3. BÖLÜM - "ANLAT BANA"

26 6 2
                                    

"Ben Özkan. Özkan Demir..." derken sözünü kesti kız, "İşte sana bahsettiğim bu, ben daha soyadımı bile bilmiyorum!" diye bağırarak. Çocuk şaşkın, "İzgi, iyi misin sen? Hafızanda sorun falan mı var? İnsan kendi soyadını unutur mu?" dedi kocaman açılmış gözleriyle ona bakarken.
Kız tam olarak çocuğa odaklanıp tuhaf bir bakış attı, "Ciddi misin sen?" dedi. "Gerçekten soyadımı unuttuğumu mu düşünüyorsun?"
Çocuk hafiften çatılmış kaşlarıyla birlikte yüzünü ona çevirdi. Ellerini iki yana, "Bilmem," dercesine ayırdı.
Kız derin bir nefes aldı, yeniden. Anlatmaya başladı ufaktan, "Hayatım bir yalan üzerine kuruluymuş. Anne baba dediğim insanlar, ah..."
Çocuğun yüzü daha da düşünceli hale gelmişti ve o büyük ciddiyetin üzerine çöktüğü anda gözbebekleri büyümüştü, "Düşündüğüm şey... Olamaz değil mi?"
Kız kafasını sola doğru eğdi,"Neden olmasın ki?"ufaktan gülümseyişi yayılmaya başlamıştı yüzüne. Bunu farkettiği an çocuk, asıl konunun ne olduğunu ve olayın ciddiyetini kavramıştı. Kayanın üzerinde oturan kıza daha da yakınlaştı, yanına oturdu. Elini omzuna attı ve, "İyi misin?" diye sordu gereksiz de olsa.
Kız tahmin edilebileceği üzere iyi değildi, hiç. Yüzünden düşen bin parça, derler ya hani, her zerresiyle hakediyordu o deyimi. Omzundaki eli kavradı ve zoraki gülümseyerek çocuğa bakarak başını salladı, "İyiyim."
"O an iyiydim. Güvenilir kollarda olmak yalnızlıktan daha cazip gelmişti. Kısa süreli de olsa, onun kollarında olmak iyi gelmişti."

17Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin