Aşk Oyunları

9. Bölüm

Parti günü geldiğinde öğlen Cansu bize geldi.

''Ellerinedekiler ne?'' diye sorduğumda beni iktirerek kapıdan içeri girdi. Salonda ki koltuklardan birine kendini atıp derin bir nefes aldı.

''Elbisem, ayakkabılarım, makyaj malzemelerim, maşa, düzleştirici. Kısaca bu akşam için ihtiyacımız olan her şey''

''Hatta fazlası'' deyip güldüğümüzde Egemen merdivenlerden hızla aşağı inip Cansu'nun yanına oturdu.

''Selam Cansu''

''Selam'' dedi Cansu ve ben de koltuğun yanına bıraktığı poşetlerden bir kaçını odama çıkartmaya başladım. Yaklaşık 10 dakika sonra  yanıma geldiğinde, geldiği halinden çok daha mutlu gözüküyordu.

''Egemen naptı sana'' dediğimde ''Merak etme Aras'ın sana yaptığı gibi dudaklarıma yapışmadı. O çok iyi bir konuşmacı beni hep güldürüyor'' diye lafı yapıştırdı.

''Bu çok sertti Cansu''

''Boşversene hadi hazırlanalım'' dediğinde elindekileri yatağımın üstüne bıraktı.

Cansu'nun saçlarını dağınık topuz yapmaya çalışırken Egemen'le ilgili konuşmak istiyordum. Egemen'in fena halde aşık olduğunu biliyordum. Birbirlerine çok yakışıyorlardı ve Cansu ona evet derse ikiside mutlu olabilirlerdi.

''Egemen'le aranız nasıl?''

''Beni güldürüyor, bu hoşuma gidiyor''

''Bu kadar mı?''

''İlgisi, korumacı tavırları ve hiç vazgeçmeyişi de var tabi''

''O zaman neden evet demiyorsun?''

''Çünkü henüz sormadı. Sormasına izin vermiyorum bir ilişkiye henüz hazır değilim Derin''

''Öyle olsun. Ama onu üzme.''

''İsteyerek asla Egemen'i üzmem''

''Anlaştık. Vee şimdi sıra benim saçlarımda''

Cansu getirdiği maşayla saçlarıma su dalgası yapıp geriye doğru tutturdu. Yine de bir kaç tel tokadan kurtulup yüzümün kenarlarına düşüyordu. Eyeliner, rimel ve kırmızı ruj sürdüm. Elbisemi ve daha önce hiç giymediğim kadar uzun topuklu siyah ayakkabıları giydiğimde yürümek benim için oldukça zordu. İkimizde parti için hazırdık.

Egemen odama girdiğinde ''Harikasınız'' dedi ve sonra Cansu'ya bakarak ''Her seferinde bundan daha fazlası olamaz diyorum. Ve sen her seferinde daha fazlası oluyorsun'' dedi. Kendine geldiğinde kafasını sağa sola salladı ve devam etti,

''Ben yani şey için...Taksi aşağıda sanırım inmemiz gerek'' diyerek odadan hızlıca çıktığında Cansu'yla gülmeye başladık.

Partinin yapıldığı yere geldiğimizde taksiden indik. Egemen kollarını Cansu ve benim omuzlarımıza attığında ''Şimdiden söylüyordum çok içmek yok'' diyerek bizi uyardı. Cansu'da benim gibi cevap vermemeye karar vermişti sanırım.

''Neredeyiz biz?'' diye sorduğumda cevaplayan Poyraz olmuştu. Konuşana kadar arkamızdan yürüdüğünün farkında değildim.

''En büyük partiler burda yapılır. Mekanın arka tarafı açık arazi ve 6 katlı bina inşaatı var. Geceleri içmek için harika yer''

''Anladım'' deyip gülümsediğimde bizim için ayırtılan yere gelmiştik. Müzik son ses açıktı her masada ve garsonların ellerindeki tepsilerde kokteyller vardı. Bu gece eğlenmek istiyordum. Bizimkileri masada bırakıp bar kısmına gittim ve rengini beğendiğim kırmızı bardaklardan birini aldım. Tadı en başta ekşi ve acı gelsede bir kaç yudumdan sonra alışmıştım.