2.Bölüm

225 21 3
                                    

ARKADAŞLAR NİHAYET YÜKLENEBİLDİ. DÜNDEN BERİ BUNUN İÇİN UĞRAŞIYORUM. NEYSE İYİOKUMALAR...

Turnuvanın üzerinden bir hafta geçmişti ve ben onu bir daha hiç görmemiştim. Okulumuz turnuvayı kazanması sonucu büyük bir coşku yaşarken biz öğrencilere bir süpriz yapmış ve tatile Mardin'e göndermeye karar vermişti.

İsteyenin gittiği bu geziye biz tam kadro gitmeye karar vermiştik. Yarın akşam yola çıkılacaktı.

Bizim gitmekteki amacımız hep beraber olmak ve eğlenmekti. Amaç birlikte anı yapmak da diyebiliriz.

Yarın akşam otobus kalkacaktı. Tamam zenginiz felan ama bu sonuçta okul gezisi. Hem böyle daha eğlenceli olabilir diye düşünüyorum.

Odamdan çıkıp alt kata indim. Şu anda kaldığım ev yani babaannemin evi üç katlı bir villa. Benim odam ikinci katta.

Büyük salona geldiğimde evde kimsenin olmadığını görmek biraz hayal kırıklığına uğratsa da bozuntuya vermeden mutfağa gittim.

Yemek yapmayı bilmem o yüzden birkaç abur cubur alıp odama tekrar çıktım. Annemle babama yarınki geziyi haber venmek için aradım.

İlk önce annemi aradım

"dıııttt...dıııttt...dıııttt.. Alo"

" Alo anne"

"Kızım"

"Anne"

"Kızım"

"Anne"

"Yeter. Her seferinde bunu yapmak zorunda mısın?"

"Ama sen de devam ediyosun."

"arada bir saçmalamak iyi oluyo."

"Kimin annesi bee. Sana çekmişim demek ki."

"Yaa sorma. Bi bunların bana çeker zaten."

"Tamam tamam kendini yıpratma."

"Herneyse nooldu bişiy mi var?"

"hee bişiy var."

"İlla sormamı bekliyosun dimi."

"Beni çok iyi tanıyosunuz Gülçin Hanım."

"Tanıycam tabi. Ben fırlattım seni. O kadar olsun."

"Üff nerde senin hanımefendiliğin. Elit bi insan diğil misin sen?"

"Şu an tekim."

"Ahh ahhh neydi benim günahım da sana düştüm ben."

"Anneyle doğru konuş."

"Tamam anne. Herneyse arama sebebim yarın akşam Mardin'e gidiyoz okulla onu haber vermek içindi."

"Okulla dimi?"

"Aşk olsun anne bana inanmıyon mu? Bana bana kızına!"

"Bana aşk-ı memnu geyiği yapma Elçin"

"Aman neyse haberin olsun gidiyorum. Kapattım by."

Evet annemla biz böyleyiz. Zengin ve şımarık olabiliriz. Milletin yanında hanımefendi rolü de yaparız ama tek kalınca saçmalamada bir numarayız.

Özellikle annemle evde tek olunca. Evim içinde paint boll oynamış insanlarız burda. Bizden bahsediyoruz yani.

Sıra babamı aramaya geldi. Babamla bu kadar saçmalamayız ama yine de o da iyidir. Bazen gerçekten de şaşıyorum annemle babam birbirini nasıl buldu diye.

Bence babam annemin hanımefendi rolu yaptığı zamana denk geldi öyle tanıştılar. Yoksa mümkünatı yok. Nese babamı da aradım

"dıııttt....dııııttt.. Alo"

"Alo babuş."

"Kızçem."

"Babuş"

"Gene ne istiyosun bakalım baş belası."

"Aşk olsun baba. Ne istiyim? Canının sağlığ."

"Hehe inekler de uçuyodu zaten."

"Tamam tamam. Yarın okulla birlikte Mardin'e gidiyoruz. Haberin olsun diye aradım."

"Hmm. Okulla yani."

"Annemle aynı tepkiyi verme baba."

"Bana o rekabetçiden bahsetme."

"Herneyse. Gidiyorum ve haberin olsun. Kapattım. Bb"

İşte bu kadar. İzin almam ben. Sadece haberleri olsun yeter. Tabii ki de öyle başı boş diğilim. Babaannemle kaldığım için bu kadar rahatlar.

Kimle kalırsam ona göre davranır herkes. Şu an annemle babam sorun teşkil etmezler ama ikisinden biriyle kalsam daha zor olurdu.

Aşağıdan kapı sesi gelince uçarak aşağı indim. Babaannem çok tontiş ve tatlı bir insandır. Ancak. İşte bu ancak diye bişiy var.

Ancak sinirlendiği zaman karşısında bu ülkenin mafya babaları bile geri çekilir. Gerçekten de öyle. Gençek karanlık taraflarda bilinmiş bir kişiymiş.

Kadın mafya gibi bişiy. Tabii yaşlandıkça o işlerden çekilmiş ve normal bir iş kadını gibi sadece holding işleriyle uğraşır olmuş.

Babam da öyle şeyleri pek sevmediğinden hiç onlara bulaşmamış ve mafyalık defterleri felan tamamen kapanmış.

Merdivenlerden inmeyi bitirdiğimde babaannem kapının önünde mantosunu çıkarıyordu. Şimdi diyceksiniz hizmetçiniz yok mu?

Elbette var. Ama bugün erken gittiler. Neyse babaannemin yanına gidip mantosunu alıp astım.

"Hoşgeldiniz efenim." Sırıtmayı da unutmadım tabiiki. Bu davranışım karşısında babaannemde gülümsemiş ve

"Hoşbulduk Elçin Hanım. Hayrola hangi dağda kurt öldü?"

" O nasıl söz. Her zamanki halim Hacer Hanım."

"Tabiiki."

" Herneyse geçelim oturalım. Diğil mi."

"Ben de ne zaman konuşcak diyodum. Çıkar ağzındaki baklayı bakim."

"Babaannem tontişim. Şimdi bizim okul hani turnuvada birinci oldu ya."

"Eeee"

"İşte bunun sonucunda da bi süpriz yapmış ve öğrencileri Mardin'e gönderiyo."

"Mardin mi?"

"Evet. Biz de arkadaşlarla gitmeye karar verdik."

"kaç gün." Babaannem Mardin olduğunu öğrenince gerilmişti. Bu gözümden kaçmadı ama bişiy de demedim.

"iki gece üç gün."

"Hmm. Sen daha önce gitmemiştin dimi oraya."

"Hayır."

"İlla gitmen gerekiyo mu?"

"Arkadaşlarla öyle sözleştik."

"O zaman gitmezsen de olmaz."

"Babaanne nooluyo?"

"Pek gitmenden yana diğilim. Ama maadem söz verdin ve okulla gidiyosun sorun olmaz sanırım. Çünkü bir Toralı asla sözünü tutmamazlık etmez."

"Anlamıyorum."

"Boşver güzel kızım. Ama senden tek bir şey istiycem. Orda kaldığın süre boyunca arkadaşlarının yanından ayrılma ve Toralı soyadını kullanma."

"Neden ki ? nooluyo?"

"sen dediğimi yap gerisine karışma bakım."

"Peki. Bu seferlik öyle olsun bakalım."

Konuşmamız bitince odama çıkıp yatağıma yattım. Bavulumu yarın da hazırlayabilirdim. Aklımda babaannemin tedirginliği vardı.

Bunu çok düşünmemeye çalışarak uyumaya karar verdim. Yarın Mardin'e gidiyorum. Bekle beni Mardin ben geliyorum...

47z<

SAHADAKİ PLAYBOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin