KURT KADIN

Türkiye

Sınav zamanını hayatımın en yorulduğum anı olarak kayıtlara geçirmenizi istiyorum. Sınavdan sonraki 4 gün boyunca yataktan çıkmamıştım. Alexe göre bu durum gayet normalmiş. Ben yine o en sondaki elektirik şokuna iyi dayanmışım. Başkası olsa o acıya katlanamaz ölürmüş.
Tabi bu benim için bir şey ifade etmiyor. Sonuçta o lanet olası sınavı geçtim mi ? Evet geçtim. Daha 1 ay boyunca bu yataktan kralı gelse kaldıramaz.

Derken odaya birden Ayaz daldı. Gözleri birden kocaman açıldı. Kapıyı çarparak geri çıktı. Sonra kapıyı tıklattı.
"Elisa gelebilir miyim ?" dedi. Nedense gözüme birden çok sevimli geldi. Bende ona uydum ve
"Gel " dedim. Koşarak yanıma geldi. Ve konuşmaya başladı.

"Selam. Umarım rahatsız etmemişimdir. Aslında öyle pat diye odaya girmek istemiyordum. Yani Alexden uzunca bir azar işittim. Yani rahatsız etmemek konusunda. Asıl konu şu aslında. Türkiye'ye gitmeyi düşünüyoruz. Ve ben çok heyecanlıyım. Yani bizim ailedeki herkes türk. Türkiye doğumluyum. Sadece doğduktan 3 ay sonra Amerikaya gelmişiz bazı nedenlerden dolayı. Toprak her sene gider. Ama beni götürmez. En çok istediğim şeylerden biri oydu. Tabi başka istediğim şeylerde var ama Toprak hepimize sahte pasaport çıkarmış. Çünkü hepimiz kayıtlarda ölü olarak görünüyoruz. İsimlerimiz yine aynı ve Türk vatandaşı olarak görünüyoruz. Hep orada kalabilirmişiz. Yani toprak öyle söyledi. Ya inanabiliyor musun ? Türkiye ye gidiyoruz. Toprak sen uyurken Alexten kendi sürüsünü oluşturmak için izin isteyip durdu . Sonuç olarak Alex Toprak'ın yaptığı psikolojik baskıya dayanamayıp kabul etti. Türkiye'ye gidiyoruz çünkü orada bizim gibi başı boş çok fazla kurt adam ve kurt kadın var. Ve eğer sürü bulamazlarsa kendilerini öldürmek zorunda kalıyorlar. Toprak gibi bir Alfa onları yönetebilir. Bir nevi hayatlarını kurtaracağız. Zaten böyle bir şey olmasaydı Alex asla izin vermezdi. Her neyse ben gerçekten çok heyecanlıyım. Ya sen ? " dedi.

Bu kadar cümleyi ardı ardına nasıl söyleyebildi gerçekten çok merak ediyorum.

O iğrenç kaza olduğundan beridir Türkiye'ye gitmiyordum. Gerçi istesemde gidemezdim. Yurtta büyüdüm sonuçta. Ama şimdi düşünüyorum da iyiki yurtta kalmışım. İyi ki akrabalarım beni yanına almamış. Tam 10 senedir gitmediğim Türkiye'ye gitmek beni bir o kadar heyecanlandırsa da bir o kadarda gitmemem için zorluyordu. Çünkü artık hiç bir şey eskisi gibi değil. Oraya gidersem ailemle olan anılarım gelecek hep aklıma. Ve bunu istemiyorum. Bir yandan da gerçekten özlediğimi hissediyorum o güzel ülkeyi. Sanırım artık gitmem gerekiyor o ülkeye...

"Aynen. Çok mutlu oldum. Umarım mutlu zaman geçiririz. Şimdi izin ver de kıyafetlerimi hazırlayayım Ayaz. " dedim gülerek.

"Tamam gidiyorum. Yalnız Alex sorarsa buraya gelmedim tamam mı?"

"Tamam , tamam. Hadi git."dedim.

Kafasını sallayarak dışarı çıktı. Kendimi daha hazır hissetmiyordum. Akrabalarım duyduğum kadarıyla Türkiyeye taşınmıştı. Onları görmeye hazır mıydım gerçekten bilmiyordum. Kafam çok karışmıştı. Karşılaşırsam ne diyecektim ? Onlara hesap sormalı mıydım ? Yoksa onları görmezden mi gelmeliydim zamanında beni görmezden geldikleri gibi? Ne yapacağını bilememek en zoruydu. En iyisi gidip onlara ayakta nasıl durduğumu göstermeliydim. Evet, evet kesinlikle bunu yapmalıydım.
Yavaşça oturduğum yerden kalktı. Ayazın odaya bıraktığı valize yine Toprak ve Ayazın aldığı kıyafetleri yerleştirdim. Üstümü değiştirip aşağı indim. İndiğimde aşağıda Toprak , Alex ve Ayaz oturuyorlardı.Yanlarına gittiğimde Toprak elime bir kimlik ve pasaport verdi. 

''Muhtemelen Ayaz bahsetmiştir.Türkiye'ye gidiyoruz. Hazırlandıysan bir saate filan çıkarız. Hava alanında da beklememiz lazım. Erken gitmemiz lazım. '' dedi.