2. Bölüm

309 12 7
                                    

Bu bölümde fark ettiğim ayrıntı, kendi üşengeçliğimi yazdığım karaktere de aktarmam oldu. Ve ilk bölüm için gelen 50 okuma oranı için de çok teşekkürler! Multimedya da Asya var bu arada. *-*

Hoş çakalın!


Poyraz Çağlayan


Saat 18:00.

Çoktan akşam oldu sayılır.

Ve benim eve gidip uyumak yerine şuanda karşımdaki garip kızı izlememin tek açıklaması, ona yardımcı olmak istemem.

Yaklaşık iki saattir onunla konuşma çabalarımı boşa çıkarmış, üstelik hiç hareket etmemişti. Annesi ise babasıyla bir saat önce dışarıda beklemek yerine eve gitmeye karar vermiş, işimizin biteceğini haber verdiğimizde de geri geleceklerini söylemişti.

''Pekala, konuşmayacaksan eğer ben eve gidiyorum.''

Kafasını kaldırıp bana baktığında aldığım tek cevap, omuz silkmesi olmuştu.

''Aileni Yasemin'den ararsın.'' deyip ceketimi askıdan aldım. Kapıdan çıkacağım sırada, ''Bekle.'' diye seslendi. Sesi sabahtan beri duyduğum bağırma sesinden çok farklı çıkmıştı. Savunmasız ve çaresiz. Titrek ve kısık. Kafamı tekrar ona çevirdiğimde gözyaşlarının usulca aktığını gördüm. Ağlıyordu. Korkak ve kırılgan bir şekilde bakıyordu. İçimdeki vicdan tohumları toprağa ekilmiş, filizlenip meyvesini bile vermişti.

Yanına gidip, oturdum. Ellerim benden izinsiz saçlarına ulaşmış, okşamaya başlamıştı. Yavaşça bana doğru döndü. Ve sonra, sanki sarılacak kimsesi yokmuş gibi; tutunacak bir dalı, ağlayabileceği bir omuza sahip değilmiş gibi sarıldı. Sıkıca sarıldı. Hiç bırakmayacakmış gibi sarıldı. Benden ayrılıp, elleriyle gözlerini sildi. Hafifçe gülümsedi. Mutluluktan ziyade yorgun bir gülümsemeydi bu.

''Çikolatalı süt alabilir miyim?''

''Elbette.''

Yasemin'e iki kutu çikolatalı süt ve bir gazoz getirmesini söyledim. O ise bu sırada koltuğun kenarına başını yaslamış, ayaklarını uzatmıştı.

''Adım Asya.''

''Biliyorum.''

Hatta adını kafede ki bağırışından beri biliyorum, demedim.

Yavaşça masama ilerleyip en alt çekmeceden yeni bir defter çıkardım. Bu garip kızı tanıyacaktım.

''Sanırım nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum.'' deyip güldü.

''En baştan başlayabilirsin.''

''En baştan?''

''En baştan.''

''Pekala..''

Derin bir nefes verip konuşmaya başladı.

''Biz, çok mutlu bir aileydik. Gerçekten. Sanki hiç bir derdimiz yokmuş gibiydi. Babamla balık tutmaya gider, maç izlerdik. Annemle dedikodu yapar, babama kek pişirirdik. Bazı geceler aralarında uyurdum. Mutluluk aşkta falan değildi, ailenin yüzü gülünce her şey tam oluyordu. Sonra bir gün, annemle babam tartışmaya başladı. Bu diğer ufak atışmalar gibi değildi. Nedenini hala bilmiyorum ama o tartışmadan sonra babam bir daha konuşamaz oldu. O geceyi dün gibi hatırlıyorum. Babamı o hastane koridorunda beklemek ölüm gibiydi. Ailede ki eski huzur yok olmuştu. Sanki her şey yerle bir olup, bizi de altında bırakmıştı.''

Kapı tıklatıldı ve içeriye elinde iki kutu çikolatalı süt ve bir gazozla Yasemin girdi. Başımı hafifçe salladım. Bu sırada Asya da teşekkür etmişti. Yasemin çıkınca paketin birini açıp, çoktan içmeye başlamıştı. Gülümsedim bu haline.

PSİKOLOG ♛Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin