Blade #4

49 7 0
                                    

Faren ile bazı planlar yaptıktan sonra Eric,dışarı çıkmaya karar verdi. Uzun zamandır vampir avlamamıştı. Biraz vampir öldürmenin ona iyi geleceğinin farkındaydı. Evde oturanlara "Ben dışarı çıkıyorum" dedi, Victor ve Johnny,aynı anda "Bizde gelelim" dedi ama Eric, olumsuz anlamda başını salladı.

Kapıdan dışarı çıktı. Bir sokak ötedeki motorsikletine doğru yöneldi. Yavaş yavaş gecenin karanlığın da yürüyen Eric, Jennifer'a ne olduğunu merak etti. Hala o adamla olup olmadığını merak ediyordu. Çünkü o kadar iri bir adamla beraber olmanın o kadar da hoş olmayacağını düşündü. Sonuçta acı dolu olsa gerek onunla beraber olmak.

Kendisi hakkında bir kaç düşünceye daldı. Kendisinin yarı vampir olması ve Day Walker olarak anılmasını düşündü. Vampirleri öldürmek için yüksek bir eğitim almıştı. Gerçekten de, eğitimini başarı ile tamamlamıştı. Şimdi ki tek amacı Frost'u bulup öldürmekti. O,annesini öldürmüştü ve bunun intikamını alacaktı.

Kendisi çok iyi yakın silahlarda uzmandı. Kullanamayacağı kılıç veya bıçak yoktu. Aynı şekilde silahlarda da bu becerisi vardı. Her silahı uzmanca kullanabiliyordu. Bütün geçmişinin sonucunda o Day Walker'dı.

Motorunun yanına gelince hemen motoruna binip kaskını taktı ve Faren'ı düşünmeye başladı. Onu gerçekten seviyor muydu. Yoksa kalbi ona bir oyun mu oynuyordu. Her halükarda ondan hoşlanmadığı belliydi Faren'ın. Ama Eric bunu kabullenemiyordu.

Faren'ın ona karşı olan duygusuzluğu yüzünden birikmiş öfkesini gece ortaya çıkan vampirlere kusmak istedi Eric. Bu çok mantıklı bir şeydi. Vampirlerin ölmesi gerekiyordu ve Eric'in de birilerini öldürmesi gerekiyordu.

Motoru ile son sürat hız yaparak ilerliyordu Eric. Sokak lambaları, arabalar, insanlar, yüksek hızda daha bulanık görünmeye başladılar. Eric, nerede vampir bulacağını iyi biliyordu. Gece kulüpleri, vampirler gece olduğu zaman genellikle gece kulüplerin de takılırdı. Vampirler, insanları sevgili numarası yaparak gece kulüplerine getirirdi ve hep birlikte gelen kurbanlarının kanlarını içerlerdi.

Eric, elinden geldiğince bunları engellemeye çalışırdı ama her zamanda engel olamıyordu. Şehirde bir çok gece kulübü vardı ve biri gidince öbürü çıkıyordu. Bu sorunları kökten çözmenin tek yolu ise Frost'u bulmaktı. Frost ise Sinisters'ın baş lideri olunca, Eric'in hayatında ki tek amaç, Sinisters'ı öldürmek oluyor haliyle.

Bir anda telefonu çalmaya başladı. Eric, yavaşlayıp durdu ve kaskını çıkartıp kenara fırlattı. Kask onu boğuyordu ve onunla motor sürmeyi sevmiyordu. Kask takmayı sevmediği için araba kullanırdı genellikle ama arada motor iyi oluyordu.

Johnny'nin aradığını gören Eric, telefonu açtı ve şöyle bir konuşma geçti.

"Eric, orada mısın?"

"Ne oldu Johnny, neden beni şimdi rahatsız ediyorsun"

"İşini böldüysem kusura bakma ama bir takım, takım olarak hareket etmek zorunda değil mi? Neden bir anda çıkıp gittin, Faren ile ilgili mi?"

"Hayır onunla alakası yok. Sadece günlerdir avcılık yapmadığımı fark ettim ve biraz işime dönmek istedim, hepsi bu"

"Tamam anladım, çok geç kalma ama. Victor'un anlatacak daha hikayeleri varmış"

Eric,t elefonu kapadı. Johnny, onun ailesinden biri değildi. Ona ne yapacağını söyleyemezdi. Ayrıca Victor, her ne kadar onun dostu da olsa, onun hikayeleri o an umurunda değildi Eric'in. Kaskı orada bırakıp şehirde turlamaya devam eden Eric. On dakikalık bir arayışın sonucunda kırmızılar içindeki bir bayanın, kulübe girerken gördü.

Ghost Blade | Gecenin ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin