"Şaka."Tutmuş olduğum nefesimi geri verdim.Tam iki dakikadır sonuna kadar açmış olduğum gözlerle ona bakıyordum.Kollarından kurtularak önüme döndüm.Şuan utancımdan kafamı kaldıramıyordum.Bana sevişmeyi mi teklif etmişti o?Tanrım şuan şurda ölmek istiyorum.Alaycı kıkırtısını işitince ellerimi dizlerime geçirdim.Arabayı tekrar çalıştırıp gaza köklendi.Umarım daha fazla böyle korkutucu şakalar yapmazdı.
"Seni bir yere götürüyorum ve sen ben ne dersem onu yapacaksın.Uslu bir kız olacaksın.Ve bugün ki gibi yersiz sinir krizi geçirmeyeceksin.Anlaşıldım mı?"Kafasını bana çevirmeden sordu.Her ne kadar bana emir vermiş olması beni sinirlendirsede onaylar mırıltılar çıkardım.Umarım günüm iyi geçer.Ya da haftasonum.Boğazımı temizleyip devam ettim."Şey ne meslekle uğraşıyorsun."Kafasını bir an bana çevirince gözlerimi çevirdim."Gidince göreceksin."
"Burası benim stüdyom."Beni belimden kavrayıp devasa büyüklükteki odaya ittirdi.Gerçekten bu herif çok zengindi.Garajında tam on beş arabası vardı evet saydım.Üstelik evi kraliyet sarayı gibiydi.Evinin alt katında ise stüdyo odası vardı yani bunu yeni öğrenmiştim.Sanırım ne iş ile uğraştığını az çok tahmin edebiliyordum.Bir kaç çeşit büyük fotoğraf makineleri vardı.Ve bir de cam masa.Adımlarını oraya yöneltip deri koltuğuna oturdu.Ellerini dudaklarına getirip bir kısmını parmaklarının arasına alıp acımasızca çekti.Gözleri benim üzerimdeydi.Hemen dudaklarından gözlerimi ayırıp odaya gezdirdim.Neden sabahtan beri vücudumu süzüp duruyordu ki?Rahatsızca yerimde kıpırdadım."Üniversitede fotoğrafçılık bölümündeyim.O zamanlar amatördüm tabi ki.Daha sonra bir süre stajer olarak büyük ünlü markaların fortoğrafçılığını yaptım."Ne yani fotoğrafçımıydı sadece?Derin nefes alıp devam etti."Daha sonra ise..."Koltuktan kalkıp ellerini cebine soktu.Arkama geçip belime sardı.Ürperdim.Gergince nefes alıp gözlerimi tekrar odada gezdirdim.Sağ eliyle saçlarımın bir tutamını arkama aldı.Sıcak nefesini boynuma üfleyerek kulağıma yaklaştı.Dudaklarını bastırarak fısıldadı."Kızlar...ilgimi çekti.Vücutları,Tenleri,Estetik duruşları,Herşeyleri ilgimi çekti."Gözlerimi kapatıp kalbimin atışını görmezden geldim.Bir an önce gitmesini istiyordum.Elini gevşetip üzerinden çektiğinde rahat bir nefes aldım.Tanrı aşkına kalbim durmak üzereydi.Bu sefer seri adımlarla odanın bir kısmını kaplayan büyük bordo perdeyi tek bir hareketle kenara çekti.Aman tanrım.Bu?Ellerimle ağzımı kapatıp bir adım geri çekildim.Bu kadar ahlaksız herif olmasının nedeni buymuş demek ki.Gözlerim yuvalarından çıkarcasına Homer'a bakıyordum."Ve bende kendi markamı yarattım.İç çamaşırı markamı..."Tekrar benim olduğum yere gelince gözlerimi bu sefer renk renk dizilmiş olan ultra seksi çamaşırlarda gezdirdim."Bu zamana kadar bir çok modellerle çalıştım.Bilirsin...hepsiyle"Önümde durup ellerini tekrar saçlarımda gezdirdi."Hepsi aynı bok Case.Hepsi sarışın,çok zayıflar,ve duygu yoksunu gibi boş boş bakıyorlar."Mavi gözleri gözlerimi esir almıştı.Yeşil gözlerime öyle bir bakıyordu ki anlamaya çalışmam bile beni çok yoruyordu.Sessizce mırıldandım."Peki benden ne istiyorsun?""Modelim olmanı."Ne?Benim çok da ince olmayan bacaklarım ve uzun kalın saçlarımdan başka güzel bir şeyim yoktu ki."Ben güzel değilim ki."Fısıltım üzerine önce elleri elmacıklarımı kavradı daha sonra dudakları.Gülümseyerek tam dudağımın üzerine fısıldadı."O kadar güzelsin ki.Seni tüm dünyaya iç çamaşır giymiş bir pozisyonda göstermek aklımı kaybetmeme neden olacak gibi hissediyorum."Kalbim söyledikleriyle çırpınırken.Ellerini kavrayıp yüzümden çektim."Yani sadece poz vereceğim öyle değil mi?"Kafasını yana yatırıp ellerini tekrar cebine soktu."Evet."Aslında çok kötü birşey istememişti benden.Yani yapabilirdim sanırım.Nasıl olsa kimsem yoktu.Yani bana karışacak kimsem yoktu.Özgürüm."Karşılığında yüklü miktarda para alacaksın."Bak işte bu çok iyi.Pek hevesli görülmeyecek şekilde kafamı olumlu anlamda salladım.Hayatım bok gibiydi.Biraz eğlenceden ne zarar gelirdi ki.Üstelik parada kazanacaktım.İşin en utanç verici kısmı ise benim o çamaşırlarla poz vermemdi."Neden hiç çalışanın yok.Yani demek istediğim çok zenginsin."Burada ikimizin yalnız kalma durumumuz oldukça rahatsız ediciydi.Ayrıca evinde bir tane çalışan bile yoktu.Homer beyaz dişlerini gözler önüne sererek gülümsedi."Hepsi izinli.Bugün onlara özel bir misafirimin geleceğini söyledim."Bu özel bir misafir ben mi oluyordum?Hadi ama üç adamını yaraladım ben."Öyleyse kim çekecek fotoğraflarımı?"Üzerindeki lacivert pahalı ceketini çıkarıp krem rengi deri koltuğa fırlattı.Kol düğmelerini açıp dirseğine kadar sıyırdı."Buraya benden başka kimse girmez.Yani Ben çekeceğim.""Pekala.Ne yapmam gerekiyor şimdi?"Gözleriyle bir kez daha vücudumu süzüp tüm vücudumu titretecek bir şey söyledi."Soyun."
"Daha ne kadar bekleyeceğim?"Sıkkın bir şekilde konuştu.Ama ben lanet bir şekilde utanıyordum.Üzerimde dantelli krem rengi bir takım vardı."Ee...şey..."Adım seslerini duyunca arkamdaki duvara yaslandım.Derin nefes aldım ve güzel şeyler düşünmeye başladım."Bir sorun mu var?"Perdenin açılma sesini işittiğimde gözlerimi kapattım."Siktir."Yoğun erkeksi kokusuyla tam önümde durduğunu hissedebiliyordum.Büyük ellerini boynumda gezdirdi."Utanma."Kafamı olumsuz anlamda salladım."Bana karşı arsız kelimeler kullanmayacağına söz verebilir misin?"Kalın bir o kadarda seksi ses tonuyla kıkırdadı."Sen nasıl istersen küçük."Gözlerimi sonuna kadar açıp dudaklarımı sinirden kemirdim.Kaşlarımı çatınca elleriyle yüzümü kavradı.Şuan çok sıcak bir pozisyondaydık.Karnımdan çıkan derin ses kıkırdamama neden olmuştu."Açım biliyormusun?"Sabahtan beri hiç birşey yememiştim.Ve şimdi midem bunu bana hatırlatmıştı."İşimiz bitince yeriz."Tamam bayılacak kadar aç değildim ama bu kadar gaddar olamazdı heralde."Ne yani-"Sözümü sert bir şekilde kesti."Canımı sıkıyorsun.Huysuzluk yapma."Dediği şey kalbimin acımasını sağlamıştı.Ben miydim huysuzluk yapan?Kendisi piçin önde gideniydi.Göz pınarlarım yavaş yavaş dolarken kafamı yere eğdim.Kenarda duran hırkayı üzerime geçirip yüzüne bile bakmadan siyah deri koltuğa oturdum.Bu herif psikopattı.Hırkayı çıkarıp koltuğun arkasına gözükmeyecek şekilde bıraktım."Birazdan dönerim."diyerek yukarı çıktı.Hiçbir tepki vermeden koltukta rahat bir konum aldım.
Bir kaç dakika sonra aşağı indi.Ve üzeri çıplak bir şekilde.Altına lanet bir kot şort giymiş bir şekilde.Gözlerimi üzerinde uzun süre gezdirip sertçe yutkundum.Koltukta yanıma oturunca tekrar beni sarhoş eden kokusunu soludum."Küçük bir hamburgerle idare eder misin?""Ne?"Kafasıyla elindeki tepsiyi işaret edince bana yemek getirmiş olduğunu şimdi farketmiştim."T-teşekkür ederim."Tebessüm edip tepsiyi kucağıma bıraktı."Acele et."Kafamı sallayıp hazırlamış olduğu hamburgerden büyük bir ısırık aldım.Bu sürede beni izliyordu.Aldırmadan meyvesuyundan büyük bir yudum aldım.
"Uzan."Büyük elleriyle omuzlarımdan tutup deri koltukta uzanmamı sağladı.Sağ ayak bileğimi tutup koltuğun üst kımına atmamı sağladı.Diğer ayak bileğimide koltuğun altından sarkıttı.Şuan bacaklarımı ayırmış bir şekilde uzanıyordum.Ve sesimi bile çıkarmadan onun hareketlerini izliyordum.Bir an duraksayıp kıkırdadı."Uzanmış bir şekilde sesini bile çıkarmadan beni izlemeni görmek zihnimde senin ile alakalı pek de ahlaklı olmayacak şeyler canlandırıyor küçük."Tanrım.Dirseklerimden destek alıp doğruldum.Kaşlarımı çatınca yüzündeki gülümseme daha büyüdü."Yapma şunu.""Neyi?"Sıkıntıyla soluyup tekrar başımı geriye yatırdım."İşimi zorlaştırıyorsun Homer.""İşimi zorlaştırıyorsun küçük."Bu sefer susmayı tercih ettim.O da daha fazla uzatmayıp saçlarımı düzene soktu.Daha sonra eline büyük fotoğraf makinesini alıp yakın mesafeye geldi.Gözlerimi merceğe çevirip baktım."Gözlerimi kapatabilir miyim?""Hayır."Piç herif.
Tam bir saat sürmüştü.Doğruyu söylemek gerekirse hem utanmıştım hemde çok eğlenmiştim.Küçük ayak parmaklarıma yaptığı şakalar favori kısmımdı.Şimdi ise bilgisayarda eleme yapıyorduk."Hey burada burnum çok büyük çıkmış."Parmağımla kıkırdayarak ekranı işaret ettim.Yaklaşık elli çeşit fotoğraf çekmişti.Ve tam beş takım çamaşır değiştirmek zorunda kalmıştım."Bak bu çok iyi."Gösterdiği resimde saçlarım koltuktan aşağı sallanıyordu.İşaret parmağımı dişlemiş bir şekilde poz vermiştim.Tanrım ne zaman ben bu şekilde poz vermiştim ki."Hı-hım"Mırıltımı işitince kıkırdadı.Bir süre ekranı izlerken yüzünü inceledim.Hafif kirli sakalıyla gayet havalı ve sert bir yüz yapısı vardı.Kirpikleri de saçları gibi simsiyahtı.Ensesi sıcaktan olsa gerek terlemişti.Gözlerimi ondan ayırıp masadaki çıkarmış olduğum gömleğime uzandım.Dikkati hala ekrandaydı gerçi dikkatini çekmek gibi bir niyetim yoktu.Gömleğimin bir ucunu kavrayıp ensesine sürdüm.Ürperince kafasını yüzüme çevirdi gözlerinin içine bakıp işime devam ettim.Gözleri çok mesafeliydi.Gömleği ensesinden sıtına hareket ettirdiğimde gözlerini yumdu.Çenesi yine kasılmıştı.Nefesimi tutup gömleği geri çektim."Üzgünüm terlemiş-"Sert sözü tüm odayı doldurmuştu."Beni zorluyorsun."Ne?Tanrım onu etkilemişmiydim.Bu egomu biraz okşamıştı. Kısık nefesle mırıldandım."Özür dilerim Homer."Gözlerini bir kaç saniye gözlerimde gezdirdi.Hiç bir şey söylemeden önüne dönüp eliyle kirli sakalını kaşıdı.
Hiç rahat durmuyosun Case...
