5. Bölüm

112 20 1
                                    

Kapının önüne geldiğimizde Aras'a dönüp ''Teşekkürler'' dedim. Cevap vermedi. Kapıyı anahtarımla açtım. Ben önden giderken Aras'da arkamdan geliyordu. Salona girdiğimizde Poyraz sırıtarak ''Biz ikinizide ayrı ayrı merak etmiştik geç kaldığınız için ama görüyorum ki beraber takılmışsınız. Bizi istemiyorsanız hala gidebilirisiniz'' dedikten sonra benim şaşkın yüz ifademi ve kızardığımı görünce kahkahayı bastı. Sanırım Aras utandığımı anladığından Poyraz'a sert bir bakış attı ve anında Poyraz gülmeyi kesti.

Aras ''Yolda karşılaştık Derin'ide alıp geldim'' derken tekli koltuğa oturmuştu.

Egemen gelirken Cansu'yu getirmemi bekliyordu sanırım. ''Cansu neden gelmedi ?'' diye sordu.

Yanına gidip kulağına eğilerek ''Cansu biraz yorgunmuş ama başka bir gün için söz verdi'' dedim. Odama çıkmak için yukarı çıkacakken ''Telefonun neden kapalıydı bu saate kadar Cansuyla mıydın ?'' dedi. Aras'a baktığımda onun da bana baktığını gördüm. Egemen'e çaktırmamak için de hemen konuşmaya başladım.

 ''İlk Cansulara gittik sonra sahile uğradık. Zaman nasıl geçti anlamamışım. Ve sanırım şarjım bitmiş'' derken telefonu arka cebimden çıkartıp havaya kaldırdım ve gülümseyerek salladım. Anlayışla başını sallayınca arkamı dönüp derin bir nefes aldım.

  Odama çıkar çıkmaz telefonumu şarja taktım. Pembe-beyaz geceliklerimi de giydiğimde rahatlamıştım. Bu geceliklerimi çok seviyorum, üstündeki küçük beyaz kedi yavrusu gerçekten çok tatlı. Kendimi yatağa sırt üstü attım, gözlerimi kapattığımda aklıma akşam üstü köşeye sıkıştırılmam geldi ve tabii bayılma anım. Tekrar o anları yaşıyormuşum gibi korktum, tam o sırada kapım pat diye açılınca çığlığı bastım. Aras.

''Şşş korkma benim''

''Ne arıyorsun burada ?''

''Bayıldın mı diye kontrol etmeye geldim'' dedi sırıtarak. Bende gülümsedim. Daha demin beni korkutan da oydu şimdi bir sözüyle güldüren de. Elinde bir bardak su vardı, nedenini anlayamadım.

''Bayılmadım, teşekkürler''

''Teşekkürler kelimesini bu kadar sık kullanmak zorunda değilsin'' içeri girip kapıyı kapattı ve odanın tam ortasında durup bana bakıyordu bende ayağa kalktım ve birden gülmeye başladı.

''Teşekkür etmem neden bu kadar komik geldi ?''

''Ah hayır üstündeki şeye gülüyordum''

Geceliğimin nesi vardı. Sonuçta gecelik yani, yatarken abiye kıyafet giymem gerekmiyordu herhalde.

''Nesi var geceliklerimin''

''Ne bileyim dövmesi olan bir kızın böyle tatlı bir şey giymesini garipsedim''

Dövmem olduğunu nerden biliyordu. Evet bir dövmem var, göbeğimin yanındaki bel kemiğimde yani kasığımın üstünde, uçuşan bir tüy yaptırmıştım geçen yıl. Aslında aklımda hiç böyle bir şey yoktu ama o zamanlar Savaş'la  tanışmıştım dövme fikrine sıcak bakmamı sağladı ve böyle bir karar aldım. Çok da memnunum, harika gözüküyor. 

''Dövmem olduğunu nerden biliyorsun ?''

''Seni yatağıma yatırırken tişörtün biraz yukarı çıkmıştı, o zaman gördüm'' dedi gülümseyerek.

''Ah sapık !'' deyip yastığımı ona doğru fırlattım ama bana doğru bir adım daha atarak yastığı tek eliyle havada yakalamıştı.

''Sapık olsam uyandığında çıplak olurdun'' deyip yastığı hemen arkamdaki yatağıma bıraktı. Aramızdaki mesafeyi kapattı, benden uzun olduğu için gözlerini görmek istediğimden kafamı biraz kaldırmam gerekti. Nefesini hissedebiliyordum. Bu kadar yakın olması istemsizce kalbimin daha hızlı atmasına yol açıyordu. Sonra bakışlarını gözlerimden çekip elini göstererek ''İlaçlarını içsen iyi olacak'' deyip elindeki su dolu bardağı bana uzattı ve göz kırparak odamdan çıktı.

Aşk OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin