Just Friends?

Four

Sabah göğüsümde ki ağrıyla uyandım. Gözlerimi açmakta zorlandığım için fazla uğraşmadım fakat üzerimde bir ağırlık olduğu kesindi. Zorlukla gözümü açıp baktığımdaysa bunun Justin olduğunu gördüm kafasını göğsümün üstüne koymuş uyuyordu ve çok tatlıydı. Kafasını tutup rahat edeceğim şekilde kaydırdım. Bir şeyler mırıldandı fakat sonra uykusuna devam etti.

Ellerimle yumuşacık olan saçlarını okşuyordum. Bir insanın bu kadar yumuşak saçı olması normal mi acaba ? Ellerini kaldırıp gözünü ovuşturdu ve esnedi daha sora gözleriyle bana baktı. Gülerek ona baktım. Ellerini gözünden indirip belime sardı ve uyumaya devam etti.

Kahvaltı hazırlıyordum. Justin ise hala uyuyordu. Bugün okula gitmeyi düşünmüyordum açıkcası ama sınav vardı. Sabah onun için çalışıp öğlen sınava gidecektim. Omleti çırparken birden birisi arkamdan sarıldı.

"Drew korktum." omzuna elimi geçirdim. O ise kahkahalarla gülüyordu.

"Yüz ifadeni...görseydin gerçekten...çok komikti." kesikk kesik konuşup arada gülüyordu.

"Ellerin nasıl titredi...hayatımda böyle bir şey görmedim...keşke videoya alsaydım. Her dakika gülerdim." omzuna elimi bir kez daha geçirdim. Fakat hala gülmeye devam ediyordu.

"Peki aç kaldın. Sabah erkenden kalkıp kahvaltı hazırlıyorum sana... düştüğüm duruma bak Justin!" Omzuna çarpıp merdivenlere ilerledim. Bileğimden tutup beni kendine çevirdi. Vücuduna çarpmamla kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Ciddi bir ifadesi vardı şimdi. Gözlerime bakıyordu. Bende onun gözlerine bakıyordum. Birden ellerini belime koyup beni yatırdı ve dudaklarıma yapıştı. Kısa bir süre sonra dudaklarımdan ayrılıp tekrar gözlerime baktı. Ayağa kaldırıp elini ensesine attı ve bana baktı.

"Şey...ben özür dilerim." gülümsedim.

"Önemli değil Justin. Arkadaşız biz olur böyle arada sırada." aniden gözlerime bakıp konuştu.

"Arkadaş? Evet arkadaşız. Sadece arkadaş."

Drew gidince odama çıkıp ders çalışmaya başladım fakat kafamı derse veremedim bir türlü. Tam çalışacağım sırada beni öptüğü zaman aklıma geliyor ve birden gülmeye başlıyorum. Ama sonunda çalışmaya başlayabildim.

Okula gelince gözlerimle Sam diye birisini aradım. Hocalar ödev tesliminin ona yapılacağını söylediler. Fakat onu bulamıyordum. En sonunda koridordan geçen birisine sordum. Biyoloji labarotuvarında olabileceğini söylediğinde hızla ilerledim.

"Şey ödev teslimi sana yapılıyormuş. Bu yüzden geldim. Ben Danmark." elimi uzatıp gülümsedim. O da bana gülümseyerek elimi sıktı. Ödevi uzatıp yanından ayrıldım. Sınıfa girince Drew'i gördüm. Yanında bir kız vardı. Beni fark edince yanıma gelip kolumu tuttu ve dışarı çıkardı.

"Hey! Ne yapıyorsun Justin ?" Beni kimsenin olmadığı bir yere götürüp duvarla kendi arasında sıkıştırdı. "O Sam denen herifle konuşmanı istemiyorum Danmark!" Şaşkın bir ifadeyle yüzüne bakıp ona yaklaştım.

"Neden Bieber?" ellerimi boynuna doladım ve cevabını bekledim. Kafasını aşağı eğip ellerine yere baktı daha sonra hızlıca kafasını kaldırıp bana baktı.

"Bir bildiğim var ki öyle söylüyorum. Uzak dur." Hızla koridordan çıkıp uzaklaştı.

sexyman: küçük nasıl gidiyor bensiz? ;)

ohmysleep: Drew ile kavga ettik. Yani, sanırım ve ben çok kötü hissediyorum.

sexyman: şey aslında bana anlatabilirsin istersen :)

ohmysleep: Bugün okula sınav için gittim. Ödev teslimi vardı hocaların dediğine göre Sam adında bir kişi topluyormuş. Bende gidip verdim tanıştım falan Drew de bana kızdı. Şaşırmadım değil. Kolumuda biraz fazla sıkmış morardı buz tutuyorum şimdi.

sexyman: oh tanrım :(

sexyman: bence emin ol kolunun moraracağını bilseydi yapmazdı.

ohmysleep: Daha önce böyle bir şey dahi yapmamıştı. Ben çok şaşırdım.

sexyman: hem belki sam'in bilinmeyen kötü bir kısmı vardır ve drew seni ondan korumaya çalışıyordur aynı filmlerdeki gibi ;)

ohmysleep: Şey aslında sanmam.

ohmysleep: Bu arada, Drew'e benziyorsun.