Ben Seni Nerden Tanıyorum?

397 40 26
                                    

Votelerin sayısı artmaya başladı sanırım hikâyemiz yavaş yavaş keşvediliyor herkese çok teşekkür ederim iyiki varsınız...

(Multimedia:Bursa :) kendi şehrin olduğu için torpil geçmiş olabilirim :) )

NİSAN'IN AĞZINSAN

"3.5 saat süren otobüs yolculuğum nihayet bitmişti yolculuk boyunca etrafı izlemiştim burası gerçekten huzur dolu biyerdi...en azından şimdilik...İstanbula göre çok daha sakın çok daha ağaçlık ve çok daha huzurluydu...burdaki ilk günümü otelde geçirecektim ertesi sabah iş görüşmesine gidip ev bulabilirdim...ama şuan ihtiyacım olan tek şey deniz havasıydı...bi kaç kişiden yol tarifi aldım bi kaç semt ismi söylediler en cazip gelen yere yani Mudaya'ya gitmek istedim...Evet şu an için istikamet Mudanya :)

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Devamlı gelen mesaj bildirimleri artık Sinan'ın sinirlerini germeye başladı...en sonunda sinirle telefonu aldı ve ard arda gelen mesajları okumaya başladı...

Gönderen:sevgi

"Sinan benimle konuşmak istemediğinin farkındayım ama ayrılacaksak da dostca ayrılalım istiyorum...beni kötü hatırla istemiyorum...lütfen onca yılların hatrına saat 20.35'de Mudanya da buluşalım"

Ikinci mesaj Gönderen:sevgi

"Sadece konuşmak istiyorum en azından kendimi savunmak istiyorum...lütfen...Eğer beni haklı bulmazsan yollarımızı tamamen ayırırız ve senin karşına bi daha çıkıp seni rahatsız etmem

Üçüncü mesaj Gönderen:sevgi

"Cevap vermeyecek misin?"

Sinan telefonundan tekrar bi melodi sesi yükselir ama bu seferki mesaj bildirimi değildir

"Ne var sevgi ne var!!!" Diye çıkıştı sinan bağarmaya yakın ses tonuyla

"Sadece konuşmak istiyorum Lütfen beni sakince bi kez olsun dinle ben de seni dinleyeyim sonra eğer istersek yollarımızı ayırırız.." Sevgi konuştukça Sinanın başı dayanılmaz bi şekilde ağrıyordur sinirle dişlerini birbirine bastırıp gıcırdatır o sırada kendisine endişeli gözlerle bakan ablasını görünce onu daha fazla endişelendirmemek adına bu telefon konuşmasına son vermek ister gerilen sinirlerini ablasına Belli etmemek adına biraz gevşemeye çalıştı bi eliyle telefonu tutarken diğer elinin baş ve işaret parmağıyla gözlerini oğuşturdu ardından parmaklarını anlına çıkarıp şakaklarına hafifçe baskı yaptıktan sonra daha sakın bir sesle

"Tamam" dedi sakin kalmaya çalışarak ama bu sevgiyle konuşmak için değil ablasını daha fazla endişelendirmemek adına yapmış olduğu bi haraketti

Sakince telefonu kapattı ve ablasına döndü

Ayla:Sinan noluyo

Sinan:yok bişey ablacım...ben şimdi çıkıyorum bir saate bilemedin bir buçuk saate gelirim

Ablasına yaklaştı ve saçlarına küçük bi öpücük kondurdu ardından da güven vermek istercesine omzunu sıvazladı

Ayla:geç kalma...

Sinan:tamam :)

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Nisanın ağzından

"Deniz havası çok iyi gelmişti en azından zihnimi boşaltabilmiştim...sahilde gözüme çarpan çakıl taşlarını toplayıp avuçlarımda sıkmaya başladım sivri kısımları iyice elimi acıtmaya başlayınca avuçlarımı biraz gevşettim ardından hepsini tek tek denize attım bir nevi terapiydi bu benim için...hayatımızda yaşadıklarımız da buna benzer şeyler değil miydi zaten...içimize atıp da ısrarla içimizde tutuğumuz ve kendimizi daraltıp sıktığımız dertlerimiz,canımızı acittikca daha fazla sıkmak ironik değil mi ellerimizi gönüllerimizi yüreğimizi yaralamak yerine hepsini bir bir denizin dibine gömmek daha mantıklı değil mi...tabi bu çakıl taşlarını denize atmaktan daha zor ama imkansız değil...Bundan sonraki hayatımda bunu uygulayacaktım taşları avuçlarımda tutup kendimi yaralamak yerine denize bir bir atıp onlardan kurtulucam...en azından yaralarım kabuk tutana kadar

Aşk Kapısı ÇaldığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin