Ahh! Kalbim.. Üstünde bir yük var sanki.. Canım yanıyor.. Boğazımı sıkıyor birisi.. Ölüyorum sanki.. Allah'ım... Dibi görünmeyen bir karanlık.. Hayir,hayir gitmek istemiyorum.. Bu karanlığın sonu nereye varıyor.. Etrafımı görmeden ağır ağır yürüyordum. Ayağım taşlara takılıyordu. Düşmemek elde değildi ama tutundum,içimden dua ediyordum..
Çok korkuyorum Allah'ım.. Bu karanlıktan çek çıkar beni..
Karanlık büyüdükçe büyüyordu.Biraz daha yürüdüm... İçeriye inceden inceye bir ışık dağılmaya başladı. Kapının ardında birisi vardı,görmek istiyordum ama uzaktı.. Bir adım daha attım.. Dipsiz bir kuyuya cekiliyordum...
...
Bir sıçrayışla yataktan kalktım.. Oyle etkilenmiştim ki gördüğüm rüyadan,su gibi olmuştum. Sabah ezanı okunuyor du kalkıp abdest alıp üzerimi değiştirdim.Çok hassastım,narin bir cam parçası gibiydi yüreğim.. Herşey üst üste geldi mi dayanamazdim..Buz gibi suyla yıkanmış narin bardağa kaynar su döküldü mu parça parça olmaz mıydı ?
Bende o ince,narin bardaktim işte,dayanmak zor geliyordu,parça parça oluyordum.
Büyük şeyler değildi Yaşadıklarım,lâkin herkesin imtihanı da kendine göre zor ve ağırdı.. Mühim olansa; bunun imtihan olduğunu bilip,sabretmekti..
Isyan uçurumuna yaklaşmamakti,Rabbine daha çok daha çok bağlanmaktı...Şimdi namaz vaktiydi.. Herşeyden sıyrılıp sadece Rabbim ile olma vaktiydi.. Derdimi ona açma,acziyetimi ona dökme vaktiydi..
Allah'u Ekber deyip dünyayı attım arkama. Ey Rabbim! Bir daha sana kavuşmayı nasip ettiğin için sana şükürler olsun..
Namazimi ağır ağır kıldım..
Selam verip Namazimi bitirdim ve dua etmeye başladım..
" Allah'ım... Ben aciz,bir kulum. Imtihan yurdundayim biliyorum,sen taşıyamayacaģımız yükleri yüklemezsin bizlere,sen bana Imtihanlarimi kolayca geçmeyi nasip et,sabır ve dayanma gücü ver.. Sen beni bana bırakma Rabbim.. Gönlüme,ruhuma şifa ver.."Namazdan sonra ruhum,uykudan kalkmış dinç bir beden gibiydi,kalkıp Kuranimi aldım ve okumaya başladım. Okudukça okuyordum.. O kadar güzel di ki.. Doyamıyordum Rabbimin güzel kelamına...
Uzunca bir süre okuduktan sonra uykum gelmeye başladı,aklımda hicbirsey yoktu. Sadece ne kadar çok şükretmem gerektiğini düşünüyordum.
Ben böyleydim işte.. bir ağlar bir güler.. Farklı bir mizacti benimkisi ama böyleydim işte...
....."Münteha,Müntehaa.. Kalk artık okula gitmiyor musun ?
Müntehaaa saat 10 oldu! !"-Neee saat 10 mu ? Ya hayır geç kaldiim:(( diyerek yataktan fırladım..
Münevver karşıma geçmiş gülüyordu. Azcık erken kaldirsaydin ya şurda geçmiş gulecegine sinir şey diye söylendim içimden..
"Ya Münteha her seferinde aynı şeyi yapıyorum sen de her seferinde oltaya geliyorsun be hahaha" dedi Münevver..
Tabi yaa Münevver ve her zamanki saçma oyunları.. Kimi uyandiramazsa tepesinde bağırır en sonunda da Saati 1-2 saat ileri söyler ve şok etkisi ile uyandırırdi insanı...-Sağol Münevver ya. Cidden.. Sabah sabah hiç çekilmiyorsun.. Neyse yine de Sağol uyandirdığın için.. kalkıp elimi yüzümü yikadim. Sonra dolabın karşısına geçip kısa bir ne giysem diye düşündükten sonra siyah eteğim ve toz pembe gömleğmde karar kıldım. Gerçi feracemi cikarmadıgim için kimse görmüyordu ama olsun. Ben kimseye değil kendime süsleniyordum zaten. Üzerime de siyah uzun şifon şalımı taktım ve yarasa kol feracemi giydim,kulaklığımı da taktiğima göre; evden çıkabilirsiniz Münteha hanim :)
Merdivenlerden inerken babam seslendi
"Münteha. Bekle kızım ben birakayim seni."
Dün ki olaydan sonra böyle olacağını biliyordum. Babamlara anlatmıştım o an onları aramadim diye kızmısti ama sonradan problem cikarmadı..
Babam takkesini başına takip kalktı ve evden çıktık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Helal Daire
Teen FictionHayat zordu..Herşey imtihandi. Ve bunun bilinciyle davranmak daha da zordu. Nefis hep içimizdeydi ve Peşimizi de bırakmaya niyeti yoktu.. Nefsimizleydi çünkü asıl imtihanimiz.. Sevda ateşi dahi düşse de gönlümüze,helalden uzaklaşmayarak, dogru yo...