İyi okumalar!#
22.06.2014
02.06
Kim bilebilirdi ki Brezilya maceramın ilk günden fiyaskoyla sonuçlanacağını? Halbuki onlarca hazırlık yapmış, seni gördüğüm an bu tatile yakışacak bir anı defteri olduğunu düşünmüş, 30 Dolarıma kıyarak sahip olmuştum sana. Sarı yaprakların, kapağında bulunan eşsiz Brezilya manzarası..
Ama bu güzel sayfalarına şu an bolca nefret kusacağım sevgili anı defterim! Sakın alınma sen..
En başından başlamak gerekirse saat 12.00 sularında Brezilya'ya ayak basmış bulunmaktaydım. Bavulumu çekip tur otobüsüne atladığım sırada başladı aksilikler. Otobüse boşken binsem de zamanla kalabalık artmaya başladı. Yanıma oturan elli yaşlarındaki iri yarı adama kaçamak bakışlar attığımı hatırlıyorum. İnsanların hakkında dedikodu yapmayı, rencide etmeyi sevmem fakat içimi dökmeden edemeyeceğim.
Otuz kişilik otobüse seksen kişi binince oksijen altın değerine bindi tabi. Bir çığlık atıp camdan atlayacaktım neredeyse. Bir de tükenen oksijenime yanımdan gelen ağır ter kokusu eklenince beyaz ışığı görür gibi oldum bir an. Ben dibe, cama yapıştıkça adam sallantının etkisiyle hem bana çarpıyor hem de her sarsıntıda bir koku bombası fırlatıyordu!
Tam dayanamayacağımı düşünüp içimi dışarı sergileyecektim ki otobüs zank diye durdu. Griye dönmüş camdan kalacağım oteli gördüğümde bu kalabalığı nasıl aşacağım derdine düştüm. Kibar bir kadın elimi tutup beni kendine çektiğinde minnetle bakmakla yetindim. Evet, itiraf ediyorum Portekizcem berbat biricik anı defterim. Teşekkür edememe sebebim bu. Alay ettiğini duyar gibi oldum fakat bunun arkamda yatan hödükten gelen gök gürültüsü temalı ses olduğunu fark ettim!
Herneyse! Sakinim.
Devam edecek olursam otobüsten kendimi nasıl dışarı attım bilmiyorum. Bavulumu arkadan kim bana doğru fırlattı, onu da bilmiyorum. Neden yüzümü hedef aldı, onu hiç bilmiyorum. Sinirle bir küfür savurdum otobüsün arkasından. Gerçi bildiğim pek küfür yoktu. Bu yüzden saçmalamakla yetindim.
Sinirle ofladığım an telefonum çalmaya başladı. Çin Sokağı'nı aratmayan çantamın içinden zor da olsa buldum ve cevaplaya basarak kulağıma götürdüm.Arayan annemdi. Şunu söylemeliyim ki bu dünya üzerinde görülebilecek en garip anne benimkisidir. Bunu bana bir kez daha kanıtlamak ister gibi hal hatır sormadan utanç verici bir öğütle başlamıştı ilk cümlesine.
"Evet anne." dedim yüzüncü defa bıkkınlıkla."Bavulumda kondom var. Ayrıca nasıl olduğumu merak ettiğin için sağol(!) " Kondom kısmını nasıl bir tonda söylemişsem, sokaktaki diğer insanlar şüpheli bir şekilde bana baktı. Ah, çok utanç verici!
Hangi anne, bakire kızı için böyle saçma önlemler alırdı ki? Cevap veriyorum, benim annem.
"Seni seviyorum Serin!" diye bağırdı ve kapattı telefonu. Derin bir nefes aldım ve önümdeki yüksek binanın tabelasında göz gezdirdim.
Hotel Fasano Rio de Janeiro
İşte başlıyorduk.. Daha doğrusu başlıyordum. Brezilya tatilime. Her ne kadar, ilk başta anneme gitmemek için yalvarıp yakarsam da kalabalık sokakları, bitmeyen gece hayatı, sıcak havası, kulağınızdan eksilmeyen sokak tarzı latin müzikleri ile her yönden mükemmel bir şehirdi Brezilya.
Biraz kalabalık olduğunu itiraf etmeliyim sevgili anı defterim. Ama ben kalabalığı severdim. Yalnız olmadığımın kanıtıydı kalabalık. Tabii otuz kişilik otobüste seksen kişinin oluşturduğu kalabalıktan söz etmiyorum. Sanırım o adam kabuslarıma girecek!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hotel Room ☁ Neymar Jr.
Fanfiction"Bir karışıklık olmuş olmalı efendim. Aynı oda iki kişiye tahsil edilmiş durumda ve diğer tüm odalar rezerve edilmiş." İşte bu cümleyle Serin'in Brezilya için kurduğu tatil hayalleri suya düşmüştü. Bir anda kendini dünyaca ünlü, genç, yakışıklı ve ç...