Medya:Fatih Önder&Damla Önder
Gözlerimi açmaya çalışıyordum.Bir dakka Savaş'ın odasındamıyım?Hızlı bir şekilde doğrulup kapıyı açtım ve koridora çıkıp odama yürümeye başladım.
"Bu kadar çabuk kaçacağını sanmazdım."
"Telefonum Savaş!"
"Merak ediyorumda telefonda ne var ki bu kadar çok istiyosun?"
"Telefonda bir şey yok babamı ariyacağım burda kalmak istemiyorum!"
"Burdan gitmek mi istiyorsun?"
"Evet hemde en kısa zaman da senin bu pis evinde kalmak istemiyorum.Her gece yeni bir kadın attığın her gece yeni bir kadına dokunduğun ellerinle bana daha fazla dokunmanı istemiyorum!"avazım çıktığı kadar bağırmıştım.Suratıma aval aval bakıyordu.Hızlı ve büyük adımlarla merdivenleri indi.Peşinden gittim.Kapının önündeki dolaptan telefonu çıkartıp tüm gücüyle el izimin olduğu duvara fırlattı.Gözleri kocaman olmuş ve nefretle bakıyordu.Söylediğim sözler bu kadar ağırmıydı ya?Aynı hızla üst kata çıktı ben ise yaşadığım şoku atlatmaya çalışıyordum.Ayak seslerini duyduğumda merdivene doğru bakmaya başladım üstünü giyinmişti.Kapı kolunu çevirdi ve göz ucuyla bana doğru bakarak;
"Gidebilirsen haberim olsun!"
Diyerek evden çıkmıştı.Aptal gerizekalı ne bağırıyosun be sen görürsün.Hızlı bir şekilde bende kendimi dışarı attım kırmızı gecelikle çıktığımdan tüm korumalar bana tuhaf tuhaf bakıyordu.Aramızda bir adım kala kolundan tutup kendime doğru çevirdim.
"Ne istiyosun benden?"
"Senin gibi bir kızdan ne istiyebilirim ki?"
İşte bu ağır olmuştu resmen beni korumaşarın önünde or*spu rolüne koymuştu.Kırılmıştım hemde çok dün gece yarım yamalak hatırlıyodum ama bana bakışları beni öpüşü aklımdan çıkmıyordu taa ki şu ana kadar.Şuan beynimde cam kadar keskin kırıklar.Elim benden habersiz yükseldi ve Savaş'ın yanağına doğru ilerledi taa ki Savaş tutana kadar.
"Sakın,sakın bunu deneme bile!"
"Se-en,Sen nasıl birisin biliyormusun.Hatalarını kabullenemeyip kendini başka tenlerde avutan gerizekalı zavallı adamın tekisin."
"Ahh öylemi prenses bu zavallı seni öz babandan koruyor bee asıl zavallı sensin.Şimdi şu soktuğumun evine gir Beren!"
Öz babam hahaha beynim bana oyun mu oynuyor ne öz babası bee yanlış duydum galiba.Zaten benim bir babam var oda öz vurgulamasına gerek yok ki.
"Ne diyosun bee salak ne öz babası?"
"Gir eve hadi herkez sana bakıyor."
Senin karşında Beren Harcıoğlu var bee böyle kolay kurtulamazsın şimdi senin taktiğini uygulayalım Savaş Bey.Ona biraz daha yakınlaştığımda ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu.Elimi boynuna dolayıp gözlerimi kapattım ve dudaklarımızı birleştirdim.Ne kadar oldu bilmiyorum ama artık nefes alamıyordum yavaşça kendimi Savaş'tan uzaklaştırdım ve anlımı onun anlına yasladım.
"Lütfen"
Kafasını sallayarak belimden destekleyerek eve doğru yürümeye başladık.Eve girdiğimizde koltuğa oturdu bende orta sehpaya oturdum.Gözlerimi onunkiyle buluşturdum.
"Evlatlıksın."
Aval aval suratına bakıyordum dalgamı geçiyordu ya hoş öyle bi tipide yok ki.
"Şakanın sırası değil Savaş."
"Gerçekten şaka yapabileceğimi mi düşünüyosun Beren sen Harcıoğlu değilsin,Sen Öndersin.Sen Fatih Önder"in kızısın."
"Oww oww yavaş gel hiç komik şaka değil Savaş."
"Bir anda oldu farkındayım ama artık saklayamazdım."
"Beni babama götür Savaş!"
Hey siz göz yaşlarım yerinizde durun lütfen Savaş'ın karşısında ağlamak istemiyorum.Hem şaka yap adığı ne malum en iyisi babama sormak en iyisini o bilir he en kendi kendine rollere girme Berre.
"Tamam odana git ve üstünü giy sonrada Hakan'a gidelim bakalım."
Dediklerinin bitmesiyle odama doğru ışınlandım adeta.Odama girdiğimde yatağın üstündeki kıyafetlere ilişti gözüm siyah dar bluz siyah dar pantolon siyah bir konvers vardı üstüme hızlıca geçirdikten sonra saçlarımı sımsıkı topladım ve odadan çıktım.Alt kata indiğimde dış kapı açık idi.Kendimi dışarı atıp etrafa bakındım.Sağa baktığımda Savaş siyah spor bir arabayla yanıma yaklaştı ve durdu.Merdivenlerden inerek arabaya bindim.Yolculuk sessiz geçmişti ve ben bu süreçte oldukça düşünmüştüm.Haytım alt üst oluyordu.Yeni bir ailem çıkmıştı.Hayatıma yeni giren birine güvenmiştim.Ama en önemlisi Fatih Önder kimdi?Arabanın durmasıyla kafamı hafifçe kaldırdım.
HASTANE Mİ?
"Neden geldik buraya?"
"Babanı görmek istediğini sanıyordum."
"Babama bişey mi oldu Savaş?"
"İnde öğrenelim."
Arabadan kendimi bir hışımla dışarı fırlattım.Hızlıca hastane kapıdına yöneldim.Acaba babam nerdeydi hızlıca bir hemşirenin kolundan tutum.
"Babam burdaymış nerde?"
"Hanım efendi ben nerden biliyim karşı taraftan..."
"Siz onun kusuruna bakmayın hanımefendi kendisi biraz telaşlandıda."
Diyerek belimden itelidi ve koridorun sonundaki asonsörün içine fırlattı beni.En üst katın düğmesine bastı ve bana döndü.Kaşları yine çatılmıştı gözlerinde ki nefret iyice belirmişti.Neydi şimdi bu neyin nefreti Allah'ımm.
"Ne yapmaya çalışıyorsun Beren?"
"Babamın yanına gitmeye çalışıyorum Savaş!"
"Beni bekleye bilirdin Beren!"
"Bana yetişebilirdin Savaş!"
Bu dediğim onu iyice sinirlendirmiş olacak ki asansorün kapısına yumruğunu bir anda geçirdi.
"Aptal herif"
Diye mırıldandım duymamıştır inşallah onu daha fazla kızdırmak istemiyordum.Asansör kapısı açıldığında kendini dışarı attı.Bende peşinden koridora çıktım.Bir odaya girdiğimizde doktor olduğunu düşündüğüm olfukça genç bir adam ayağa kalktı ve yanımıza geldi.
"Hakan'ın durumu nasıl Serdar?"
"Hala komada 2 gündür durumu hiç değişmedi.Hayati tehlikesi yüksek kalbe yakındı kurşun ayrıca yüzüne ve karnına oldukça darbe almış.İyileşmesini umut ediyoruz."
Yüzüme vuran rüzgar ile ağladığımı anlamıştım.Kafam soru ile dolu kalbimin ortasında koca bir öküz vücudum yorgun dayanamaz haldeydim artık.Ama en önemlsi Savaş babamın böyle olduğunu biliyordu ama bana söylemiyordu.Neden peki niye?Odadan çıkıp karşı taraftaki odaya girdik.Odanın içinde camla kaplı bir alan koca koca makineler ve ortada boylu boyuna yatan babam.Yaşlarım hızlanmıştı ellerim yetişemez silemez olmuştu.Cama yaklaşıp babama dokunurmuşcasına cama iki elimle yaslandım.Kafamı çevirdiğimde Savaş kapıda o gerizekalı hemşire ile konuşup gülüşüyordu nasıl bu kadar soğuk kanlı olabilirdiki?
Babama ne yapmışlardı böyle kim yapmıştı? Neden yapmıştı? Ne istiyorlardı?
"Babama uyan yalvarırım uyan!
Ne yaptılar sana neden yaptılar babam ne istiyolar bizden?"
Kelimeler ne kadar durdurmak istesemde ağzımdan çıkıyordu.Ellerim yumruklar halinde cama çarpıyor ama kıramıyordu.Tek isteğim ise babamdı.Çığlıklarım bağırışlarım hastaneyi inletiyordu.
"Baba bak ben geldim lütfen uyan ne olur bi kere sarılıuım lütfen baba lütfen."Belime saran eller beni geri çekmeye çalışıyordu.
"Beren lütfen sakinleş kendine gel Beren!"
Kendimi geri çekiyor yırtınıyordum resmen.Kendime kızgındım babamı dinşemediğim için Savaş' a kızhın babamın böyle olduğunu bildiği halde..ahh salak kafam.Odadan dışarı çıktığımda kendimi Savaş'ın kollarından çekip asansöre doğru yürüdüm.Tam p sırada bileğimi kavrayan elle dengem bozuldu.
"Nereye?"
"Hava almam lazım." diyerek bileğimi savaşın elinden kurtardım.Ve asansöre bindim.Alt kata indiğimde o hemşirenin alaylı gözlerle beni izlediğini fark ettim.Sen şimdi görürsün gerizekalı.Kahve makinasına gidip sıcacık bir neskafe aldım elime.
Hemşireyle aramızda bir adım kala elimi kaldırıdım ve tüm kahveyi başından aşşağıya döktüm.Ve hızlı ama kendimden emin adımlarla hastaneden çıktım.Geriye sadece sıcak kahvenin acısıyla cırlayan hemşirenin çığlıkları kaldı.Bide şuan karşımda sinirli gözlerle bakan Savaş.
"Biliyodun dimi en başından beri sen iğrenç bi adamsın!"
"Neyden bahsediyosun Beren?"
"Ya babamı bu halde olduğunu bile bile bile sen benim o lanet ebde gönül eğlendirdin!"
"Bak Beren şimdi gidicez sonra konuşıcaz bunları hem o hemşireye yaptıkların bana bir açıklama borçlusun!"
"Hahah yanılıyosun ben şimdi evime sen şimdi çöplüğüne Savaş sanada hiç bir şey açıklamiyacağım!"
Diyerek yönümü değişrerek koşmaya başladım.Omzumun üstünden ona doğru baktığımda suratında bir sırıtış vardı.Mutluydu hemde çok bu neyin mutluluğuydu?
Etrafa bakınarak boş boş dolaşıyordum en son yorularak kendimi bir banka attım.Kendimde değildim çok soru vardı aklımda neler oluyordu hayatım nasıl çabucak değişti Savaş bana neden nefretle bakıyor?Ben bunları düşünürken omzuma dokunan bir elle irkildim arkama döndüğümde kızıl küt saçlı beyaz tenli bir bayan elinde bir zarfla bana bakıyordu.Elindeki zarfı bana uzattı ve bir adım geriledi.
"Bu adrese git Beren ve kafandaki sorulardan kurtul!"Arkadaşalar geciktirdiğimin farkındayım sizden çok çok özür diliyorum.Bu arada ilk bölümlerde Ada sonra Berre sonra Beren olarak görüyorsunuz bu sorun benden dolayı değil Adada Berrede Beren karakteridir.Ne kadar değiştirsemde watpatt değiştir edi kafanız karışmasın diye söylüyorum.
Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz.
-Sizce o gizemli kadın da kim?
- Amacı ne?
Gelicek bölüm çok güzel olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENGESİZ(İntikam)
RomanceUçurumun kenarında dengenizi kaybederseniz ne olur? Muhtamelen ölürsünüz.Pekiya sizi o uçurumun kenarından bir dengesiz kurtarırsa ne olur? Savaş intikam için yaşarken, Beren hayatının erkeğini bulmak için yaşar.Beren her zerresine kadar aşkı hissed...