Thea Mali'nin dediğini yapıp telefonundan önce engeli kaldırdı ve ardından Calum'u aradı. Ama duyduğu tek şey, ''Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.'' Oldu. Thea ne yapacağını bilemez bir şekilde metroyu es geçip tekrar yukarı çıktı. Yaptığının pişmanlığıyla içi yanarken kendini en yakın hastaneye giderken buldu.
Hastanenin kapısından içeri girdiğinde karşısındaki danışmaya yöneldi. Beyaz formasının içinde normal bir gülücük atarak ona bakan bir hemşire duruyordu.
''mm.. Ben Luke ...'' Thea Luke'un soyadı için aklını zorladı ama bir türlü hatırlayamıyordu.
''Luke'un soyadını alabilir miyim ?'' hemşire sorduğunda Thea ne yapacağını bilemeden etrafına bakınıyordu.
''Soyadını hatırlamıyorum. Acaba adı Luke olan hastaları söyleyebilir misiniz ?'' karşısındaki orta yaşlı kadının bir anda yüzü düştü.
''Daha soyadını bilmediğin birinin ziyaretine mi geliyorsun. Ayrıca ziyaret saati değil.'' Eliyle arkasındaki koridoru gösterdi. ''Seni içeri alamam.''
''Bakın bu önemli dün gece trafik kazası yapmış. Yanına gitmem lazım.'' Thea çatlak çıkan sesi ile konuştuğunda siyah saçlı kadın biraz daha onu inceledi. Sanki doğru bulmuyormuş gibi Thea'ya kafasını iki yana sallayıp bilgisayarının başına eğildi ve kayıtlara baktı.
''Dün gece biri gelmiş Luke Robert Hemmings ?'' kadın soru sorar gözlerle Thea'ya baktığında kocaman olmuş gözleriyle kafasını salladı.
''Ama üzgünüm yanına gidemezsin. Şu an yanında 4 kişi var.'' Dediğinde Thea kimler olduğunu düşündü. Muhtemelen annesi, abisi, Calum ve Mali idi. Sonra aklına gelen parlak fikirle kadına döndü.
''Peki biri çıkarsa ben girebilir miyim?'' Thea heyecanla parlayan gözlerini kadına dikmişti ama kadın alaycı bir şekilde güldü.
''Hiç birinin soyadını dahi bilmeyen bir kız için içeriden çıkacağını sanmam. Şimdi burayı daha fazla meşgul etme.'' Kadın kabaca Thea'yı kovduğunda, Thea kadına bir şey demeden hastanenin çıkışa doğru ilerledi. Ama kaltak bir hemşirenin niye onu engellediğini kendine sorduğunda olduğu yerde durdu ve yavaşca arkası döndü. Kadın başka bir işe dalmıştı ve Thea'ya bakmıyordu. Thea tuvalete yöneldi ve arkasından bavulunu çekiştirdi. O kapıların arkasına geçebilirdi. Büyük bavulu onun hızlı hareket etmesini az da olsa engellese de kolaylıkla kalabalık koridorlarda ilerliyordu. Yoğun Bakım kapısının önüne geldiğinde kapının kartla açıldığını fark etti. Kapıdan giren birinin arkasından girmeyi düşündü fakat bu da mümkün gözükmüyordu.
Karamel saçlarını önüne alarak boştaki bir banka oturdu. Tam da o sırada bir hemşire ters bir şekilde önünde dikildi ve karşısındaki doktorla cilveleşmeye başladı. Thea buna karşı yüzünü buruşturdu ve o sırada kızın cebindeki kartı fark etti. Thea'da kart ile cilveleşmeye başladığında yavaşca uzanıp kartı aldı. Sanki zafer kazanmış bir komutan edasıyla ayağa kalkıp hemen yanında duran kapıyı açtı ve içeri süzüldü.
Az sonra Calum'un kollarında olacağı için şimdiden heyecanlanmıştı ama büyük bir hüzünde vardı içinde tanımasa da birinin yaralanmış olması onu üzmüştü.
Uzun beyaz koridorda ilerlerken az sonra Calum'u büyük bir acı ile bulacağını bilmiyordu.
Yorum istiyorum yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mercy//hood
FanfictionMyboy: Siktir, ablamdan mı ? Unknown: Siktir, ablandan. For, 5sossofetch