Perhaps Over

28 2 2
                                    

Aidan,Evelyn,Hayes

"Sevgilin miydi?"
"-di."
Anlayışla kafamı salladım.Taksiden inerken,
"Yarın da gelecek misin?"
"Geleceğim.İstersen seni buradan alayım."
"Olur.Kaçta?"
"Sabah sekiz gibi dışarıda olsan iyi olur."
"Görüşürüz."dedim ve indim.Otele girdiğimizde,asansöre yöneldim.30.katı tuşlayıp beklemeye başladım.Aptal gözyaşlarımı tuttum,geri gönderdim.Onun için ağlamayı istemiyordum artık.Ağlamayacaktım.Onun için ağlanır mı?30.kata gelmeyi beklerken aşırı tuhaf bir olay yaşadım,25.katta bir kadın bindi.Çinli mi,Japonmu anlayamadım.Kadın bütün tuşlara bastı,hepsine.
"Napıyorsunuz?"dedim,açıkçası ürkmüştüm.
Bana baktı ama cevap vermedi.
"Sizi tanıyor muyum?"
Yine cevap vermedi.Cidden korkmaya başlamıştım.Kadın hareketsizce öyle duruyordu,kılı kıpırdamıyor desem yeridir.Üç kattan sonra indi,kadın ellerini açtı,biriyle konuşuyordu.Ben düğmeye bastım kapansın diye.Kapanırken,kadının açtığı elleri tuhaf bir şekilde dönmeye başladı.Kapıyı durdurursam ölecektim sanırım.Elleri iyice dönmeye başladı,ben köşeye sinmiśtim.Kapılar kapanmayınca dışarı fırladım,kadını sertçe ittim ve merdivenlere koştum.Nefes nefese kalana kadar koştum,arkama bakamayacak kadar sıçanzi pozisyonundaydım.Bir kat kalmıştı,BİR KAT.Onu da nefes nefese kalana kadar koştum.Cidden korkudan sıçacaktım.Son merdivenleride çıktım ve 30\5 numaralı odanın kapısını öküz gibi vurdum.
"Lauren!"
"Emuğa koduğumun kızı!"-biraz salladım-
"Aç lan kapıyı!"
"Bok!"

Kapıyı açtığında içeri atladım.Nefes nefese banyoya girdim.Suyu açıp yüzümü direk suyun altına soktum.Şoku atlatmam lâzımdı.Kadını cin çarpmıştı resmen-Elisa Lam,Youtube'dan izleyebilirsiniz-
"İyi misin!"
"Seni hiç bu kadar-korkmuş görmemiştim."
"Hadi çık,birşey söyleyeceğim."
Kendime gelince dışarı çıktım.
"He,noldu ne söyleyeceksin?"
"Hayes'in sevgilisi varmış."
"Benimde var."
"Nea!"
"Nea!"
"Nea!"
"Nea!"
Kafasına vurdum hızlıca,kendine gelmeliydi.Takılan plak gibi dönüyordu.
"Aidan"
"Aidan"
"Aidan"
"O kim?"
"Bugün tanıştım.Çok tatlı biri.Hemde çok yakışıklı.Tam bana göre."
"Hayes?"
"Boşver Hayes'i.Benim yeni aşkım Aidan."
"Nasıl yani?Hayes şimdi kenara mı atıldı?"
"Hayır sevgili kuzenim.Hayes,onun bana yaptığı gibi,tuvalete atıldı.Sifonu çektim.Bitti gitti."
"Nası-nasıl?"
"Anlamıyorsun ki."
"O seni seviyor."
"Evet,kendi bokunu ne kadar seviyorsa,beni de o kadar seviyor."
"Hayır.O seni gerçekten seviyor.Sana âşık."
Sana âşık.
Bana âşık.
Ben.
Bana.
Âşık.
Yalan.
Külliyen yalan.
"Yalan."
"Doğru."
"Yalan."
"Doğru."
Kendimi yatağa attım.
"Ben gidiyorum."

Lauren

Telefonumu alıp odadan çıktım.Asansörü es geçip merdivenlere yöneldim.Onbeş dakikada otuzbir katı indim.Bu arada Matt'i aradım.
"Matt?"
"Evet?"
"Buluşmalıyız.Starbucks'ta,onbeş dakikaya orada ol."dedim ve telefonu kapadık.Otelden çıktım,yürümeye karar verdim.Yürümeyle on dakikaydı,uzun değildi.

"Matt,Hayes kendine sevgili bulmuş."
"Ne?"
"Artık Eve Hayes'ten nefret ediyor."
"Ne?"
"Eve'de yeni tanıştığı biriyle sevgili olmuş."
"İyi olmuş."
"Eve Hayes'ten nefret ediyor diyorum Matt.Duymuyor musun!"
"Nefret edecekler,ama birbirlerini bu kadar kolay bırakamazlar."
"Hayes kızın poposunu sıkmış öpüşürken."
Gözleri kocaman oldu.
"Yok artık."
"Evelyn'de altta kalmamış,gitmiş Aidan'ın kucağında yukarı kaymış."
"Diyecek söz bulamıyorum Law"
"Sanırım öleceğim.İlacım nerede?"
"İki tane Vafle buraya"
"Burada vafle mi yapılır Matt?Bana bir tane profiterol söyler misin?Ayrıca onun adı waffle."dedim ve telefonuma döndüm.

"Sonra,gitmiş bu demiş'Ben-"
"Sus artık Law,sus."
"Olur mu ama,sonra işte 'Ben se-"
"Boğulcan,sus."
"Bişey olmaz,'Ben senden n-"
"Gidiyorum."deyip kalktı.
"Tamam,tamam.Gitme,susacağım."
Gerisin geri dönüp koltuğa oturdu.
"Napacağız?"
"Neyi?"
"Dünyadan haberin yok Matty"
Dudaklarını mühterika bir şekilde aşağı sarkıttı.O dudaklarını doyas8ya öpmek istiyordum.
"Matthew"
"Hı?"dedi bir yere bakarken.
"Matt?"
"Hıh?"sırıtmaya başlayınca bakışlarını takip ettim,bir kadının poposuna bakıyordu.
"Al işte Matt!"
"Ne?"diye döndü bana.
"Bütün olayı mahvettin!"
Cidden herşeyi bok etmişti.
Ben ona söylenirken bana yaklaştığını farketmemiştim.
"Ya,şurada seni öpmeye hazırlanıyorum,sen gidiyorsun başka bir kadının poposuna bakıyorsun.Bütün şeyi bok ettin."dediğimde dibime girmişti.
"Demek beni öpecektin?"
"Evet!"diye mızıldandım.
Hiç beklemeden öptü beni.Dudaklarıyla yaptığı şey-tamamen hayal ürünü dhdhhdhs-çok hoştu-ama benane.Bende ona eşlik ettim.Ayrıldığımızda arkasına yaslandı,bende profiterolümden kocaman bir çatal aldım.Burnuma değdiğini hissetmiştim ama ellemedim.Matt arkasına yaslanmış beni izliyordu,
"Bak şurda birşey kalmış"dedi ve bana uzandı.
"Gel gel"dedi.Bende ona doğru gittim.
"Nerede?"
"Ben alabilirim"dediğimde yüzümü ellerinin arasına aldı ve burnumu öptü.Sonra diliyle çikolata parçasını oradan aldı,
"Tadını beğendim.Bende bir tane almak istiyorum."diye sırıttı.
"Çok mu güzeldi Matty?"
"Çok."
"Senim twerk yapmanı izlemek kadar eğlenceli miydi peki?"
Gözlerini devirdi,
"Bütün olayı bozdun Law!"
"Üzgünüm."dedim ve dudak büzdüm.Güneşin kayboluşunu mühterika bir öpücükle sonlandırdık.

Came For You(H.G. fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin