#4

20 4 1
                                    

Multimedia da Case var.

İşimiz akşam üzeri bitmişti.Homer dışarıda bir kaç işinin olduğunu söyleyip evden ayrılmıştı.Ve beni bu koca dairede bir başıma bırakmıştı.İlk uğradığım yer mutfaktı.Filmlerde hep görmüştüm zenginlerin mutfağında çeşit çeşit yiyecekler oluyordu.Krem rengi döşenmiş mutfakta gözlerimi gezdirdim.Şahane bir şekilde tasarlanmıştı.Evin çoğu kısmı ağırlıklı krem rengiydi belkide en sevdiği renkti.Onun hakkındaki düşüncelerimi kenara bırakıp büyük buzlabına ilerledim.Düşündüğüm gibi dolapta boş yer yoktu.Elim ilk amerikan salatasına gitti.Tanrım cennet dedikleri yer burası olsa gerekti.Büyük tabağı dolabın önüne yere koydum.Sezar salatası,peynir kızartması,ve küçük ıslak keki kapıp yere çömeldim.Bugün gerçekten çok garip ve güzel bir gündü.Sanırım bugünün en sevdiğim kısmı bu kısımdı.

İçki dolabından aldığım pahalı şaraptan bir yudum içince yüzüm buruştu.Önce boğazım daha sonra midemi yakmıştı.Aldırmayıp sezar salatadan bir kaşık ağzıma attım.Büyük mutfağı bir öksürük sesi sarınca yerimde zıpladım.Sessizce bu anın hızlıca geçmesini bekledim.Gözlerimi yumup kafamı yere eğdim.Ne zaman dönmüştü ki o?"Orada ne yaptığını sormayacağım."Utançtan kafamı salata tabağından kaldıramıyordum.Adım sesleri yaklaşınca kafamı kaldırdım.Siyahlar içinde uzun vücudu yanıma çömeldi."Çünkü açım."Yaklaşıp ağzımın kenarında kalan havuç parçasını ağzına attı."Hemde çok."Ben transa geçmiş şekilde suratına bakarken o elimdeki kaşığı kapıp salatadan büyük parça ağzına attı.Hala şaşkınlıktan hareket edemiyordum.Ne değişik herifti.Seri hareketlerle yemek yerken gözleri şaraba kayınca kaşları çatıldı."İçki içmen yasak değilmi küçük?"söylediği şey kalp ritmimin sinirden hızlanmasına sebep olmuştu.Ne zaman bana küçük demekten vazgeçecekti.Lanet herif ben küçük değilim.Derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.Çabuk sinirlenen insan olmaktan nefret ediyordum.İnsanlar kolay bir şekilde beni tahrik edebiliyorlardı.Homer acımasızca küçük düşürücü laflarına devam etti."Senin gibi küçük kızın böyle şeyler yapmaması gerekir.Eğer ben senin baban olsaydım...Seni cezalandırırdım.""Kes.Sesini."Sinirle mınırlandım.Gözleri anlamak istercesine yüzüme bakıyordu.Şuan bedenimin tüm kasları kasılmıştı."Sinirlenme küçük."Dediği şey bardağı taşıran son damlaydı.Hızla kalkıp kucağına oturdum.Tek elimle saçlarını kavrayıp aşağı çektim.Acıyla inledi.Diğer elim sertçe çenesini kavradı.Dişlerimi sıkmaktan ağzım uyuşmuştu.Ama ona küçük kız olmadığımı gösterecektim."Küçük bir kız..."dişlerimi sertçe boğazına geçirdim.Ağzından boğuk bir inilti yükseldi.Elleri sıkıca kalçamı kavramıştı.Dişerimi iyice derisine yerleştirdim.Kafamı kaldırıp devam ettim."Bunu yapabilir mi?"Mavileri koyulaşmış bir şekilde bakıyordu.Aklım her ne kadar yapmamam gerektiğini söylesede dudaklarına uzandım.Dudaklarım dudaklarına değecek şekilde fısıldadım."Küçük kız sana öyle şeyler yapar ki,Önümde diz çöküp yalvarırsın."Kafasını öne uzatıp dudaklarımı sertçe kaptı.Tuzlu bir o kadar sıcak dudakları üst dudağımı sertçe emiyordu.Hareket edip dilimi ağzının içine ittirdim.Ağzını açıp karşılık verdi.Mutfakta derin inleme seslerinden başka ses yoktu.Elleriyle bedenimi kendine bastırdı.Dudaklarımın uyuştuğunu hissedebiliyordum.Altımdaki sertliği de.Kendimi geri çekip nefesimi düzene soktum.Dudakları kıpkırmızı olmuştu.Hızlı inip kalkan göğsü terlemişti.Gözleri buğulanmıştı.Hiçbir şey söylemeden ayağa kalkıp salona geçtim.Derin nefes alıp içimdeki sıcaklığın geçmesini bekledim.Bedenim ateş gibiydi.Bel altı kısmım tamamen uyuşmuştu.Dudaklarım şişmişti.Hayatımda ilk kez bu şekilde öpüşmüştüm.

"Bu gece burada uyuyabilirsin Case."Yüzüme bakmadan bana verdiği odayı işaret etti.O olaydan sonra hiç konuşmamıştık.Ben salonda oturmuştum o ise aşağı inmişti.Şimdi ise kısa cümleler harici hiç konuşmuyordu.Bir an kendimi suçlu hissettim.Bariz bir şekilde herifi kendi malikhanesinde taciz etmiştim.Boğazımı temizleyip mırıldandım."Özür dilerim...Bana öyle seslenmen beni çok sinirlendirdi.O yüzden öyle saçmaladım işte."Kafasını yüzüme çevirip uzun süre gözlerimin içine baktı."Önemi yok unuttum.Sende unutsan iyi edersin."Kaşlarım istem dışı çatılmıştı.Beni açlıkla öperken böyle kolaymıydı acaba umursamamazlık.Omuz silkip bugün onu öperken giydiğim üzerimdeki tişörtünü çıkardım."Sevmediğim anıları hatırlatan şeyler işleri kolaylaştırmıyor."Tişörtü alınca bir şey söylemeden saten nevresimli yatağa uzandım.

Sabah uyandığımda ilk kez hayatımda bu kadar rahat bir yatakta yatmanın keyfini çıkardım.İç çamaşırıyla saten yatakta yatmak çok zevkli bir şeydi.Bir süre daha yatakta oyalanıp banyoya yüzümü yıkamaya gittim.Tanrıdan Homer uyanmaması için dua ettim.Dün gece ona tişörtünü vermiştim.Şimdi alt kata inip kendi elbiselerimi giymem lazımdı.Parmak uçlarımda yürüyüp tüm koridoru kontrol ettim.Sessiz bir şekilde aşağı indim.Mutfaktan gelen tıkırtılar uyandığının göstergesiydi.İçimden lanet ettim.Şanssızlıkta çığır açmıştım.Sessizce aşağı inen merdivenlere yönelince Homer'a ait olmayan farklı bir ses işittim."Sik-..eyim.Bayan?" Hızla kendimi merdivenin başında duran saksının arkasına attım."Kimsin sen?"Sorduğum soruya kıkırdayıp devam etti."Sen kimsin?"Vücudumu iyice gizlediğimden emin oldum."B-ben Case."Yanıma yaklaşmaya çalışınca bağırarak onu durdurdum."Yaklaşma!"Ellerini havaya kaldırıp olduğu yerde durdu."Sakin ol güzelim."Kekeleyerek devam ettim.Bu adam bir çalışan falan olamazdı gayet iyi giyinmişti.Zengin olduğu elli metre öteden anlaşılırdı."Kimsin sen?""Homer'ın bir arkadaşı."Tam konuşacaktım ki daha boğuk bir ses işittim."Alex?"Homer sadece alt çamaşırıyla aşağı indi.Gözlerim istem dışı o bölgeye kaydı.Homer beni farkedince duraksadı."Senin orada ne işin var?"Uykudan kalkınca daha tatlı bir şey olmuştu.Saçları birbirene girmişti."Kıyafetlerimi almaya inmiştim."Diyerek kafamı Alex denen çocuğa çevirdim."Ben kesinlikle çok yanlış bir zamanda gelmişim."Diyerek çıkışa yöneldi.Biz yanlış bir şey yapmamıştık ki.Her ne kadar öyle görünsede yapmamıştık.Homer bir şey demeden çatık kaşlarla yanıma geldi.Duvara yaslanıp gözlerimi kaçırdım.Tanrım boxerı çok seksiydi.Tam önümde durup kollarını omuzlarımın üzerinden duvara dayadı.Alışık olduğum parfüm kokusu burnuma dolmuştu.Dudaklarını açıp tısladı."Seni bu şekilde gördümü?"Gözlerimi gözlerine çevirip bir süre bekledim."Gördü yada görmedi ne fark eder?"Derin nefes aldığını işittim.Sanırım ters cevap vermeme sinirlenmişti."Seni.O şekilde.Gördü mü?Dedim."kafamı olumsuz anlamda salladım.Yüzündeki kızgın ifade gitmiş bir rahatlama gelmişti.Dudaklarını yalayıp fısıldadı."Güzel"

FORLORNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin