Yeni bir gün...

358 14 8
                                    

İşte yine aynı rüyaydı. Yine karanlıkdı ve bir ses sürekli "geçmişinden kaçamassın" diyordu. Neyse ki alarmımın o sinir bozucu sesini duymuştum. Evet kalkma vaktiydi. Saat yatağımın yanındaki komidimin üzerindeydi. Yine herzamanki gibi saati vurarak susturdum ve kalkmaya çabaladım.

Offff bugün yeni okulumda ilk günümdü. Yeni arkadaşlar,yeni bir sınıf ve yeni öğretmenler bunu düşünmek nedense tüylerimi diken diken yapıyordu. Kalkdım ve darpaça siyah pantolonumu giydim. Üzerine bir hafta önce aldığım salaş bir tişört giydim saçlarımı dağınık bir şekilde topuz yaptım ve artik okul için hazırdım.

Aşşağıya indiğimde annem mutfakdaydı. Murat her zamanki gibi ıslık çalarak saçlarıyla uğraşıyordu. -murat benim abimdi aramızda bir yaş var ama çok kavga ederiz.- Ela desen saçları her zamanki gibi iki yandan bağlanmış tekirin kuyruğunu çekme derdindeydi. -Ela evimizin en küçük üyesiydi yeni yeni yürüyordu.-Mutfak masasına doğru yürüdüm ve...

-Günaydınn.. dedim
-Günaydın... benim güzel kızım dedi babam
-Neresi güzel şunun yipe bak rüyamda görsem hayra yormam dedi murat
-Hahah kendi tipine bak sen mağra kaçkını
-Tamam hadi kahvaltıya okula geç kalcaksınız...

Masaya oturdum murat karşımdaydı benimle dalga geçiyordu. Onun yaptığı şebekliğe ela da gülerek eşlik ediyordu. Gitme vakti gelmişdi. Kalkdım çantamı aldım ev halkıyla vedalaştım tam kapıdan çıkıcakdım ki murat "bende geliyim beraber çıkalım" dedi. Evden çıktık gece yağmur yağmışdı ve bahçe çamurdu. Bahçe taşlarının üstünden hoplaya zıplaya kaldırıma kadar gittim. Murat yine dalga geçmeyi ihmal etmemişdi tabiki...

-Çocuk gibisin kizim yaa... bide lise öğrencisisin hiç umut yok sende oturup elayla evcilik oynasan şaşırmam.
-Görende aramızda 3-4 yaş var sancak alt tarafı 1 yaş var aramızda murat.
-Kızım en azından ben senin gibi çocuk gibi davranmiuorum olgun davranıyorum.
-Seninle uğraşamıycam murat ben kırtasiyeye uğrıycam sen git okula bende geliyorum.

Köşede bir kırtasiye vardı. Biraz tuhaf biyerdi ama güzel şeyler vardı. Tam kapıdan içeri gircekdim ki bir kedi vardı duvarın üstünde. Sapsarı tüyleri masmavi gözleri vardı. Kedi yavrusunun yanına gittim. Biraz sevdim sonra geç kaldığımı farkettim okula ilk günden geç kalcakdım. Kırtasiyeye girdim. Ordaki çalışana telli ve kareli bir defter istedim. Defteri aldım ve hızlıca kırtasiyeden çıkdım.

Koşarak okula yetişmeye çalışdım. Neyse ki daha yeni zil çalmışdı. Koşarak sınıfıma girdim. Herkes bir grup halinde gülüp eğleniyodu. En arkada sol tarafda duvar dibinda bir masa boşdu. Gittim ve oraya oturdum. Kafamı koydum masaya ve gözlerimi kapattım. Biri gelip yanıma oturdu. Gözlerimi açtım ve kafamı kaldırdım. Siyahlara bürünmüş beyaz tenli siyah saçli zayıf birisiydi. Tam kimsin başka yere otururmusun diycekdim ki ağzımı açar açmaz...

-Tek kelime etme ve sessiz ol biraz dinlenicem. Bu arada adim Arda senin kim olduğun umrumda değil sessiz olursan çok iyi anlaşırız.
-Bak sen şu işe demek sessiz olursam iyi anlaşırız arda bey pek ya sessiz olmassam!
-Offfff bak şimdiden bir puanını kırdım. Kaldı 99 eğer bu 99'u da harcarsın görürsün neler oluyo şimdi sus lütfen.

Yine tam konuşucakdım ki kapı açıldı ve hoca geldi. Hoca zayıf uzun boylu sanki kıyafetleri bir kaç beden büyükdü ve canlanıp bağırarak kaçıcak gibi duruyorlardı üstünde. Bu bizim fizik hocamızdı. Biraz peltek konuşuyordu ve çok komik bir adamdı. Tek tek hepimizle tanışdı ve dersi bitirdi diğer ders konuları işlemeye başlıycağımızı söyledi. Yanımdaki çocuk adı Arda mıydı neydi o ders boyunca hiç hareket etmeden duruyordu. Acaba bişimi oldu diye düşündüm ve biraz endişelendim.

-Heyy uyuyor musun? İyi misin? Neden hiç kıpırdamıyosun?
-Hayırdır ne bu soru yağmuru! Kıpırdamak istemedim. Ve evet sen konuşup uykumu bölene kadar çok huzurlu ve mutluydum. Anladın mı şimdi sus!
-Sen kim olduğunu saniyosun ya nasıl benimle böyle konuşabiliyosun kralyet ailesinden fln mı geliyosun sen?!
-Offff yok rahat veriyceksin sen...

GEÇMİŞ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin