2

7.4K 449 231
                                    

Polis memurunun önüme koyduğu dosyaya son kez göz gezdirdim. Gösterdiği yere imza atıp dosyayı kapattım.

"Gidebilirsin."

Karakolun dışına çıktığımda kapının önünde beni bekleyen abimi gördüm. Dip boyası akmış sarı saçlarını siyah bir bere ile örtmüştü. Sırtında gri eşofman üstü, elinde ise sigarası vardı. Beni gördüğünde hışımla sigarasını yere atıp üstüne bastı.

Abimle ilgili notlar #47: Eğer sigarasını bitmeden atarsa sıçtın demektir.

Derin bir nefes alıp ona doğru yürümeye başladım. Attığım her adımda kalp atışlarım hızlanıyordu ve suçluluk hissi tüm vücudumu kaplıyordu. Adımlarımı sola çevirmek istesem de abimin gözleri görünmez bir iple beni çekiyor gibiydi. Direnmeye kalktığınız anda kesen, ince ama güçlü bir ip.

Yanına gittiğimde çattığı kaşlarını yumuşattı. "Bana sözün vardı," dedi gergin bir sesle. "Devamsızlık yapmayacaktın, oraya gitmeyecektin, atışmalara katılmayacaktın... o piç Yoongi ile atışmayacaktın!"

Suçluluk duygusu ile başımı öne eğdim. "Biliyorum..."

"Bilmen bir şeyi değiştirmiyor Haru!" Sesini yükseltiyordu. "Tutamayacağın sözler veriyorsun. Okul başında bana bütün bunları yapmayacağını söylüyorsun, her sene, ama ben seni yine karakollardan topluyorum!"

"Sözlerimi tutuyorum! Devamsızlık konusunda, Namjoon ile daldık, tamam mı? Kahvemizin soğumasını falan bekledik!" Kısmen yalandı.

Derin bir iç çekti. "Haru..."

"Ayrıca atışmalara girmeyecektim! Boyeon beni zorla götürdü!"

"Haru," dişlerini sıkıp gözlerini ovuşturdu. "karakolun önünde cinayet işlemek istemiyorum. Kaçmak için sürem olmaz. Kapa çeneni ve bin arabaya." Karakolun karşısında parkedilmiş arabayı işaret etti.

Abimle ilgili notlar #73: İtiraz etme, sonucun boyutu büyür.

Kapüşonlumun başını kapatıp ellerimi cebime soktum. "İyi."

(...)

Eve girdiğimizde abim hiçbir şey söylememişti. Kızmamıştı. Soru yağmuruna tutup bağırmamıştı. Anne ve babamı anmamıştı. Bunlar tuhaftı. Ve tuhaflıkları bununla da bitmemişti.

Arabaya binmeden önce kolunu omzuma attı.

Binmem için kapıyı açtı. Aynı şeyi inerken de yaptı.

Olduğundan daha az sigara içiyor. Hatta çoğunu bitirmeden atıyor.

Beresini girişteki askılıkta bıraktı. Hatta hırkasını da çıkarıp astı.

Ve bunların tek bir anlamı olabilirdi.

Hızla üstümdeki eşofmanı asıp abimin odasını tıklattım. "Abi?"

"Yat zıbar, Haru."

Kapıyı açmaya çalıştım, kilitlemişti. Bu daha fena...

Kapıya vurmaya başladım. "Abi!" Açmıyordu.

Pekala, başka çare bırakmıyordu.

"KIM YOUNGJAE!"

Elimi yumruk yapıp kapıya geçirdim. İki-üç defa daha vurduğumda kapı hışımla açıldı.

"NE?!"

"Hwayeon'dan ayrıldın mı?"

Ellerini saçlarından geçirip içeri girdi. Yatağa yüz üstü yatıp kafasını yastığın altına soktu. "Seni ilgilendirmiyor."

bad // min yoongi [devam etmeyecek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin