Ebru Doyuran'a ithafen.
(İlk yazdığım hikaye .İnşallah beğenirsiniz )
Umut.
Bu hayatta ya vardır . Ya da yoktur. Ben her zaman umudumun benim yanımda olmasını diledim . Sanki bana inatmışcasına hiç bir zaman yanıma uğramadı . Hayatım boyunca her şey aksi gitti . Yaşamaya değer bir şey görmüyordum hatta. Mutsuzluk benim için bir kefen gibi biçilmişti . Bende her defasında o kefene girmeye mecbur kalmıştım . Halbuki azıcıkk dahi umudum olsaydı hayatım bambaşka olabilirdi .Bu arada ben kim miyim ? Ben Elisa. Küçücük de dahi olan umudunu küçükk yaşta kaybetmiş bir insanım .Gözleri her sabah çaresizce bakan geceleri ise ağlamaktan kızaran bir kızım . Gözlerim ela gibi bir şeydir . Ama pek umrumda olmuyor renkleri. Çünkü aynanın karşısına geçtigimde çok umutsuz ve boş bakıyorlar . Ve genelde ağlamaktan kıpkırmızı oluyorlar . Saçlarım kıpkısa ve karmakarışık .Çünkü her sinirlendiğimde ve kızdığımda sinirimi geçirmek için saçlarımı keserdim . Ailem varken çok mutluydum . Türkiyeden ben 3 yaşındayken bir nedenden dolayı ayrılıp Amerikaya gelmiştik . Pek hatırlamıyorum ama neyse .Amerikada mutlu mesut bir hayat sürüyorduk .Ne olduysa o berbat trafik kazasından sonra oldu . Ailemi kaybetmenin verdiği acı ve hiç bir akrabamın beni yanına almamasının sonucunda yurda verildim . Ailem varken simsiyah ve belime kadar gelen saçlarım günden güne kesilerek kıpkısa oldu . 18 yaşındayım. Bu sene yetiştirme yurdundan ayrıldım .ve hayatım çok boktan. Yaşamak dahi istemiyorum . Kalacak yerim dahi yok . Barlarda barmen olarak çalışıyordum . Bugün oradan da kovuldum . En azından para kazanıp otelde kalabiliyordum. Parayı ödemediğim için otelden de kovuldum . Ne yapacağımı gerçekten hiç bilmiyorum.
Hayat bazen bizi,uçurumun kıyısına sürükler. Hiç istemediğimiz şeyleri yapmaya zorlar . şu an bende tam o uçurumun kıyısında duruyorum. Ama gerçek anlamda uçurumun kıyısındayım. Sanırım bu yaşıma kadar yapmam gereken şeyi yapacağım ve en doğru olan şeyi. Eğer ki bari ölmeyi becerebilirsem uçurumun dibindeki serin sularda rahatça ölebileceğim. Nereden baksan 100 metre kadar vardı. Buradan atlarsam her türlü ölebilirim . Sanırım gerçekten mutluyum ilk defa .
Hiç tereddüt dahi etmeden dahada yaklaştım ölüme . Hava ölmek için fazlasıyla güzeldi . Hafifçe esen rüzgar kıp kısa saçlarımı savururken yüzümde hafifçe bir gülümseme yerini aldı .Sonra birden bire şimşek çaktı . hava karardı . ve yağmur damla damla, hafif hafif yağmaya başladı . Sanki gökyüzü arkamdan ağlıyor gibiydi . Kendi kendime saçmalama dedim . Tam kendimi denizin serin ve güzel sularına atacakken kalın bir ses atlamamı engelledi .
"Ne yapıyorsun burada " dedi o ses
. Yavaşça arkamı döndüm. Benim yaşlarımda olan bir genç adam vardi ve göz bebekleri kan kırmızısıydı. -Sivri dişleri ile çok korkutucu görünüyordu.
"B-ben .. Sadece bu hayatin yaşanılacak bir yer olmadığına karar verdim . Ve. Ve kendimi öldürmeye karar verdim . Ve uçurumdan atlamak gayet iyi bir seçenek olarak göründü gözüme. Kolay ve kesin çözüm bir nevi" dedim korkarak ve kekeleyerek
. Gözleri kırmızı olan adam sırıttı.
" Bir zamanlar bende böyle düşünürdüm. Yaklaşık 100 yıldır yaşıyorum ve önceden kendimi öldürme düşüncesi ile ne kadar saçmaladığımı anlamış oldum bu zaman içerisinde " dedi .Ağzım şokla açıldı .
"Ama sen çok genç görünüyorsun ve gözlerin neden korkutucu derecede kırmızı duruyor ?" dedim ."Ah biliyorum . Herkes böyle söyler. 100 yaşındaki bir adama göre bayağı gençsin diye. Alıştım artık . Ayrıcada gözlerim bir Alfa olduğum için kırmızı. Bu arada İnan bana tatlım yaşamak için bir çok neden var. Sende benim gibi olmak ister misin?" dedi.
" Birincisi alfa da ne demek ? İkincisi Sen nesin ? üçüncüsü de de nasıl olacakmış o . " dedim şaşırarak.
Bir insan nasıl 100 yaşına kadar yaşayıp bu kadar çok genç görünebilir ki. İmkansız gibi bir şey ?
"Birincisi alfa en güçlü kurt demektir. İkincisi ben bir kurt adamım .Üçüncüsü de bir pençem buna yetebilir . Alfanın betası olmak ister misin tatlım ? İnan bana her şey güzel olacak . Hazır mısın? " dedi adam gülümseyerek .
Nasıl olabiliyordu bu ? Kurt adamda neyin nesiydi ? Hiç bir şey bilmiyordum .Sanırım bir an önce atlayıp kurtulmalıydım . Düşüncelerime kafamı salladım. Adam bunu yanlış anlamış olacak ki üzerime doğru yürümeye başladı . O üzerime doğru gelince bende geriye doğru gitmeye başladım . En son tam dibe kadar geldim . Adamın elini yukarıdan aşağı doğru tek hareketiyle uzun kahverengi pençeler çıktı ortaya. Korkuyla adama baktım .Ve gözlerimi sımsıkı kapattım . Birden tam karnımın üstünde acayip acı veren bir sızı hissettim . O şokla ayağım kaydı ve bedenim yer çekimine uyarak aşağıi doğru düşmeye başladı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT KADIN
WerewolfUçurumun kıyısından dönülmüş bir yaşam.. Umutsuzluğun içinde doğan küçük bir umut ışığı.. Ne geri çevirebilir ölümden ? Bu bir pençe olabilir mi ? Bu bir Kurt Adam pençesi olabilir mi ? .BİR PENÇE İLE DEĞİŞEN HAYAT. ∞ KURT KADIN ∞ Herş...