Sinan! Nisan!

359 33 41
                                    

Arkadaşlar artan vote sayıları beni çok mutlu ediyor hepinize çok teşekkür ederim :D hikayede olmasını istediğiniz bağzı şeyler varsa söyleyebilirsiniz olumlu veya olumsuz eleştirilerinizi bekliyorum :)

Nisan:ya ben de seni bi yerden tanıycam ama nerden ya

Sinan:yok benim öyle magazinlik bi vukatım olmadı tanıyamazsın beni :D :D

Nisan:aaa ben seni Mudanya da gördüm...magazinlik bi vukat olmayabilir ama kız arkadaşınızla çok yakışıyorsunuz

Sinan:sen dün Mudanyadamıydın

Nisan:evet :)

Sinan:bak bi konuya açıklık getirelim o benim kız arkadaşım falan değil...önceden öyleydi ama artık değil

Nisan:bu beni ilgilendirmez zaten...

Sinan:doğru ama yine de anlatmak istiyorum...en azından dertleşmek istiyorum...

Nisan:beni tanımıyorsun niye derdini anlatmak istedin ki

Sinan:yol uzun dinle işte...hem tanımam daha iyi aramızda kalır işte

Nisan:tamam

Sinan:sen hiç aldatıldın mı...

Nisan:yani...Hayır

Sinan:hiç mi...

Nisan:hiç...

Sinan:peki terk edildin mi

Nisan:malesef bi kere ...sen

Sinan:ben terk edilmedim ama aldatıldım...o Mudanya da öpücüğüm daha dogrusu beni zorla öpen kız var ya...o aldattı işte beni

Nisan:ya iyi bi dinleyiciyim ama sanırım teselli vermek konusunda yetersizim...söyle söyleyim boşver zaten çirkin kızdı :D

Sinan: :D :D :D ama ortada garip bi durum var beni aldattığına seviliyorum biliyor musun

Nisan:niye ki

Sinan:hayatında doğru kişiyi bulursan kaybetme derler ya İşte benim doğru kişim o değilmiş...tabi bunu ayrılınca anladım...Bu yüzden sanırım aldatıldığına sevinen ilk erkeğim

Nisan:alınma ama sen gerçekten dengesiz birisin :D

Sinan:biraz :D ee

Nisan:ne ee

Sinan:anlatmak istersen ben de iyi bi dinleyiciyimdir

Nisan:bi derdim olsa anlatabilirdim ama ben onlardan tamamen kurtuldum

Sinan:nasıl

Nisan:çakıl taşı terapisiyle

Sinan:o nasıl oluyor... işe yarıyorsa bana da anlat

Nisan:evet yarıyor...dün Mudanya ya da o yüzden gittim...Bak şöyle düşün içine attığın ne kadar dert varsa eline o kadar çakıl taşı al...içinde ne kadar tuttuysan avuçlarını o kadar sık...ama canın acıyınca bırakma kısasa kısas içinde ne kadar tuttuysan taşları o kadar sık bi süre sonra aç bak avuçlarını... yaralırına bak sonra ders al hiç kimsenin seni üzmesine izin verme...o çakıl taşlarını da bir bir denize fırlat ama fırlatabildiğin en uzak yere...sonra taşlarla birlikte dertlerini de...bi süre sonra rahatladığını görüceksin

Aşk Kapısı ÇaldığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin