Uyandığımda hastanede olduğumu fark ettim. Etrafı göremesemde burnumdaki nazogastrik sondadan parmagimdaki pulse oksimetereden anlayabiliyordum. Yavaş yavaş gözlerimi açtığımda ortalık netlesmeye basladi ve karşıya baktığımda kıpkırmızı gözlerle beni izleyen yabanci birini gördüm. Bakakaldım adam çok yakışıklı ama bir yandan da perişan bitkin görünüyordu. Hemen koşuşturmaya başladı bir anda ses fazla duymasam da doktorla hemşire çağırdığı her halinden belliydi. Çok geçmeden iki doktorla bir hemşire girdi odaya. Genel muayeneler yapılınca sağlığım göğüs kafesimde oluşan çatlaktan başka bir şey yok oda mankenlerin aldığı kaburgalardanmış çabuk kaynarmış alınsa da çok önemli değilmiş yani. Doktorlar birkaç soru sordu en son hatırladıkların falan gerçekten şu an en son hatırlaıdığım annem ve babamla pikniğe gittiğimiz ve kaza olmasıydı. Doktorların tüm sorularını cevapladım odadan çıktıktan sonra o yabancıyla konuşmaya başladılar. Gerçekten bu yabancı kimdi neden doktorlar odamdan çıktıktan sonra onunla konuştular ki annem babam nerede gibi kendi kendimle konuşurken kapı açıldı bizim yabancı odaya girdi. Yavaş adımlarla yaklaştı önce bir süre sabit kaldı ve bakıştık ardından yanımdaki koltuğu yatağa yaklaştırıp oturdu. Yine konuşmadı kalbim hızlanmıştı ama beynim ona karşı hiç tepki vermiyordu. Ben sabırsız bir insandım daha fazla dayanamayıp soru sordum.
"Bakın sizi tanıdığımı sanmıyorum siz kimsiniz ? " bi süre düşündü sanırım benim bakımımdan kim olduğunu oda bilmiyordu yoksa net bir cevabı olsa düşünmeden cevaplardı. Konuşmaya başladı sesi ne kadarda güzeldi öyle
"Ben senin kaza günü yanındaydım hatta seninlede o gün tanıştık aslında ben seni çok uzun zamandır tanıyorum ama bunu sen bilmiyordun madem herşey başa sardı anlatmam gerekiyor. Ben seni tam olarak iki senedir tanıyorum.Ama sen sadece beni beş gündür tanıyorsun oda hatırlamıyorsun bile buna tanımak denmez kafana aldığın darbeden dolayı hafıza kaybı yaşıyorsun ne zaman hatırlayacağın belli değil belki de beni tanıştığımız günü hiç hatıramayacaksın olsun bizde yeniden tanışırız dimi ama " dedi hemen elimi tuttu " Burak ben "
"Beni zaten tanıdığını söylemiştin memnun oldum" dedim. Şu an hem mutlu hemde mutsuz görünüyordu.
" Madem benimle aynı arabadaydın ben kafama darbe aldım ve bu hale geldim sen bana göre daha iyi görünüyorsun."
"Evet sebebini söyliyeyim zincirleme kaza oldu ve dört yol gibi bir yoldu senin oturduğun tarafından da araba çarpınca sıkıştın ve kafanı çarpmışşın o yüzden böylesin." dedi düşündüm ama Burağı sadece kalbim hatırlıyor olsaki elimi tuttuğunda kalbim fırlayacak gibiydi. Ama nasıl olurdu kendi de söyledi daha beş gündür tanışıyormuşuz kaza günü tanıştıysak ben beş gündür uyuyormuydum.
"Ben beş gündür uyuyor muyum " dedim. Dudağını inceltti malesef anlamına getirdi ve kafasıyla onayladı söylediklerimi.
"Peki ailem nerde"
"Sen uyanmadan on dakika önce gönderdim onları. Kaç gündür hem annen hem baban git gel perişan oldular benim yüzümden ama hemşireye söyledim haber verilmiştir şimdi ailene bir de beni senin okulundan arkadaş olarak biliyorlar zaten o ara beni önemsemediler kızlarının canı söz konusuydu üstelemediler. Sen beni hatırlamıyosun ama sorarlarsa o gün tanışmışız deme diye diyorum." dedi ve gülümsedi.
"Tamam o zaman sen merak etme çaktırmam o iş bende" dedim.
Bu halime göre fazla neşeliydim dışardan belli olmasa da Burak yanımda olduğu için mutluydum sanki. O ise mutluluğunu hiç gizleyemiyordu. Uyandığımdan beri bir mutluluk ama pişmanlık da var mimiklerinde . Beni iki senedir tanıyor olduğunu söyledi ama tanışmamız çok geç olmuş. Acaba neden bu kadar beklemiş madem beni tanıyormuş neden gelip benimle tanışmamış acaba onu tersleyeceğimi falan mı düşündü. Tam Burağa soracakken kapı açıldı annemle babam gelmişti. Annem ağlıyordu uyandığım için mutluluktandı gözyaşları biliyordum. Babamın gözleri ise kan çanağıydı. Bi süredir dinlenmediği her halinden belli oluyordu. Annem canımın acımamasına dikkat ederek bana sarıldı tabii bende karşılık verdim sarılmasına. O arada Burak müsade istedi ve odadan çıktı. Yarım saatte bir "iyi misin?" diye başıma geliyordu.
Akşam "iyiyim ben sende git dinlen artık sende yorgunsun" diye bikaç laf yaptım ve onu gönderdim. Nafile sabahın dokuzunda gelmiş bide annem söyledi.
Öyle böyle iki gün geçti iki gün içinde uyandığımı duyan tüm okul arkadaşlarım ziyaretime gelmişti. Enes,Efe, Burcu,Rüzgar her gün gelmişlerdi hatta ilk gün Burcu kalmıştı yanımda. bir an önce çıkmak istiyorum burdan sıkıldım ben öyle sürekli aynı yerde durmaya alışık bir insan değilim. Annemi ikna ettim doktorla konuşmasını sağladım. Vee yaşasın hastaneden çıkıyorduk.