Sarı Papatya

34 8 2
                                    

"Tanrım, dün olanlardan sonra Deniz'in yüzüne nasıl bakacağım ? Of Josh sen kaskafalının tekisin."
"Ayyyy, Caitlin dert ettiğin şeye bak."
"Taylor, canım sen iyi misin ? Kafana bişey düşmedi değil mi ? " diyerek Taylor'ın yanağını okşadım.
"Bu kadar abartma Caitlin sen gerekeni yapmışsın. Gelip sen dövdürtmedin ya çocuğu. Sana bişey demeyeceğinden eminim. Zaten sarılmış, iyi insansın demiş. Abartma, biz o Josh'a haddini bildiririz, o seni aldatmadan önce bi kere düşünseymiş en azından, belki affedilir bir yanı olurmuş."
"Sanırım, haklısın."
"Her zaman olduğu gibi." diyerek saçını savurdu.
"Ne kadar da egoist bir arkadaş."
"Sen kendine bak asıl, geçen elbiseyi giydin ve şunu dedin 'Tanrım, bu dünya bensiz eksik kalırmış. Mükemmelim.' ". dedi alaycı bir tavırla.
"Sen nerden biliyorsun ? "
"Ben herşeyi bilirim." deyip beni korkuturcasına gözlerini pörtletti.
"Çok korktum, bak işedim." dedim alaycı tavırla.
"Ay tamam, hadi giyin de okula gidelim. Yoksa geç kalacağız."
"Peki."
Hemen dolabıma yöneldim ve formalarımı alıp, koşarak banyoya gittim.
∆∆∆
Taylor ile çoktan sınıfa gelmiştik.-Bugün Bella yoktu.- Sınıfa daha adım atmadan bir kavga olduğunu anladık. İçeri girdiğimizde "Vur,Vur!!!!" sesleri kulaklarımızı doldurmuştu. İleri giderek kimlerin dövüştüğünü görmeye çalıştık. Gördüğümüz manzara ile şoka girmemiz bir olmuştu. Tanrım şu siktimin Josh'ı hiç akıllanmayacak mıydı ?
Hemen ilahi bir güç gelmiş gibi Josh'a ard arda yumruklar atmıştım. "Josh baktım sen akıllanmayacaksın, bende aklını alıyım dedim. " dedim.
Taylor ise Deniz'i götürüyordu. Ben gerizekalı gibi bakınırken, Josh beni çoktan üstünden atmıştı. Bir de bana tokat atmıştı. BANA, BANA.
Ben yerimden daha kalkamamışken Deniz, Josh'a yumruk, tokat, tekme ne varsa geçiriyordu. "Bir kıza tokat fazla değil mi sence de ? " diyerek sırıtmıştı. Bütün hıncını alıyordu, benimde içimin yağları eriyordu ama bu mutluluk yerini endişeye bırakmıştı. Çünkü Deniz'in yumrukları Josh'ın yüzünü kan içinde bırakmıştı. Hemen olaya müdahale ettim, Deniz'i Josh'ın üstünden almaya çalıştım ama yalnızca ÇALIŞTIM. Taylor'da yardım etmeye çalışsa da olmadı. Ben en son -O haraketi hala hangi beyinle yaptım bilmiyorum- çare olarak gördüğüm sakinleştirici öpücüğü uyguladım ve Deniz'in o minik dudaklarına yapıştım. Herkes şaşırmışa benziyordu. Taylor, Deniz, Josh -o kanlı yüzünden bile şaşırdığı belli oluyordu.- ama galiba işe yaramıştı, sakinleşmişti -şaşkındı-.
Dudaklarımı o minik dudaklarından ayırıp yüzüne baktığımda gülümsüyor ve hain bir bakış atıyordu. Hoşuna gitmiş olmalıydı. -Ahhh! Ben.-
O sırada malesef tarih hocamız gelmiş ve "Ne bu tantana, kavga." demişti. Ben alayla "Hocam ne kadar da çabuk geldiniz." dedim. -Hocalarıma laf sokmak başka bir hobimdir.-
Canım hocam kötü bir bakış atarak, "Çabuk müdürün odasına." dedi. Ben, Deniz, Taylor, Josh ve onun tutan tayfaları hepimiz müdüre doğru yol aldık. Ve tabi canım tarih hocam ❤❤❤ Kapının önüne geldiğimiz de içimde bir bed görl oluştu. İçeri teker teker girdiğimizde kapı hızlıca kapandı.
Müdür sinirle " Bu ne hal ? "
Ses yoktu. "Taylor kızım anlat." -Müdürümüz Taylor'ın cici mi cici amcası olur.-
Taylor biraz nefes aldıktan sonra anlatmaya başladı " Biz Caitlin'le sınıfa girdik birde ne görelim ? "
Müdürümüz umursamaz bir sesle "Ne görün ? Ay yani ne gördünüz ? "
"Josh, Deniz'i dövüyor. Önceki gece evini basıp yine dövmüş onu."
Müdür birden doğrularak "Dur ! Sen dün geceyi nerden biliyorsun ? "
Sonra ben söze girdim " Hocam ben dün onlardaydım, ders çalışıyorduk. Bugün bunu görünce de dayanmadım iki yumruk salladım. Sonra bana tokat attı."
Müdür şaşkınlıkla "Josh bir kıza tokat mı attı ? "
Josh'ın hiç ses çıkarmadığına şaşıyordum. Birden Deniz araya girdi " Bende bu manzaraya karşılıksız kalamadım ve sinirden ne yaptığımı görmez hale geldim. Ben sinirimi kontrol edemiyorum da."
O an şaşkınlığım gitti çünkü Josh konuşmaya başladı "Bakıyorum da hiç birşeyi atlamıyorsunuz ama atlamadığınızı sanıyorsunuz,en son Deniz'i öptün. Benim önümde." Ben tam bişey diyecekken, müdür sakalını sıvazlayıp "Siz çıkabilirsiniz." deyip Taylor ve beni gösterdi. Biz dışarı çıkıp, beklemeye başladık.
∆∆∆
Deniz'in çıkmasıyla ayağı kalktım.
Merakla " Ne oldu ? "
"İlk uzaklaştırmamı aldım."
"Ne ? Nasıl yani ? "
"Meraklanma, Josh'ta uzaklaştırıldı. 1 hafta yokum."
"Hm.. Ailen kızar mı ? "
"Burada değiller." deyip sırıttı. Devam ettirdi "Bu arada öpücük için teşekkürler." deyip beni utandırmayı başarmıştı. -Öperken utanmıyorsun şimdi mi utanacağın tuttu.-
Oradan uzaklaşarak sınıfa doğru çıktım. Arkamdan Taylor'da geliyordu. Taylor " Hişt! Pişt! Baksana kızım."
"He."
"Kızım bu çocuk sana yanık."
"Yada çapkın. Öpücük için teşekkürler'i tam bir çapkın edasıyla söyledi."
"Yalnız sakinleştirme yöntemin hem şaşırtıcı hemde güzeldi, sevdim."
"Sapık."
"A-a diyene bak. Sanki ben öptüm çocuğu. Neyse bu akşam ki partiye geliyor musun ? "
"Partiler, hiç benlik değil."
"Tamam. Bende geleceğini düşünmüştüm zaten. 4'te bizim evin önünde ol, alışverişe çıkacağız."
"Ahhh! Uf Tay yine yoracaksın beni. Biliyorsun, alışveriş muhabbetlerini falan sevmiyorum."
"Bazen düşünüyorum da acaba kız mısın gerçekten ? Bir kız para yemeyi nasıl sevmez ? "
"Para yemeyi sevmiyorum değil, parayı giyimle yemeği sevmiyorum."
"Neyse ekmek yok tamam mı ? "
"Tamam." dedim istemeyerek te olsa.
∆∆∆
Taylor'ın evi biraz uzakta olduğu için babamın bisikletini ödünç almıştım. O aradada telefonumdan Lana Del Rey -Shades Of Cool açmıştım. Hem böylece düşünme zamanımda olmuştu. Gerçekten aşık mıyım ? Ama kendimi, ona aşık gibi gösterdim. Aslında öpücükte onun hoşuna gitti. Ayy neyse bilmiyorum ya. Bunun gibi saçma düşünceleri kafamdan atıp bisikletimden indim. Yavaş adımlarla kapıya ilerledim ve kapıyı çaldım. Bir kaç saniye sonra koşma sesleri duydum ve duymamla kapı açıldı. Taylor hemen kapıyı kapatıp, beni şaşâlı arabanın içine attı. Bildiğin sıpıttı yani. Sürücü koltuğuna baktığım da Taylor'ın babası Bay Fernandez vardı. Taylor'a tam bişey diyecekken babası "Evet kızlar yolculuk nereye ? "
"Şu yeni açılan alışveriş merkezi var ya orası iyi olur babacığım." bana dönerek devam etti "Ayrıca orada Starbucks'tan daha iyi bir kahvecinin olduğunu duydum." dedi.
Yol boyunca hiç konuşmadım, daha doğrusu konuşmama izin verilmedi. Tam bişey diyecekken hep Taylor ve babası konuşmaya başlıyordu. Kime çektiği belli oldu.
∆∆∆
Alışveriş merkezi bahsedildiğinden de büyüktü. Hemen arabadan indim, çünkü nedensizce içimdeki alışveriş canavarı ortaya çıktı.
Tay babasına bişey demeden beni kolumdan tuttuğu gibi alışveriş merkezine attı. Mükemmeldi. Göz alıcı bir alışveriş merkeziydi. Tay'ın sesiyle irkildim "Hangi mağazaya girelim, sen seç."
"Ben bu işlerde pek iyi değilim hangisine dersen ona girerim."
"Tamam o zaman bak şu mağaza hem uygun, hemde mükemmel parçaları var."
Oraya girdiğimizde ilgimi lacivertimsi bir elbise çekti hemen onu kapıp Tay'a "Ben bunu deneyeceğim." dedim ve deneme kabinine girdim. (Elbise tabiki multimedya'da var.)
Kabinden çıktığımda ise Tay kabindeydi. Kabinden çıktığında gözlerim kamaştı. Gerçekten mükemmeldi. Tam koyu mavi bir elbise seçmişti, bayağı da yakışmıştı. İkimizde aynı anda "Gözlerim kamaştı." dedik. Gülerek kasaya doğru gittik ve ödedikten sonra çıktık.
Gözlerim o Starbucks'tan iyi kahveciyi ararken, Tay beni bulduğu aslında çikolata satan, sonradan kahvede satmaya başlayan Coffeè World'e soktu. Rastgele bir masaya oturtarak sorularına başladı.
"Deniz'den hala hoşlanıyor musun ? "
Tam cevap verecekken garson geldi "Ne istersiniz ? "
Taylor "Bize iki tane White Chocolate Mocca yanındada top şeklindeki bitter çikolatalardan."
Garson gittiğinde ben "Ne istediğimi ne kadar da iyi biliyorsun."
"Kaç yılın arkadaşıyız. Ee soruma cevap alamadım ? "
"Ve meraklı arkadaşlarız. Galiba."
"Ne galiba ? Yanlış cevap dııııt."
"Of evet hem de çok, itiraf mı etmemi mi bekliyordun ? Al işte ettim."
"Josh ondan Deniz yüzünden ayrıldığını öğrendi mi acaba ? "
"Hayır yani sanmıyorum. Onu gizli gizli izleyip, her gün gittiği pastaneyi öğrenip kekleri ona hediye olarak gönderenin ben olduğunu ve daha çok şeyi yaptığımı senden başka kimse bilmiyor. Bella bile."
"Öğrenirse Deniz'de, Bella'da sana sapık gözüyle bakar inan."
O sırada kahvelerimizle bekleyen garsonu farkettik. Garson kahvelerimizi koyduktan sonra Taylor garsona gözüm üstünde işareti yaptı.
"Ben 1 senedir onu aklımdan çıkaramıyorum, bilmediğim şeyler var mı bilmiyorum."
"Onun da seni sevdiğine, seveceğine eminim."
"Umarım." derken gözlerim istemsizce dolmuştu.
"Aaa, ama ne demiştik ? Deniz okula geldiğinde, ağlamaya son verecektik."
"Ve geldi."
"Şey Deniz demişken, o partiye gelecek mi ? "
"Sormadım."
"Kızım sorsana, hem Bella'yı da ara. İyimiymiş ? Partiye gelecekmiymiş ? sor."
Hemen Whatsapp'a girerek Deniz'e " Bu akşam ki partiye gelecek misin ? "
Sonrada Bella'ya "Şuan iyi misin ? Partiye gelebilecek durumdaysan gel."
Tay'a dönerek " Tamamdır. Attım."
∆∆∆
Tay'la hazırlanmıştık bile Deniz ve Lance aşağıda bekliyordu.
"Hadi, Caitlin."
Son kez saçımı düzeltip koşarak aşağıya indim. Tanrım, Deniz o kadar yakışıklıydı ki. Taylor Swift'in dediği gibi "O çok uzun ve cehennem gibi yakışıklı.".
Tay'ın dürtmesi ile kendime geldim. "Hadi, Caitlin."
"Tamam, tamam." hızlıca yürüyerek Deniz'in koluna girdim, Tay'da Lance'in.
Deniz " Gece gibisin."
"Sende cehennem gibi."
"Ne ? "
"Yani çok iyi giyinmişsin." -İyi yırttın.-
Güldü.
Parti yeri çok uzakta olmadığı için çabucak varmıştık. Bella gelemeyeceğini söylese de bi ümit belki süpriz yapar diye düşünsem de gelmemişti. Parti yeri bir evdi ve partiden sonra fazla dağılacaktı, şimdiden içim acımıştı. Bir koltuk bulup kendimi atmıştım. Deniz'de yanıma oturmuştu. Josh önümüzden geçerken "Oooo, kimler gelmiş ? "
"Josh sen benden ayrıldıktan bir körleştin ? Bi şöyle ne diyim algılama sorunun mu ortaya çıktı, noldu sana ? "
Josh bozularak öbür tarafa doğru gitti. Lance ve Tay ortalarda yoktu. Deniz ise yanımda bana bakıp duruyordu.
"Ne ? Ne oldu ? "
"İçecek birşeyler ister misin ? "
"Tabiki, bende o arada lavaboya gideyim."
Ben koşarak lavaboya doğru gittim, aynaya bakarak "Bugün yapacaksın." dedim. Lavabonun yanına baktığımda sarı bir papatya ve not buldum. Notu açtım ve aynen şöyle yazıyordu " O henüz bilmiyor. Öğrenirse neler olacağını biliyor musun ? "
Siktimin şansı !

Biraz heycanlandırdım ortalığı. Sınır yok voteleyin okuyun yorumlayın. Djdjsjjd
Ayrıca 1.bölüm bu bölümle çeliştiği için 1.bölümü düzenledim. O yüzden kütüphanenizden çıkarıp, tekrar ekleyin.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Reserved HeartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin