10. Bölüm

85 10 1
                                    

Aras'tan...

Derin'i partinin yapıldığı yerin arka tarafında yeni yapılan inşaat halindeki binaya kadar takip ettim. Partinin başından beri çok iyiydi.

İstediği kadar içti, dans etti, güldü. Onu kendime doğru çektiğimde üstüme düştü. Benimle dans etti. Bir şekilde hep halinden memnun gözüküyordu. Kucağıma düştüğünde elini yanağıma koymuştu. Gülümsediğimdeyse bunu daha sık yapmalısın demişti.

Normalde utancından suratı kırmızıya dönen kız nasıl olur böyle davranır hala şaşkınım. Dans ederken başını omzuma koyup yine beni şaşırtarak sımsıkı sarıldı. O anda çalan şarkıysa tam bir tesadüf. Ne kadar gerçeklik payı var bilemiyorum.

''İyi misin?'' diye sorduğumda birden iç çekişiyle onu korkuttuğumu anladım. Bana döndüğünde ağladığını fark ettim. Ona doğru yürüyüp bileğinden tutarak 6. katın balkonundan onu uzaklaştırdım. İçkiliydi, her an dengesini kaybedebilirdi.

''İyiyim'' diye cevap verdi. Anlamıyorum hiç anlamıyorum. Partiden koşarak çıktı ve buraya kadar soluksuz koşarak geldi, şimdiyse ağlıyor ve iyi olduğunu söylüyor. 

Bileğini bıraktığımda terasa giriş kapısının yanındaki duvara sırtını dayayıp bacaklarını yere uzattı. Yanına gidip oturdum.

''Anlat'' dedim. Ağlamaya devam ederek konuşmaya başladı.

''Babam. En güvendiğim adamdı. Hep yanımda benim iyiliğimi isteyen adam. Sonra birden uzaklaştı bizden. Ona hep ihtiyacım vardı. Ve o, hiç yoktu.'' dedi. Nefesini dışarı üfleyip devam etti. ''Savaş. İlk aşkım. Aşk sandığım kişi. Babamın yokluğunu onunla doldurdum kendini alıştırdı, sevdirdi ve ne oldu biliyor musun?'' dedi ve küçük bir kahkaha attı. ''Beni terk etti. Neden gitti? Nereye gitti? Arkasında binlerce soru bırakarak gitti. Güvendiğim herkes beni terk etmek zorunda mıydı Aras?''

Son cümleyi çok kısık sesle söylemişti. Kırgındı. Ne söylesem doğru olur bilmiyordum. Kolumu omzuna attım. Başını göğsüme dayadı. Hıçkırarak ağlıyordu. Onu böyle görmek nedenini bilmesemde moralimi bozmuştu. Bana dışarıdan bakınca hiç belli olmayan bu kırılgan yanını göstermesi, bu kadar güvenmesi... Ve benim de anlattıklarını dinleyip önemsemem...

''Derin'' dediğimde başını göğsümden kaldırarak gözlerime baktı.

''Seni hak etmeyen birisi için ağlamamalısın. O piçi tanıyor olsam çenesine yumruğu geçirirdim'' dedim. 

Gülümsemişti. Gözlerinden yaşlar süzülürken bile gülümsemesi harika gözüküyordu.

''Yumruğu hak ettiğini biliyorum. Teşekkürler'' dedi ve ayağa kalktı. ''Çok aptalım. Sevilmekten çok unutulmayı hak eden kişiler için kendimi çok üzdüm. Ve onu gördüğümde, yani gördüğümüz zannettiğimde hazırlıksız yakalanmıştım. Alıştım yalnızlığa ve şimdi etrafımda beni seven insanlar varken onu gördüğümü zannetmek...'' Nefesini dışarı üfleyip çıkışa doğru yürüdü.

''Asansörü kullanalım istersen'' dediğimde başını onaylar şekilde salladı ve asansör kapısını açtığımda içeri girdi. Gözleri hala doluydu. Makyajı ağlamaktan akmış, yanakları ve dudakları kırmızı. Tanıdığım ve gördüğüm diğer kızlarda daha doğal biri.

Beklenmedik zamanlarda beklenmedik tepkiler veriyor. Düşüncelerim asansörün ışıklarının kapanmasıyla bölündü.

Derin ''Neler oluyor?'' diye sorduğunda ''Elektriklerde sorun oluyor bazen bina hala inşaat halinde olduğu için'' dediğimde nefes alış verişlerinin hızlandığını duyabiliyordum. Cevap vermeyince ''İyi misin?'' diye sordum.

Aşk OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin