5. BENİM İÇİN...

532 17 9
                                    


O tenefüs 11-E sınıfının iki yüzlü, aptal, çocuksu ve bencil öğrencileri; zayıf, saf ve hayır deöeyş beceremeyen Rüzgar'a onunla el güteşi yapmak için şaka ve hakaret dolu tekliflerini sunuyorlardı. Onlar gibi ergenliğinden çılmamış olda da onlardan daha olgun davranabilen Rüzgar yenileceğini bilerek te olsa anlık bir hırsla kabul etmişti ona göre bu gereksiz oyunu.

Karşısına dışarıdan çok güçlü gözükmese deonu kolayca devirecek güçte olduğu bilinen sınıf arakadaşı oturunca Rüzgar demin ki moral bozucu çabaları ve gülüşmeleri yeniden işitmeye başlamıştı. Aynı anda sınıfın yarısı ı ne olduğunu anlayamadan doldurmuştu etrafını Rüzgar'ın. Rüzgar eli beyaz tenli bir çocuğun eline kenetlenince yine o farketmeden başlamıştı oyun. Neyseki refleksleri hızlı olduğundan ilk saniyeden devirememişti onu beyaz tenli çocuk. Hatta cidden hırslıydı o gün Rüzgar. Tüm gücünğ kullnıp onu devirmek istiyor ve arkadaşlarını hiçte onların dediği gibi çelimsiz, bir kız kadar zayıf ya da onların değimiyle "yumuşak" olmadığını göstermek...

"Ah! İyi ki esmerim" diye düşündü o an yoksa kendini bu kadar sıkarken karşısında oturan çocuk gibi domatese dönmek onu daha çok kötü hissettirecekti.

Yaklaşık bir dakika kadar dayandığında Rüzgar artık direnemeyecek haldeydi ki nefes almak için başını bir saniye yukarı kaldırdığında onu gördü; turuncuya yakın saç renkli asker traşı saçı, onu büyük olduğunu belli eden kirli sayılabilecek sakalı, öpülesi pembe dudakları, kaslı yapısı ve toprak rengi gözleriyle onu izliyordu. Onu görnesiyle oyunu kaybetmesi bir olmuştu çünkğ nasıl gevşediğini hissetmişti onu görünce fakat kalbi deminkinden de hızlı atıyordu.

Elini klasik odundan yapılmış okul masasına kıpkırmızı bir halde tek başına bıraktığında hayallerinin kırıldığını hissetmiş, oyun başlamadan önceki şakalar ve gülüşmeler aynen yankılanıyordu sınıfta. Bu yankıyı bölen toprak rengi gözlere sahip çocuktu.
- Ufuk, kendi cüssende birileriyle yarışsana bakalım sen, dedi oturmuş arkadaşlarıyla kahkaha atan çocuğa.

Saniyeler sonra Rüzgar'ın yerine demin konuşan sınıf arkadaşı olsalar da çok samimi olmadığı çocuk oturmuş ve elini diğer çocuğun eline kenetlemişti. Tabiki bu seferki güreşin herkesi daha çok heyecanlandırdığı artık etrafa sığamayıp masaların üstüne çıkan genç öğrenci yoğunluğundan farkediliyordu.

...

İki dakikadır devam eden oyunda Rüzgar'ın platonik aşkı onu şaşırtarak neredeyse kaybedecek konumdaydı oyunu. Çocuğun her saniye daha çok kaybetmeye yaklaştığını gördüğünde, Rüzgar'ın içinden bir ses bir şeyler yapması gerektiğini söyledi tam dibinde duran çocuğun adına. Elinden gelecek tek şeyin ona yanındaki arkadaşları gibi hiçbir işe yaramayan moral cümleleri vermek olduğunu fark etmesi çok geçemedi. Yinede bir şeyler söylemekte karalı hissettiğinde kendini bu şeyin sıradan bir şey olmaması gerektiğine vardı, kazanmasını sağlayacak bir şey olmalıydı ve bunu çabuk yapmalıydı. Birbirlerine yakım oldukları zamanlarda Rüzgar ona anlamlı anlamlı bakarken onun bunu farkettiği ve Rüzgar'ın çaresiz kaldığı ufak anlarda ona yardım edişi aklına geldi kulağına doğru eğilirken Aydın'ın. Sonra da ağzından döküldü kelimeler.

- Hadi Aydın. Benim için... Diye fısıldadı sonradan pişman olacağını bilerek. O kadar kısık sesle söylemişti ki Rüzgar onun bunu duymadığına inandırdı kendini. Yinede uzaklaşmak istedi oradan ve o kendi oyununu oynarken onun durduğu yerde aynı pozisyonda izlemeye devam etti kendini tutamayarak.

Aydın kendini sıkmaktan kıpkırmızı olmuş yüzünü Rüzgar'a çevirerek;

- Yapayım mı Rüzgar? Senin için onu yeneyim mi? Diye sordu ona.
Rüzgar neye uğradığını şaşırırken bu anla beraber deminkğ sözlerinin utancıyla yerin dibine girmek istedi. Boğazı düğümlenmişti. Emindi ki bu seferki utancını esmer teni saklayamıyordu. Terlediğini hissetti kalbi gereğinden hızla atıyorken ve onun bunu demesindeki nedenini bir türlü bulamazken. Çünkü adı gibi biliyordu; bu çocuk kendisi gibi değildi. Ve sustu.

Aydın saniyeler içinde kazandı.

RÜZGAR'IN ÖYKÜLERİ (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin