Five

900 29 6
                                    




sexyman: selam bebeğim ;)

sexyman: seni özledim.

ohmysleep: Evleneceği kişinin her şeyini bilir derken ne demek istedin ?

sexyman: wow direk konuya daldın ha ?

sexyman: evlenmeyecek miyiz?

ohmysleep: Daha seni tanımıyorum bile!

sexyman: nolur ki danmark?

sexyman: hem o kadar yakışıklıyım ki...

ohmysleep: Benim zaten bir yakışıklım var Jason.

sexyman: ha? ne dedin ? kim o

ohmysleep: Şey...Drew.

sexyman: haaa yine mi drew. pöh oysa ne çok şey kaçırdın ben ona bin basarım. elimi sallasam ellisi...

ohmysleep: Önemli olan iç güzellik.

sexyman: içini nasıl görürsun oğlanın danmark?

sexyman: yoksa drew ile evlenecek misin??

ohmysleep: Henüz evlenmek için gencim.

sexyman: soruma cevap alamadım?

sexyman: evlenicek misin??

ohmysleep: Bugün Drew ile konuşmadım onu arasam iyi olur.

ohmysleep: Şey, sonra görüşürüz.

sexyman: heey...

sexyman: soruma cevap alamadım.

sexyman: danmarrrkkk...

sexyman: siktir cevap ver.

sexyman: neyse bebeğim :) sonra görüşücez.

Justin'den

Çalan telefona yetişmem biraz zor olsada hızlıca cevapladım. Danmark...

"Efendim Danmark. Bir şey mi oldu?"

"Hayır Justin. Sadece 1 haftadır okula gelmiyorsun. Ve merak ettim." Sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim.

"Hayır bişey yok merak etme. Sonra görüşelim mi?"

"Şey, peki rahatsız ettiysem kusura bakma. Sana iyi günler dilerim."

Harika bir bu eksikti.

Danmark'dan

ohmysleep: Jason konuşabilir miyiz?

ohmysleep: Bu arada özür dilerim sana cevap vermedim.

ohmysleep: Ve hayır. Justin ile evlenmek gibi bir planım yok.

sexyman: Justin?

sexyman: şey tabii ki konuşabiliriz.

ohmysleep: Justin, Drew'in ilk ismi.

sexyman: uhm tamam.

sexyman: bir şey mi oldu?

ohmysleep: Şey Justin'i telefonla arayıp nasıl olduğunu sordum ve beni tersledi. Sanırım aramız eskisi kadar iyi değil ve kötü hissediyorum. Keşke aramasaydım. Yani karışmasaydım ne yaptığına. Ben ve salak merakım. Lanet olsun.

sexyman: heyy küçük öyle düşünme. bir şeye sinirlenmiştir.

sexyman: ben her zaman yanındayım.

ohmysleep: Şey, Jason teşekkür ederim. Sen ve ben bir gün buluşsak?

sexyman: uhm bilemiyorum danmark.

sexyman: beni beğenmezsin diye korkuyorum ve bu içimi rahatlatmıyor.

ohmysleep: Bunu bana Drew'den yakışıklıyım elimi sallasam ellisi diyen kişi mi söylüyor?

sexyman: orası öyle ama aşık olduğum kızın karşısına geçecek cesaretim henüz yok.

Aman Tanrım

Justin'den

Evde boş boş oturup aynı anda Danmark'ı düşünüyordum. Bir haftadır onunla konuşmadım. En son okulda Sam gereksizi yüzünden kavga etmiştik ve o her ne kadar suçsuz olsada, bana küsmesi gereken yerde bana telefon edip nasıl olduğumu sordu. Bense yüz bulamayıp konuşmayı sonlandırdım ve bu hiç iyi hissettirmiyor.

ohmysleep: Özür dilerim. Aramamalıydım. Sadece çok merak etmiştim ve okula da gelmeyince, her neyse... Sonra görüşürüz, yani umarım.

nobodyknowsmybody: Sorun değil biraz ters davrandım görüşürüz tabii ki.

Danmark ile aramız sanki yeni tanışan birbirine mesafeli gençler gibiydi ve sanırım böyle olması gerekiyordu. Sebepsiz yere erkekler ile yakınlaşmasına göz yumamazdım. Görmeden daha iyi olacak gibiydi. Fakat işin kötü yanı, ona uzak kalmayı başarabilecek miydim ?

Okula gitmeye karar verdim. Sonunda yüzleşebilecektim onunla belkide beni umursamadan yanımdan geçip giderdi. Bizim durumumuz o kadar kötü müydü ki ? Küçücük bir hata kötü şeylere mani olabiliyormuş. İçimdeki pişmanlığı kapatabilecek herhangi bir şey yok. Hayatı akışına bırakmak gerek bazen.

Sınıfa girip sıraya oturdum. İngilizce edebiyatı. Bölümlerimiz farklı olsa bile bazen derslerimiz ortak oluyordu ama bu ortak ders değildi.

Yaklaşık 5-10 dakika sonra sınıfın kapısı çaldı. İçeri hiç tahmin etmediğim bir şekilde Danmark girdi. Hocadan özür dileyip gözleriyle beni aradı. Fakat gözleri beni bulduğu zaman yanıma gelmedi. Onun yerine boş bir sıraya geçip defteri çıkarıp projeksiyondakileri not aldı. İşte bu hareketi kalbimi çok kırmıştı. Ama ne yapabilirim. Hata bendeydi. Karışmasaydım, şuan yanyana ders dinliyor olabilirdik. Kolu mosmordu. 1 hafta olmasına rağmen pek iyileşmiş gibi durmuyordu ve bu üstüme bir öküz oturmasını şimdiden sağlamıştı.

Danmark'tan

sexyman: Selam bebeğim ;)

ohmysleep: Şuan gerçekten pek uygun değilim Jason.

sexyman: Pekala. Okulda mısın ?

ohmysleep: Evet, hem sana soracağım sen bana mı aşıksın? Önceki mesajda neydi öyle!

ohmysleep: Görüldü yapıp bırakılmayı sevmem.

ohmysleep: Peki. Sonra görüşürüz.

Telefonu çantama atıp, koridordan bir an önce çıkıp eve gitmeyi istiyordum. Bir anda karşıma Drew çıkınca afalladım. 

"Hey! Danmark." Gülümseyip çekingen tavırlar sergiledi. Aramız oldukça açılmıştı ve bu bana iyi hissettirmiyordu. 

"Şey, merhaba Justin. Kusura bakma benim bir yere yetişmem gerekiyor...-"  Yalan bir yere gideceğim falan yok. Şu anki durumdan rahatsız olduğum kadar bir şeyden rahatsız olmadım.

"Daha fazla benden kaçmaya çalışma artık! Daha ne kadar peşinden koşacağım anlamıyorum. Üzgünüm yeter artık görmüyor musun ?" Gözleri sinir ve pişmanlık ile dolu, kıpkırmızıydı. Sanırım biraz fazla abartmış olabilirim. Ama şuan olduğumuz durum zaten yeterince saçmaydı.

"Peki, şey benim gerçekten gitmem gerekiyor." Drew kolumu tutup personel odasına doğru ilerledi.

"Hey! Ne yapıyorsun bırak beni seni lanet olası!" Sinirle bana dönüp kolumu ittirdi ve bana dönüp sinirle bağırdı.

"Gerçekten gitmek mi istiyorsun? Pekala git o zaman. Benim hayatımda artık Danmark diye biri yok. Eğer olsaydı zaten, o benim duygularımı önemser, benden kaçmazdı. Şimdi siktir git hayatımdan!"



Just Friends?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin