve kendimi öpücükten kurtardım. Kaşlarım çatık bir şekilde ona bakarken o yüzüme bakmadan gözlerini kapadı. Az önce onu tahrik etmiştim.

Sehpadaki hapı işaret etti. "Geldiğimde bu hapı içmiş olarak görmek istiyorum." dedi ve koridordan ilerleyip gözden kayboldu. Gözümü asonsöre çevirdim ve ayağa kalkıp asonsörün tuşuna bastım. Asonsör çalışmıyordu.

MORFİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin