Sabah telefonumun sesiyle uyandım. Yataktan doğrulup elime aldım. Arayanın Hazel olduğunu görüp açtım
"Uykucu hadi kalk."
"Nooluyo kızım yaa daha karga bokunu yemeden."
"O karga çoktan bişiyler yedi de doydu bile. Saat 1'e geliyo."
"Yine de erken."
"Hazırlık yapıcaz heralde. Hadi kalk size geliyoruz."
Bu kısa konuşmadan sonra telefonu kapatıp odamdaki banyoya girdim. Kısa bir duş alıp tekrar odama gittim.
Kot çok kısa olmayan bir şort giyip üzerime de salaş beyaz bir tişört geçirip aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı salıp kendine haline bıraktım.
Genel bir sandeleti de ayağıma geçirince hazırdım. Odamdan çıkıp aşağı inerken kapı çalmıştı. Ben tınlamayıp salona doğru ilerledim.
Hizmetçiler açardı nasıl olsa. Tam salonda koltuğa oturup yayılmıştım ki Nehir
"Kalk bakalım asalak. Gidiyoruz."
"Nereye ?"
"Odana"
"Niye?" Nehir Hazel'e dönüp
"Yok bu kız salak. Doğduğunda bunun götü yerine kafasına şaplak atmışlar."
Ben hala onları mal mal dinlerken bu sefer Hazel bana dönüp
"Kızım akşam gidiyoz ya bavul hazırlıycaz."
"Hee o iş."
"Hee o iş. Hadi kaldır kıymetlini."
Oturduğum yerden kalkıp odama doğru çıkmaya başladık. Odama girdiğimizde kızlar anında dolabımın önüne geçip kıyafet bakmaya başladılar.
Tabii biliyolar ne keder üşengeç olduğumu. Benim yerime bavulumu onlar hazırlıycak. Tabii bi yandan eğer hazırlamazlarsa onlardan geçineceğimi de bilirler.
Birkaç kere öyle olmuştu. Kendi bavulumu hazırlamadığım için alta birinden üste birinden aldığım kıyafetleri felan giymiştim.
Şimdi diyceksiniz hizmetçiye felan hazırlatsaydın diye. Yabancıların eşyalarıma dokunmasından pek hoşlanmam. Hizmetçileri de tanımadığıma göre yapcak bişiy yok.
Kızlarla orta okuldan beri arkadaşız. Nehirle 6. Sınıfta Hazelle 8.sınıfta tanıştık. O zamanlardan beri de en iyi arkadaşlarız.
Yiğit ve İslamla lise de tanıştık. Ama onlarla da kısa sürede çok yakın olduk. Neyse kızlar kıyafet işlerini bitirdiğinde saat nerdeyse 4'e geliyodu.
Tabii bi tek kıyafet diğil diğer işlerimi de halletmişlerdi. Mesela aykkabı, bakım eşyalarım, makyaj malzemeleri vs.
İşleri bitince kızlarla aşşağı inip film izlemeye karar verdik. Otobüs 9'da kalkıcaktı ve biz burdan gidicektik.
Sinema odasına gidip film seçmeye başladık. Evet sinema odamız var. Nihayet Uyumsuz'da karar kılıp izlemeye başladık.
Filmin içinde kızların 'ayy four çok tatlı' diyişlerini görmezden gelmeye çalıştım. Nihayet film bittiğinde biz de salona gittik.
Gerçekten hava çok sıcak. Hizmetçiden soğuk bişiyler istedik. İçicekler geldikten sonra zil çaldı. Ne çok zilimiz çalıyo bizim yaa.
İçeri giren Yiğitle İslam kendilerini tekli koltuklara attı. Onlara da içecek bişiyler verdikten sonra konuşmaya başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHADAKİ PLAYBOY
HumorOnu ilk kez okulun basketbol sahasında görmüştüm. Bütün kızların gözü üzerindeydi. Tabii benim de. Maçın bitimine az kalmıştı. Trübünlere bakarken bana göz kırpmasıyla ona tutulduğumu anlamıştım. Ama unuttuğum birşey var o rakip okulun öğrencisi...