"Koruma"

79 6 2
                                    

Sabah daha telefonumun alarmı çalmadan uyandım. Çok uyudum da sayılmazdı aslında biraz heyecanlıydım ve bu heyecan benim uyumama engel oluyordu. Benim kalktığımda Azra hala uyuyordu. Gözlerimi açar açmaz yaptığım ilk şey telefonuma bakmak oldu. Telefonumda hiç bir şey yoktu ve bu beni hem mutlu etmişti hemde üzmüştü. Kalktım ve camın önüne gittim. Dün gece evin önündeki çocuk geldi aklıma. Kimdi acaba? sadece evin önünden geçerken mi gözü takılmıştı yoksa bizim için mi bekliyordu. Daha fazla dayanamadım o kadar heyecanlıydım ki Arda ile aynı evde uyuyacaktım. Onunla kahvaltı yapıp onunla akşam yemeği yiyecektim. Okul olmadan vakit geçirecektik. Azra ya baktım masum masum uyuyordu. Onun o haline daha fazla dayanamadım ve üzerine atladım. Bir yandan da söylenmeye başladım. Azra sadece "çok ağırsın kalk üzerimden biraz daha uyuyacağım" diyordu. Onun o haline aldırmadım.

-Kalkmıyor musun halaa! o zaman bende kalkmıyorum...

-Bilge çok ağırsın ne yiyorsun sen böyle!

-Oooo! ne yemiyorum ki her şeyi yiyorum hatta kalkmazsan seni de yiyeceğim...

-Tamam kalkıyorum kalk üzerimden kaburgalarım kırıldı..!

-Tamam hadi ben banyoya gidip yüzümü yıkayacağım geldiğimde kalkmış ol...

Kalktım ve odadan çıktım. Banyo Azra'nın odasının hemen karşısındaydı. Banyoya girdim. Azra'nın annesi klasik şeyler seviyordu. Bu yüzden de banyoları klasik eşyalarla doluydu.Lavabonun karşısına geçtim ve yüzümü yıkamak için çeşmeyi açtım. Elimi ılık ama vücut sıcaklığıma göre sıcak suyun altına tuttum. Avucumu suyla doldurdum ve yüzümü yıkadım.Bunu bir kaç kere yaptıktan sonra musluğu kapattım. Havluyla yüzümü sildim ve aynada kendime baktım. Kendi kendime...

-Evet yeni bir gün ve bu gün Arda'nın evine kalmaya gidiyorsun...

-Çok heyecanlı gibisin...

-Hii! sen burada mıydın!

-Yeni geldim ama duyduummm!

-Hadi hadi çok söylenme de yüzünü yıka da gel ben üzerimi değiştireceğim.

Havluyu Azra'nın üzerine attıktan sonra banyodan çıktım. Ben çıktıktan sonra Azra yüzünü yıkamaya başladı. Hızlı adımlarla odaya gittim. Azra'nın gardırobunun önündeki çantamdan koyu renk kot pantolonumu çıkarttım ve üzerime de nar çiçeği renginde bir kazak aldım. Ben üzerimi giyinirken Azra geldi. O da dolabından siyah yüksek bel pantolonunu çıkarttı. Üzerine beyaz bir badi ve o badinin üzerine kırmızılı beyazlı kalın örgülü bir panço aldı ve yatağın üzerine koydu. O üzerini değiştirirken bende geceliklerimi çantamın içine koydum. Sonra çantamın içinden diş fırçamı ve macunumu aldım banyoya geçtim. Önce dişlerimi fırçaladım sonra da saçımı yaptım. Ben saçımla uğraşırken Azra'nın telefonu çaldı. Bende saçımı yapmayı bitirip odaya Azra'nın yanına gittim. Azra telefonu kapattı ve bana döndü.

-10 dakikaya dışarıda olmamız lazım.

-Arayan Berkay mıydı?

-Evet yoldaymış. 10 dakikaya geliyor. Bende şimdi Rüzgarı arayıp haber vereceğim.

-Tamam.

Azra Rüzgar ile konuşurken bende telefonumu aldım ve annemleri aradım.

-Alo! anne, vardınız mı?

GEÇMİŞ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin