Multimedia da Lorin var :)
Yine aynı sesle uyandırılmıştım. Gardiyan sayım için sabahın köründe koğuşa dalmıştı. Hepimiz uykulu gözlerle birbirimize bakıyorduk. Dört duvar arasına koyduğumuz hayat yetmiyor birde dakika başı hesap veriyorduk. Daha sıraya geçmemiş olan kızlar canice uyandırılmıştı.
-sağ baştan say.
Sanki herkes bu emiri bekliyormuş gibi kendi sayılarını söylemeye başladılar. Ben 8. sıradaydım sessiz bir şekilde mırıldandım.
-sekiz
-daha yüksek
Biraz daha yüksek sesle söylemiştim ama yüksek değildi. Yanında ki gardiyana kaş göz işareti yapınca yanıma gelip birbirine dolanmış saçlarımı eline doladı. Kafamı geriye uzatıp kulağıma
-duymadık daha yüksek
Dedi. Saç diplerim sanki binlerce iğneyle boğuşuyordu. Tarifsiz bir acı vardı kafamda. Gözlerime kadar hissetmiştim acıyı. Tüm gücümü toplayarak bağırdım bu sefer
-seeeekkkiiizzzz
Baş gardiyanın suratında zafer gülümsemesi oluşmuştu. Işte bu benim canımı daha çok yakıyordu. Ben yıllarca kimseden emir almadan yaşadım. Fakat son iki yıldır bu zindanda ruhumu öldürüyorlardı. Yapmak zorundaydım istediklerini çünkü neticede ben bir suçluydum.
Vicdanım rahattı belki ama bedenimi rahat bırakmıyorlardı. Gardiyanlar bana ve diğer kızlara çok kötü davranıyordu. Biz bunları isteyerek yapmamıştık mecbur kalmıştık. Kim isterdi ki birini öldürmeyi yada fuhuş yapmayı. Ama bunu anlamıyorlardı tek söyledikleri bizim birer suçlu olduğumuzdu.
Evet bizler suçluyduk ama bizi suç işlemeye mecbur bırakmışlardı. Kim isterdi ki dolu dolu geçireceği iki yılını bu karanlık dört duvara hapsetmeyi. Ama onlar bunu anlayamazlardı çünkü hiçbir zaman çaresiz kalmamışlardı. Bizler ise çaresizliği iliklerimize kadar hissetmiştik ve sonunda suç işleyip suçlu olmuştuk. Sayım bittikten sonra herkes dağılmıştı.
Kızlarla kahvaltı hazırlamaya başladık. Bazıları ise boş boş oturuyordu. Onları umursamak saçma olurdu çünkü biz kendi karnımızı doyurmak zorundaydık. Herkes masaya oturup kahvaltı etmeye başladılar. Bende bişeyler yemeye başladım. Bir anda Önümdeki ekmeğin alınmasıyla kaşlarımı çatarak Melise baktım. Önümden aldığı ekmeği iğrenç bir şekilde yiyordu. Masada ki herkes bize bakıyordu.
Sakin kalmaya çalışarak masadan kalktım.
-zehir zıkkım olsun.
- Sağol canım
Pislik bir şekilde sırıtıyordu. Bişey demeden ranzama geçtim. Üst ranzanın demirlerini izledim. Gözlerim demirlere bakıyordu fakat demir hariç herşeyi görüyordu sanki. Güneşi, denizi, ateşi ,çocuk parkını, mutluluktan ağlayan insanları...
Önümde yıllar varken ben buradaydım hemde çaresizce. Adım Lorin herkes çok değişik bir adım olduğunu düşünüyor ama bence gayet güzel. 22 yaşındayken girmiştim buraya. Şu anda 24 yaşındayım. Koskoca iki yılımı sığdırdım dört duvar arasına ben. Güneşe hasret kaldım. Doya doya seyredecektim gökyüzünü daha. Ama kara bulutlar izin vermedi buna.
Ayşen nin seslenmesiyle hayal dünyamdan sıyrıldım.
-Lorin hadi sen çamaşırları yıka bende asayım.
-tamam ayşe
Birden kalınca başım döndü. Elimi demirden destek almak adına sıkıca tuttum. Ayşe koluma girip beni tekrardan oturttu.
-iyi misin ne oldu
-tamam tamam iyiyim birden kalkınca başım döndü sadece
-tamam kendini iyi hissetmiyorsan ben yapabilirim.
-Sağol ayşe hiç gerek yok ben iyiyim.
Başını olumlu anlamda salladı. Bende kalkıp Leğene deterjan falan koyup çamaşırları yıkamaya başladım. Yaklaşık yarım saatin sonunda ellerim buruş buruş olmuştu. Ben işimi bitirince ayşe yıkadıklarımı serdi. Ve böylelikle bugün ki işim bitmişti.
Ayşe hırsızlık yüzünden buraya girmişti. Ailesi babası vefat ettikten sonra iyice fakirleşmişler. Ayşe nin iki tane küçük kardeşi var birde. Birgün evde yiyecek bişey olmadığı için ayşe de bakkalı soymuş. Hiç para almamış biraz peynir ekmek zeytin çikolata falan. Daha sonra kameradan ortaya çıkınca tutuklanıp buraya gelmiş.
Isin ilginç tarafı ise ayşe cezaevine girdikten sonra annesi kötü yola düşmüştü. Bu çok kötü bir durumdu. Ayşe kaç gece haykırarak ağlamıştı. Pişman olmuştu hırsızlık yaptığına ama affetmiyorlardı işte. Kimse anlamıyordu seni. Bencildi herkes sadece kendi menfaatlerini düşünüyorlardı. Sadece kendi mutluluklarını. Diğer herkes ikinci plandı onlar için
Hiçbir zman bencil olmadım. Çünkü elimde o fırsat yoktu ki. Örneğin bir bebeğin olur çocukken , onu kimseyle paylaşmak istemezsin sana bencil derler. ama benim böyle bir şansım olmadı. Benim hiç oyuncağım bile olmadı ki. Yetimhanede sadece doyduğumuza şükür ederdik. gülmek bile kârdı bize.
Demir kapı gürültülü bir şekilde açıldı. Iceriye 6 - 7 tane gardiyan girdi. Biri sabah saçımı çekendi. Nefretle baktım ona. Gözlerini benden kaçırdı birden. Bu sefer ben zaferle güldüm. Tanıdık biri daha vardı. Emiri veren baş Gardiyan. O her zaman geliyordu. Sık sık görüyordum kendisini.
-arama var kapının önüne sıraya geçin.
Yine mi arama. Nefret ediyordum aramalardan. Her yeri dağıtıp çekip gidiyorlardı. Biz şaşkınlıkla onlara bakarken onlar acımasız bir şekilde yataklarımızı dağıtıyor üstlerine basıyorlardı. Sıra benim yatağıma gelmişti. Ilk önce yastığımı yüzünden ayırıp aradılar. En son süngeri demirlerden ayırıp yere fırlattılar. Ellerim yumruk olmuştu benden habersiz. Gardiyan benim yatağımın altında bıçak bulmuştu. Iyide ben koymadım ki. Bana da ait değildi.
Baş Gardiyan bana ezikleyici bakışlar atıyordu. İşim bitmişti şimdi kesin hücre cezası verilirdi bana. Daha önce üç sefer hücrede kalmıştım. Korkuyordum oradan. Kimse yoktu orda sadece sen ve aralarında az mesafeler olan dört adet duvar. Kendinle yüzleşmek zorunda kalıyorsun orda. Acımasızca gün yüzüne çıkıyor gerçekler.
-Lorin Akyıldız bizimle gel.
Ellerime kelepçe takıp beni büyük ihtimalle müdürün odasına doğru ilerlettiler. Ayak sesleri yankılanıyordu boş koridorlarda. Gün Yüzüne çıkıyordu vicdan. Esir alıyordu beni. Tek başıma karanlıkta geçirilen günler. Kim verecekti bunların hesabını. Kim verecekti bana ölen yıllarımı. Kim verecekti gençliğimi....
Ağır ve sert adımlar sonunda müdürün kapısının önüne geldik. Kapının yanında ki isim yazan yerde başka birinin adı yazıyordu. Yeni müdür mü gelmişti. Umarım insaflı bişeydir. Çünkü en çok ihtiyacımız olan ve bizlere en az verilen şeydi. Onlar kapıyı çalarken ben hala o karanlıkta geçireceğim günleri düşünüyordum. Birde o bıçağın benim yatağımın altında ne işi olduğunu...
Herkese merhaba. Bu benim ikinci Hikayem. Biraz daha ustalaştığıma inanıyorum. Vote ve yorumlarınızı büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum. :)
Yeni bölümler her hafta pazar günleri gelecek. Eğer çok ilgi olursa daha erken gelir. Bu arada diğer bölümler daha uzun olacak :) hepinizi çok seviyorum <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ CEZAEVİ
ChickLitAyak sesleri yankılanıyordu boş koridorlarda. Gün Yüzüne çıkıyordu vicdan. Esir alıyordu beni. Tek başıma karanlıkta geçirilen günler. Kim verecekti bunların hesabını. Kim verecekti bana ölen yıllarımı. Kim verecekti gençliğimi. Lorin 22 yaşında g...