2. Bölüm

177 20 1
                                    

  Saat kaç bilmiyorum ama uykumun ısrarla zile basan biri yüzünden bölünmesine sinirlenmiştim. Sanırım eniştem ve teyzem işe gitmişlerdi. Egemen'de zilin sesini duymayacak kadar ağır bir uykudaydı. Aşağı gözlerim yarı açık olarak düşmeden indim ve kapıyı açtım. Karşımdaki çocuk 

''Hey Derin sen olmalısın'' diyerek gülümsedi. Ama ben hala sinirliydim. Sabah sabah ne istiyor ve kimdi acaba diye düşünürken ''Ben Poyraz'' diyerek elini uzattı.

''Memnun oldum. Ama asıl sen hoş geldin, sabah sabah ne istiyorsun?'' dedim. Yol yorgunu olduğumdan bıraksalar akşama kadar uyuyabilirdim. 

''Sabah mı ?'' derken yüz ifadesi şaşkın ve alaycı gözüküyordu.''Kızım saat öğlen 1.30'' dedi. Vay be o kadar olmuş mu? İçeri girip Egemen'in odasına doğru yürüdü. Ben de odama çıkıp yüzümü yıkadım, dolabı açıp beyaz tişörtümü ve kot şortumu üstüme geçirip saçlarımı topladım. Aşağı indiğimde Egemen ve adının Poyraz olduğunu öğrendiğim çocuk salonda oturuyorlardı. Uyanmayı yeni başarabildiğimden Poyraz'ı şimdi daha net görebiliyordum. Üzerinde mavinin tonları olan bir tişört giymiş sarı saçlarını geriye doğru atmıştı. Bana bakarak '' Huysuz kızımız uyanmayı başarmış'' derken gülüyordu. Kapıda terslediğimi hatırlayıp biraz utandım.''Kusura bakma'' deyip mahçup bir gülümsemeyle yanlarına gittim. Egemen ''Kurt gibi açım Derin. Misafir sayılmazsın bir şeyler hazırlasana'' dediğinde hiç itiraz etmeden mutfağa gidip dolapta ne varsa masaya koydum ve onları çağırdım. Poyraz ''Akşam kulübe gideceğiz sen de gelirsin herhalde ?'' dedi kapıya doğru ilerlerken. Bu gece tabii ki evde oturmak istemediğimden hayır demiyecektim. Olumlu anlamda kafamı salladım.

Egemen masaya otururken ''Aras'da geliyor demi ?''deyip Poyraz'a baktı ''Bu sefer ekmesin ya da söyle peşine kızları takmasın'' derken meyve suyundan bir yudum almıştı. Poyraz ''Tamam ben hallederim. Şimdi sahile gidiyorum, uğrarsınız oraya'' deyip el sallayarak evden çıktı.Sahile gideceğimizi duyunca yukarı çıkıp çantama telefonumu ve cüzdanımı atarak aşağı indim.Egemen sofrayı toplamış bahçede beni bekliyordu. Sandaletlerimi giyip hemen yanına gittim.

''Çabuk hazırlanıyorsun, bu iyi bir şey tatilin yarısını seni bekleyerek geçirmeyeceğime sevindim'' derken gülüyordu. Üstümü değiştirip makyaj ve saçımı yapsaydım da aynı şeyi düşünür müydü bilemiyorum. Cevap vermek yerine gülümsediğimde ''Bu saatte sahilde veya kafelerden birinde mutlaka Cansu'da vardır.Onunla tanıştırırım seni. İyi, eğlenceli kız'' dedi bir çırpıda. Takılmak için arkadaş aramıyordum ve ben sormadan bu kızı neden anlattı anlamadım. Neyse yakında öğrenirim.

 Sahile kadar yaklaşık 10 dakika yürüdük. Geldiğimizde kendimi hemen denize atmak yerine gölge olan bir yere oturmak istiyordum. Egemen'in işaret ettiği ilk kafeye girdim. Masaların hepsi doluydu. Ahh ne kadar şanslıyım ! Egemen beni arkamdan iterek kefenin ortasında tek başına oturan kızın masasına yönlendirdi. Sarışın kız Egemen'e gülümsediğinde bizimkinin de gülümsemesi görülmeye değerdi. Masaya oturduğumuzda Egemen ''Cansu, kuzenim Derin'' dedi ve bana bakarak da ''Derin bu da Cansu'' diyerek bizi tanıştırdı.''Memnun oldum'' deyip elini uzatmıştı.''Bende memnun oldum'' derken onun gibi gülümsemiştim. O sırada Egemen'in telefonu çaldı.

''Efendim Aras''

''Her zaman ki kafedeyiz''

''Geliyorum'' dedi ve masadan kalkarak ''Ufak bir işim çıktı siz takılsanız olur demi ?'' dedi. Cansu'yla birbirimize bakarak ''Evet olur'' dedik aynı anda. O kafeden çıkınca Cansu ''Egemen bir ara senden bahsetmişti'' dedi. Buna şaşırmadım çünkü Poyraz'ında benden haberi vardı.''Bana da buraya gelmeden önce senden bahsetti. Beraber takılabileceğimizden iyi kız olduğundan falan'' dedim.''Evet tabii takılırız. Burada kafana göre insan bulmak zordur''dedi. Çok samimi biri gibi göründüğünden hemen ısındım. Egemen'in dediği kadar iyi biriydi,  bence Cansuyu bana anlatması ve onu gördüğünde ki gülümsemeye dayanarak ondan hoşlandığıyla ilgili bir izlenime kapılmıştım.

  Kafenin kapısı açıldığında kapının üzerinde asılı olan zil çalınca dönüp baktım. Uzun boylu, esmer, geniş omuzlu, siyah saçları alnına düşmüş bir çocuk içeri yavaş adımlarla girip dolaptan su aldı, parayı öder ödemez kimseyle göz göze gelmeden öylece çıktı. Kapıyı kapatmasına rağmen çoğu kız hala onu görebiliyorlarmış gibi kapıdan yokluğuna bakıyorlardı. O an benimde kapıya doğru baktığımı fark edip önümdeki portakal suyumu kafama diktim. Cansu elindeki dergilere bakıp kıyafetlerle ilgili yorum yaptığı için içeri giren yakışıklı çocuğu görme fırsatını kaçırmıştı. Bende hiç çaktırmadan dergilere bakmaya devam ettim. Portakal sularımızı bitirdikten sonra numaralarımızı almıştık. Egemen hala gelmemişti, bari haber verseydi iyi olurdu.

Dayanamayarak ''Bu Egemen ne zaman gelmeyi düşünüyor ya'' dedim sıkılgan bir sesle.

''Arayan Aras'tı.Kim bilir yine ne konuşuyorlar, gelir az sonra''

''Aras kim ?''

''Egemen'in en yakın arkadaşlarından biri''

''Dur tahmin edeyim diğeride Poyraz'dır. Sabah eve geldi tanıştık. Ama Aras'ı bilmiyorum. O nasıl biri ?'' diye sordum.

''Tanışınca anlarsın veya anlayamazsın'' dedi. Bu dediği üzerine Aras'ı merak etmeye başlamıştım. Düşüncelerimi bölerek Cansu beni dürtüp kısık sesle karşıdan gelen çocuğa bakarak ''Gelen Sarp'' dieyip sustu. Sonunda masamıza ulaşan çocuk ''Selam Cansu'' derken ellerini sandalyeye dayamış bir bana bir Cansu'ya bakıyordu. Cansu ''İyidir sağol'' der demez sarışın çocuğumuz elini bana uzatarak ''Merhaba ben Sarp. İsminizi öğrenebilir miyim ?'' dedi.Tatlı gülümsemesiyle beni de güldürmüştü.''Merhaba ben de Derin'' deyip uzattığı elini sıktım. ''Memnun oldum Derin Hanım, buralarda yenisiniz sanırım'' derken dalga geçiyor gibiydi.Normalde yeni tanıştığı birine 'siz' diye hitap etmediğine eminim. Yani en azından öyle tahmin ediyorum. ''Evet yeniyim. Tatil için geldim'' deyip gülümsedim ve sonra '' Egemen'in kuzeniyim. Belki tanırsın'' dediğimde yüzündeki gülümseme birden kayboldu veya ben öyle zannettim ''Tanıyorum'' diyerek sustu. O anda telefonum çaldı. Sonunda Egemen Beyin aklına aklına gelebilmiştim. Sarp ve Cansu'ya Egemen'in dışarıda beni beklediğini söyledim. Cansuyu öptüm ve Sarp'da tekrar elini uzattığında ''Görüşürüz tatlı kız'' dedi.

  Dışarı çıktığımda çoğu yer gölgeydi fark etmesem de zaman çabuk ilerlemişti. Egemen ''Umarım sıkılmamışsındır'' derken mahcup bir şekilde suratıma bakıyordu. Bu hallerine bayılıyorum. ''Yoo hayır sıkılmadım. Cansu dediğin kadar iyi bir kız iyi de anlaştık'' dediğimde gülümseyerek ''Sevindim. İstersen akşam onu da davet et'' dediğinde bende gülümsemiştim.Kesinlikle tahminlerim doğru ! Cansu'yla iyi anlaşmış olmasak da onunda gece bizimle gelmesini istiyor gibiydi. ''Tamam eve gidince mesaj atarım , hadi gidelim'' deyince yürümeye başladık.

  Eve geldiğimizde Cansu'ya mesaj atıp bizimle takılmak ister mi diye mesaj attım. Birkaç dakika sonra 'Bu gece için planım yok gelebilirim' mesajını alınca 'Tamam akşam görüşürüz' yazıp aşağı indim. Teyzem gelmiş sofrayı  hazırlıyordu. Beraber yemek yedikten sonra eniştem iş için evden ayrıldı. Ben de odama çıkıp valizlerimi açtım ve kıyafetlerimi karıştırmaya başladım, sonunda bir şeyler bulabilmişitim.

  Kırmızı eteğimi, siyah askılı tişörtümü, siyah babetlerimi giydim ve saçlarımı açık bıraktım. Çok hafif makyaj da yaptıktan sonra telefonumu alıp aşağıya indim.Egemen ve Poyraz maç izliyorlardı. Merdivenlerden inerken Poyraz ''Çok güzel olmuşsun huysuz kız'' derken sırıtıyordu. ''Egemen de ciddi bir şekilde ''Evet idare eder'' dedi. Moralimi bozmak için dediğini bildiğimden ''Sizin yanınıza yakışmak için bu kadarı yeter'' deyip lafı yapıştırınca Poyraz ''Oo.. büyük konuştun ama gideceğimiz yerdeki bütün kızlar bizim gruba hayran tatlım'' deyip Egemen'e göz kırptı sonra devam etti ''Ama dert etme bence sen her halinle bize yakışırsın'' deyince kendimi tutamayarak güldüm. Poyraz gerçekten çok eğlenceli biri , en azından ilk izlenimlerim böyle.


Aşk OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin